Mısır, Afrikalı uzmanlara su tesislerinin işletilmesine yönelik eğitim veriyor

Dün Kahire’de gerçekleştirilen eğitimin ardından Mısırlı yetkililer ve çeşitli Afrika ülkelerinden uzmanlar. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Dün Kahire’de gerçekleştirilen eğitimin ardından Mısırlı yetkililer ve çeşitli Afrika ülkelerinden uzmanlar. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, Afrikalı uzmanlara su tesislerinin işletilmesine yönelik eğitim veriyor

Dün Kahire’de gerçekleştirilen eğitimin ardından Mısırlı yetkililer ve çeşitli Afrika ülkelerinden uzmanlar. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Dün Kahire’de gerçekleştirilen eğitimin ardından Mısırlı yetkililer ve çeşitli Afrika ülkelerinden uzmanlar. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerinde inşa etmekte olduğu Nahda (Rönesans) Barajı’na yönelik müzakerelerdeki aksaklıklar, Mısır ile Sudan’ın itirazları devam ederken Kahire, Afrika devletleri ile ilişkilerini güçlendirme çalışmalarını sürdürdü. Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Mısır Kalkınma Ortaklığı Ajansı, Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı ile iş birliğinde, Afrika ülkelerinden bir grup uzmana su tesislerinin tasarımı, standartları, işletimi ve bakımı üzerine ilk kez düzenlenen bir eğitimi tamamladı.
Mısır ve Sudan, Nil Nehri’nin ana kolu üzerine inşa edilen barajın kendi su paylarını etkilemesi ihtimali sebebiyle endişe duyuyorlar. İki ülke Etiyopya’nın, Nahda Barajı’nı doldurma ve işletme kurallarını düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmanın imzalanmasından önce, Temmuz ayında rezervuarı doldurmaya yönelik tek taraflı kararını kabul etmediklerini duyurdular.
Mısırlı yetkililer, Etiyopya’nın kalkınma planlarını desteklediklerini ve Nahda Barajı’nın inşasına karşı olmadıklarını birçok kez teyit ettiler. Ancak barajla ilgili olarak, barajın rezervuarlarının doldurulmasında ciddi bir şekilde etkilenmemeleri için hukuki olarak bağlayıcı bir anlaşma yapılmasının yanı sıra Kahire ve Hartum ile dolumlara yönelik anlaşma düzenleme çağrısında bulunuyorlar.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’na göre, modern sulama, su tesislerinin işletilmesi ve bakımı konularında eğitim verilen kursa çeşitli Afrika ülkelerinden 18 kişi katıldı. Bakanlık dün yaptığı açıklamada, söz konusu eğitiminin Mısır Kalkınma Ortaklığı Ajansı’nın, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasındaki önemli rolü ve su ve sulama konularına verdiği önem ışığında, Afrika ülkeleri için hayati önem taşıyan tarım ve sulama sektörlerini desteklemek için gerçekleştirildiğini açıkladı.
Mısırlı şirketler, hükümetin desteğiyle Tanzanya’da hidroelektrik enerjisi üretmek için Julius Nyerere Hidroelektrik Santrali ve bir baraj inşasına yönelik proje yürütüyorlar.
Diğer yandan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Malezyalı mevkidaşı Hişamuddin Hüseyin ile düzenlediği basın toplantısında, Mısır ve Malezya arasında uluslararası meselelerde ve ortak ilgi alanlarındaki meselelerde tutumlarının koordinasyonunda büyük bir fikir birliği olduğunu belirtti. Şukri, görüşmeleri sırasında, Mısır için varoluşsal bir mesele olması sebebiyle Nahda Barajı meselesinin gözden geçirilmesi konusuna değinildiğini açıkladı.
Bir haftadan kısa bir süre önce, Arap dışişleri bakanları, olağanüstü bir toplantı sırasında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne Najda Barajı anlaşmazlığına yönelik bir toplantı yapılması ve konunun görüşülmesi çağrısında bulundu.
Arap Devletleri Ligi Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt bakanlar düzeyindeki Lig Konseyi’nin, su güvenliğinin Arap ulusal güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu göz önünde bulundurarak, Mısır ve Sudan’a tam destek verdiğini ve yanında olduğunu, iki ülkenin Nil sularındaki haklarını etkileyecek herhangi bir eylemi veya adımı reddettiğini belirtti.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.