Şam kırsalındaki 450 gencin Baas Tugaylar’na alınması için harekete geçildi

Tutukluların serbest bırakılmasının ardından, cumartesi günü Şam kırsalındaki Kafr Batna Meydanı’nda oluşan kalabalık. (SOHR)
Tutukluların serbest bırakılmasının ardından, cumartesi günü Şam kırsalındaki Kafr Batna Meydanı’nda oluşan kalabalık. (SOHR)
TT

Şam kırsalındaki 450 gencin Baas Tugaylar’na alınması için harekete geçildi

Tutukluların serbest bırakılmasının ardından, cumartesi günü Şam kırsalındaki Kafr Batna Meydanı’nda oluşan kalabalık. (SOHR)
Tutukluların serbest bırakılmasının ardından, cumartesi günü Şam kırsalındaki Kafr Batna Meydanı’nda oluşan kalabalık. (SOHR)

Rusya destekli Suriye rejimi güçlerinin yedeği konumunda olan Baas Tugayları’na savaşçı alınmasına yönelik çalışmalar başlatıldı. Rejime bağlı subaylardan oluşan bir güvenlik komitesi, Şam kırsalındaki el-Hameh kasabasında yerel taraflarla ve önde gelen isimlerle görüşmeler yürütüyor. Görüşmeler, aralarında güvenlik güçlerince aranan ve zorunlu askerlik görevlerini yapmayanların da bulunduğu, kasabadan yaklaşık 450 gencin durumunun çözüme kavuşturulması amacıyla yürütülüyor.
Muhalif Savt el-Asime (Başkentin Sesi) internet sitesi, ‘özel’ olarak nitelendirdiği kaynaklardan aktardığı haberinde el-Hameh eşrafının güvenlik güçleriyle görüşerek çözüm sürecinde görev alması planlanan gençlerin Baas Tugayları saflarına dahil edilmesi konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi. Kaynaklara göre güvenlik komiteleri subayları, Uzlaşı Komitesi üyelerine ‘tüm genç erkekleri yeni çözüm sürecinde isimlerini kaydetmeye çağırma’ talimatı verdi. Talimatın, listeleri hazırlamak ve kasabadaki 450’den fazla genci kapsayacak olan sürecin tamamlanması için tarih belirlemek hedefiyle güvenlik birimlerine sunulan çağrı kapsamında verildi.
Diğer yandan rejime bağlı güvenlik güçleri, Doğu Guta’daki Kafr Batna bölgesinden 32 tutukluyu serbest bıraktı. Serbest bırakılan gençler, Doğu Guta’daki uzlaşmaların manevi babası sayılan Şeyh Bessam ed-Dafdağa, rejimin önde gelen şeyhleri, subaylar ve çeşitli parti üyeleri tarafından karşılandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) aktivistlerine göre rejim hapishanelerinde 8 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan çocuklarının ‘Şeyh ed-Dafdağa’nın vaadine rağmen serbest bırakılmamasının verdiği hayal kırıklığı yaşayan onlarca kadın duruma isyan etti.
Suriye’de faaliyet gösteren Rus güçler, Şam kırsalındaki Doğu Guta’da yeni çözüm sürecinin tamamlanmasını denetlemek için Zemelka ve Ayn Terma kasabalarında iki merkez açmıştı. Rejime bağlı güvenlik güçlerince arananlar ve mecburi askerlik hizmetini yerine getiremeyenlerin yanı sıra Doğu Guta’daki bölgelerine geri dönmek isteyen, Suriye’nin kuzeyindeki yerinden edilenler için de kayıt kapıları açılmıştı. Çözüm sürecini denetlemekle görevli Rus komiteleri halka, rejimin elinde tuttuğu ‘elleri kana bulaşmamış’ tutukluların isimlerini kaydetmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca serbest bırakılmaları amacıyla uzlaşı komiteler ve Baas Partisi ekiplerine de her mahkum için tutuklanma nedeni, yeri ve tarihi hakkında ayrıntılı bilgiler sağlama çağrısı yapıldı.
Kafr Batna tutuklularının hapisten çıkarılması, Arbin kasabasından 28 ve Duma ilinden 26 tutuklunun serbest bırakılmasından birkaç gün sonra gerçekleşti. Böylece Doğu Guta’da Rusya’nın denetimindeki yeni çözüm kapsamında serbest bırakılanların sayısı 5’i kadın ve 1’i kız çocuğu olmak üzere yaklaşık 84’e ulaştı. Tutukluların çoğu Sednayah Askeri Hapishanesi’nde ve Adra Merkez Hapishanesi’nde tutuluyordu. Suriye İnsan Hakları Ağı’nın önceki raporlarında rejim cezaevlerinde 100 bin tutuklu olduğu bilgisi paylaşılmıştı.



Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
TT

Lübnanlı yetkililer, Aley'de Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampı keşfetti

Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)
Beyrut şehir merkezine konuşlandırılan Lübnan askerleri (Arşiv – EPA)

Lübnan'da her hafta, DEAŞ örgütüyle bağlantılı bir ağın, ibadethaneleri ve halk toplantılarını hedef alan bombalı saldırılar planladığına dair bir açıklama yapılıyor. Son olarak Lübnan ordusu, ‘askeri kurumu hedef alan terör eylemleri planlayan bir hücreyi durdurduğunu’ duyurdu. Öte yandan Lübnanlı bir yargı kaynağı, Şarku'l Avsat'a, Aley bölgesinde Hamas ve Cemaat-i İslami’ye ait bir eğitim kampının dağıtıldığını açıkladı.

Hamas ve Cemaat-i İslami

Lübnan Dağı’nda yer alan Aley kentindeki Tebiyat kasabası yakınlarında silahlı bir grubun gözaltına alınmasının üzerinden üç hafta geçmesine rağmen, askeri yargı henüz bu kişilere karşı dava açma kararı almadı. Yargı kaynağı, ‘bu olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye’ çağırdı.

Kaynak, Lübnan ordusunun ‘Lübnanlı ve diğer uyruklardan silahlı kişileri eğitmek için özel olarak kurulmuş ve silah ve teçhizatla donatılmış bir kampı dağıtmayı başardığını’ açıkladı. Yargı kaynağı, “Bu eğitim kampında Hamas Hareketi ve Lübnan'daki Cemaat-i İslami’nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nden silahlı kişiler bulunuyor, bu da onların askeri yaklaşımlarında ısrarcı olduklarını ve savaşma yeteneklerini yeniden geliştirmeye devam ettiklerini gösteriyor” dedi. Kaynak, ‘10'dan fazla kişinin tutuklandığını ve bunların çoğunun Beyrutlu olduğunu, ayrıca Ürdün vatandaşı arkadaşlarının da bulunduğunu’ belirtti. Tutuklananları ‘önemli kişiler’ olarak nitelendiren kaynak, özellikle de bazılarının babalarının güney cephesinde savaşırken son savaşta İsrail tarafından öldürüldüğünü ifade etti.

DEAŞ'dan tutuklamalar

Lübnan Ordu Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Terör örgütlerinin izlenmesi ve takip edilmesi kapsamında, istihbarat müdürlüğü bir dizi güvenlik operasyonu düzenledi ve sonuç olarak DEAŞ terör örgütünü destekleyen bir hücre kurdukları gerekçesiyle üç vatandaşı tutukladı” denildi. Açıklamada, “İlk soruşturmalarda, hücrenin ülke dışındaki örgüt liderlerinin talimatıyla orduya karşı güvenlik operasyonları planladığı ortaya çıktı. Hücrenin geri kalan üyelerinin tutuklanması için çalışmalar devam ediyor ve tutuklananlar hakkında yetkili yargı makamlarının gözetiminde soruşturma başlatıldı” ifadeleri yer aldı.

Yeni endişeler

Lübnan sokaklarında, özellikle Suriye'de son zamanlarda yaşanan olayların ardından, aşırılıkçı grupların ülkeye sızdığına dair endişeler yeniden güçlendi. Ancak konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak bu endişeleri hafifleten açıklamalarda bulundu. Bazı medya kuruluşlarının, Lübnan Genel Güvenlik Teşkilatı'nın, üyelerinden birinin Beyrut'un güney banliyölerinde intihar saldırısı planladığı bir terör şebekesini durdurduğunu sızdırması, Lübnan'ın, 2013 ila 2015 yılları arasında yaşadığı bombalı saldırı kabusunun geri döndüğünü düşündürdü.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, “Lübnan yargı ve güvenlik kurumları, uyuyan ya da aktif olan güvenlik hücreleriyle sürekli bir mücadele içinde. Son gelişmeler, Suriye uyruklu iki gencin (Halid ez-Zubi ve Muhammed el-Acluni) tutuklandığını ortaya çıkardı. Bu iki genç, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün ardından gizlice Lübnan'a girmiş ve Güney Lübnan'ın Sayda kentinde bir akrabalarının yanında kalarak, banliyöde kalabalık bir alanda motosiklet bombalamak gibi operasyonlar hazırlamak için harekete geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)Kontrol noktasında bir aracı arayan Lübnan ordusu mensupları (Lübnan Ordu Komutanlığı)

Kaynak, ‘tutuklananların çoğunun aşırıcı eğilimleri olduğunu, ancak Lübnan'da güvenlik operasyonu planları olmadığını ve gerekli imkanlara sahip olmadıklarını’ gizlemedi. “Lübnan güvenlik güçlerinin son yıllarda terör hücrelerini takip ederken edindiği deneyim, DEAŞ'ın hedef bankası belirlemediği ve bu görevler için silah ve patlayıcı sağlamadığı sürece kişileri veya grupları örgüte dahil etmediğini gösteriyor” diyen kaynak, ‘son zamanlarda dolaşan bilgilerin, özellikle Suriye'nin Suveyda vilayetinde yaşanan olayların ardından, bu aşamada istismar edilip kullanılmak üzere abartıldığını’ vurguladı.

DEAŞ ile bağlantısı olmayan tutuklular

Güvenlik güçleri, birkaç hafta önce güney banliyösündeki Burc el-Baracna bölgesinde ve Bekaa Vadisi'ndeki Şemstar kasabasında DEAŞ mensubu olduğundan şüphelenilen iki grup Suriyeliyi gözaltına aldı. Ancak bir güvenlik kaynağı, ‘bu kişilerin DEAŞ veya herhangi bir terör örgütüyle ilgisi olmadığını’ kesin bir dille ifade etti. Güvenlik kaynağı, Burc el-Baracna'da gözaltına alınanların Suriyelileri iş bulmak için Lübnan'a kaçak olarak sokan bir grup olduğunu ve sözde Şemstar hücresinin herhangi bir faaliyet yürütmediğini, sadece kimlik belgeleri olmadığı için şüpheli görülen işçiler olduğunu belirtti. Güvenlik kaynağı, “Bu aşamada ihtiyatlı olmak anlaşılabilir ve haklıdır; ancak bu, insanları korkutmak için bir araç olarak kullanılmamalıdır” dedi.