Hammadde fiyatlarının tüm dünyada yükselmesi, Türkiye'de zaten yüzde 102 pahalılaşan otomobil fiyatlarını nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Hammadde fiyatlarının tüm dünyada yükselmesi, Türkiye'de zaten yüzde 102 pahalılaşan otomobil fiyatlarını nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın CEO'su Elon Musk, şirketinin satışlarının yüzde 90'ını oluşturan 3 ve Y modellerinin fiyatlarının, marttan mayısa kadar beş defa yükselmesiyle ilgili Twitter'dan şu açıklamayı yapmıştı: 
"Fiyatlar, endüstrinin genelinde oluşan arz zinciri baskısı nedeniyle yükseliyor. Özellikle hammaddelerde…"
Tesla'nın bataryaları için kullandığı lityumdan kauçuğa, çelikten, plastiğe kadar tüm dünyada büyük bir hammadde krizi mevcut. 
Çünkü pandemi boyunca bekleyen talep, zirve yapmış durumda. 
Hammaddedeki yükseliş, nihai ürüne de yansıyor.
Tüm dünyada hem sıfır araçların hem de ikinci el araçların fiyatı yükselişte. 
Yani otomobil fiyatlarının yükselmesi Türkiye'ye özgü değil.
Ancak Türkiye'yi diğer ülkelerden ayıran fark, bu artışın daha fazla hissedilmesinin ardındaki neden, her şeyin üzerine döviz maliyetinin de eklenmesi. 

Hammadde artışını tetikleyen üç neden
Birleşik Krallık Ticaret Bakanlığı danışmanlarından Dr Maurizio Bragagni, Linkedin'de kaleme aldığı makalesinde üreticilerin, iki önemli sorunla başa çıkmaya devam ettiklerini yazdı: "Tedariğin yavaşlaması ve işgücünün pandemi nedeniyle hâlâ çalışmaya müsait olup olmadığı." 
Bragagni'ye göre hammadde fiyatlarını etkileyen üç trend var: 
1- Çin ekonomisinin V şeklindeki toparlanmasının da etkisiyle küresel talebin güçlenmesi hammadde kıtlığına yol açtı. 
Çin tek başına tüm dünyadaki demir cevherinin yüzde 70'ini, bakır üretiminin de yüzde 50'den fazlasını tüketiyor. 
Bunun yanı sıra Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tahminlerine göre küresel ekonomi 2021'de yüzde 5,5, 2022'de yüzde 4,2 büyüme kaydedebilir. 
2- Kasım 2020'den bu yana petrol fiyatları yüzde 60'a yakın yükseldi. 
3- Talebe yetişemeyen lojistik sektöründe konteynır sıkıntısı baş gösterdi. Bu da Asya'dan Avrupa'ya ulaşım maliyetlerini artırdı. Avrupa'da arz kesintilerine yol açtı 
Bakır, platinyum, çeliğin üretildiği demir cevheri, sac gibi endüstriyel maddelerin yanı sıra polimer ve mısır ve soya gibi tarımsal ürünlerin de fiyatının arttığını söyleyen Bragagni, "Son bir yılda fiyatı ikiye katlanan bakır, dokuz yılın en yüksek seviyesine çıkarken, 'sıcak çekilmiş çelik' fiyatı Avrupa'da 2008'den bu yana en yüksek seviyede. Üreticiler ayrıca yükselen petrol fiyatlarıyla enerji maliyetine de katlanıyor" dedi. 

Kauçuk fiyatlarında yüzde 70 yükseliş
Dünya Bankası analistleri Jinxin Wu ve John Baffes konuyla ilgili 17 Haziran'da bir yazı kaleme aldı. 
Hammadde Fiyatları Endeksi'nin bir yıl öncesine göre yüzde 18 yükseldiğini hatırlatan Wu ve Baffes, artışa pamuk ve kauçuğun öncülük ettiğini söyledi. 

Dünya Bankası'nın raporuna göre hammadde fiyatlarının 2021'de ortalama yüzde 10 yükselmesi, 2022'de istikrara kavuşması bekleniyor. 
Tüm dünyada üretilen kauçuğun üçte ikisinin lastik endüstrisinde kullanıldığını söyleyen Jinxin Wu ve John Baffes, bu yıl doğal kauçuk fiyatlarındaki yükselişin ortalama yüzde 30 olacağını belirtiyor. 
"Pandemi sonrası, 2020'nin son çeyreğinde otomotiv sektöründe başlayan toparlanma kauçuğa olan talebi çok artırdı" diyen ekonomistler, "Doğal kauçuk fiyatları mayıs ayında, 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 70 yükselmişti" bilgisine yer verdi. 

Demirin ons fiyatı bir yılda yüzde 107 arttı
Demir cevherinin ons fiyatı (1 ons yaklaşık 30 gram), mayıs ortasında tarihin en yüksek seviyesine çıkarak 218 doları gördü.
Ancak Çin'den gelen haberlerle 212 dolar seviyesine kadar çekildi. 
Çin Ulusal Gıda ve Stratejik Rezervler İdaresi'nden geçen hafta yapılan açıklamada maliyetlerdeki artışın ardından ülkenin bakır, alüminyum ve çinko rezervlerinin piyasaya sürüleceği söylendi. Arzı serbest bırakılan maddeler arasında demir cevheri yoktu. 

Demir cevheri fiyatlarının bir yıllık değişimi/ Grafik: Financial Times
21 Haziran'da ülkenin en üst seviyedeki piyasa regülatörü ve planlama kurumu olan Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu'ndan (NDRC) yapılan açıklamada emtia fiyatlarını sabitlemek amacıyla demir cevheri fiyatları ve ticaret hacmi ile ilgili soruşturma başlatılacağı duyuruldu. 
NDRC ayrıca, olağandışı para transferleri ile spekülasyonları incelediklerini açıkladı. Münhasır anlaşmalar, fiyat artışı bilgisinin yayılması ve stokçuluğun incelemeler kapsamında olacağı ve ağır cezalandırmalara maruz kalacağı ifade edildi. 
Ons fiyatı bir yıl önce 102 dolar, sene başında 170 dolar olan demir cevheri, 210 dolar seviyesinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. 

Türkiye çelik üretiminde ilk 10 ülke arasında 
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Şube Müdürü Uygar Tatar'ın açıklamasına göre Türkiye'de çelik sektörü, 2020'yi miktar bazında yüzde 3,8 azalışla 20,3 milyon ton ve değer bazında yüzde 8,6 düşüşle 12,6 milyar dolar ihracatla tamamladı. Salgının yanı sıra farklı ülkelerdeki korumacılık önlemleri de ABD, AB ve diğer bölgelere olan ihracatı daralttı. 
"Türk çelik sektörü yine de 2020 yılını en az düzeyde kayıp yaşayarak geride bırakabilmek için büyük çaba sarf etti ve ihracat tecrübesiyle önüne çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirmesini bildi" diyen Tatar, küresel çelik ihracatının neredeyse yarısına hakim olan Çin ile ihracatın 2020'de yeniden başladığını söyledi. 
Uzak Doğu pazarını geri kazanabildiklerini, Afrika ve Güney Amerika'ya olan ihracatın da arttığını söyleyen Uygar Tatar, Avrupa ve Amerika'da yaşanılan kayıpların bu şekilde bir miktar telafi edildiğini belirtti. 
Uygar Tatar'ın açıklamasına göre Türkiye, 2020'de çelik üretimini artıran birkaç ülkeden biriydi. Çin ve İran ile birlikte dünyanın en fazla üretim yapan ilk 10 ülkesi arasına giren Türkiye'de çelik üretimi yüzde 6 yükselişle 35,8 milyon ton oldu. 
Tatar, "Bu artış ile Almanya'yı geride bırakarak dünyanın yedinci büyük çelik üreticisi olduk. Böylesi zor bir yılda Avrupa'nın ise en büyük çelik üreticisi olma başarısını elde ettik" bilgisini paylaştı. 

"Dünyanın en büyük hurda ithalatçısı Türkiye"
Çelik üretimin en önemli girdi maliyetinin hammadde olduğunu hatırlatan Çelik İhracatçıları Birliği Şube Müdürü Tatar, "Sıvı çelik üretiminde kullanılan ana hammaddeler cevher ve hurdadır. Dünyanın en büyük cevher ithalatçısı Çin ve en büyük hurda ithalatçısı Türkiye'dir" dedi ve ekledi: 
"2020 yılının ilk çeyreğinden başlayıp, 2021 yılının ortalarına kadar olan fiyat eğilimini değerlendirdiğimizde; küresel pandeminin tetiklediği artış trendi neticesinde cevher fiyatlarının 100 dolar bandından 200 dolar seviyesinin üzerine ve hurda fiyatlarının ise 200-300 dolar bandından 500 dolar seviyesinin üzerine yükselmiş olduğunu görüyoruz. 
Tüm dünyada meydana gelen ham maddedeki fiyat artışları, çelik ürün fiyatlarına doğrudan üretim maliyetleri oranında yansımaktadır ve hatta ek finansman maliyetleri de doğurmaktadır. Fiyatlardaki değişimler her çelik üreticisini etkilediği gibi çelik tüketen sektörleri de beraberinde olumsuz etkilemektedir."

Otomobil fiyatları bir yılda yüzde 102 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), her enflasyon açıklamasında, belli bazı maddelerin ortalama fiyatlarını da açıklıyor. 
Buna göre 2018 Mayıs'ında 87 bin 698 lira olan ortalama otomobil fiyatları, 2019'un aynı ayında 108 bin 730 liraya çıktı. 
Bu miktar, Mayıs 2020'de 139 bin 204, tam bir yıl sonra ise 295 bin 732 lira oldu. 
2020'nin haziran ayında başlatılan düşük faizli kredi kampanyaları otomobile olan talebi ve fiyatları hızla yükseltmişti. Hal böyle olunca haziranda 145 bin seviyesinde olan ortalama otomobil fiyatı 2021'in mayıs ayına kadar yüzde 102 artarak 300 bin lira sınırına dayandı. 
Tatar'a göre çelik fiyatlarındaki artış, çelik tüketen tüm sektörleri etkileyebilir. Ancak, otomobil gibi karmaşık sektörlerde etkisi kısıtlı seviyede kalması muhtemel. Zira hammadde fiyatlarındaki artışların ana maliyet unsurlarının gerisinde kalmaya devam etmesi öngörülüyor. 

Sacdaki 250 dolarlık artış, bir otomobile 2500 lira ekliyor 
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan'a göre de hammaddenin pahalılaşması, otomobil fiyatlarındaki artışın nedenleri sıralamasında "dövizin etkisinin" gerisinde kalıyor. 
Sac gibi bir yassı ürün fiyatının 550-600 dolar seviyesinden Avrupa'da 1200-1300 dolara, ABD'de 1500 dolara çıktığını söyleyen Yayan, bu fiyatların Türkiye'de bir miktar daha ucuz olduğunu belirtti. 
Veysel Yayan, "Örneğin bir otomobil için 500 kilogram yassı ürün kullanılıyorsa, 250 dolarlık artış sadece sacdan gelir. Türkiye'de 250 dolarlık artış 2500 liralık artış anlamına geliyor" ifadelerini kullandı. 
Yayan, "Bundan bir sene önce 100 bin lira olan otomobil fiyatı şimdi 300 bin lira. Otomobili satan, döviz, enerji gibi girdi maliyetlerini görüyor. Kâr marjını da koyuyor ve fiyat yükseltiyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Hurda fiyatları 220 dolardan 530 dolara kadar yükseldi 
"Girdisi dolarla alınıp satılan bir şeyin fiyatının, dolarda yükseliş olduğunda artmaması mümkün mü?" sorusunu yönelten TÇÜD Genel Sekreteri, pandemide talebin daralmasıyla hurda fiyatlarının 220 dolara, demir cevherinin 80 dolara kadar gerilediğini hatırlattı. 
Yayan'ın açıklamasına göre talep, Haziran 2020 sonrası önce mütevazı bir şekilde artmaya başladı, yılın son çeyreğinde ise zirve yaptı. Hal böyle olunca demir cevheri üreticileri de hurda üreticileri de buna cevap veremedi. 
Talep, ocakta bir miktar yavaşlasa da şubat ayı geldiğinde girdi maliyetlerindeki yükseliş kendini göstermeye başladı. 
Hurdanın ton fiyatı önce 400 dolara daha sonra 525-530 dolara kadar yükseldi. 
Bu fiyat artışlarının üzerine bir de elektrik, personel gibi sabit masrafların da eklendiğini söyleyen Veysel Yayan, "Hurda fiyatının 526 dolar olduğu bir ortamda Türkiye'de demir fiyatları 700 küsur dolar. Eskiden beri de her halükârda 200 küsur dolarlık üretim maliyeti zaten vardı" diye konuştu. 

İnşaat demiri fiyatındaki yükseliş yüzde 50 oranında 
Hammaddedeki artış elbette ki yalnızca otomotivi etkilemiyor. İnşaat da yara alan sektörlerden. 
"İnşaat demirinin 500 dolardan 750 dolara çıktığı, yani yüzde 50 civarında arttığı iddiası doğru" yorumu yapan Veysel Yayan, sektörün girdilerinin dövizle alınıp satıldığını, Dolar/TL'nin şubatta 7 lira altına gerilediğini bugün ise 8 lira 78 kuruş ile rekor kırdığını hatırlattı. 
Yayan, "Döviz fiyatlarının ve girdi maliyetlerinin kontrol altına alınamadığı bir dönemde inşaat demiri fiyatlarını, yalnızca Türkiye'deki enflasyonla değerlendirmek makul mü?" diye sordu. 

Türkiye'de çelik ürünlerinin yüzde 70'i ithal 
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği'nin Türkiye'deki üretimin (inşaat demiri, yassı ürünler, vasıflı çelik ürünleri gibi) yüzde 95'ini temsil ettiğini söyleyen Veysel Yayan'ın açıklamasına göre bu girdilerin yüzde 70'i ithal, yüzde 30'u yurtiçinden temin ediliyor. 
Yurtiçindeki üreticiler de fiyatlarını belirlerken küresel piyasadan etkileniyor: 
"Diyelim ki ürün, yurtiçinde 200 dolara üretiliyor. Batı'da hurda fiyatları artınca Türkiye'deki üreticiye 'Sen bunu Türkiye'de Türk işçisini kullanarak üretiyorsun. Türkiye'de böyle bir artış olmadı. Sen neden bu kadar keskin şekilde artırma gayreti içerisindesin' diyemiyorsunuz.
Kendisi, 'Belçika'da, Rotterdam'da fiyatlar artıyor. Ben de bu sabah fiyatlara 100 dolar zam yaptım' diyebilir. 
Dünya küçük bir köy gibi. Belçika'da ne oluyorsa, Türkiye'deki üretici de kendini ona göre ayarlıyor. 
Orta vadeli biri inşaat işine girdiğinizde, demir fiyatlarının da diğer ürünler de olduğu gibi salt yurtiçi enflasyonla bağlantılı olmadığını dikkate alacaksınız. Ya önceden stok yapacaksınız ya önceden parasını ödeyip sağlama alacaksınız. Ki proje döneminde fiyatlardaki artış ya da düşüşlerle karşı karşıya kalmayalım."

"700-750 dolarlık saclarda, 400-450 dolarlık artış var"
Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) ve Ford Otosan'ın Yönetim Kurulu Başkanlıklarını yürüten Haydar Yenigün, nisan ayında Habertürk'e verdiği röportajda 2021'in ilk çeyreğinde sektörün toplam üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 1 yükseldiğini, artışta ticari araçların öncülük ettiğini söylemişti. 
Otomobil üretiminin ise yüzde 10 gerilediğini aktaran Yenigün, Türkiye'nin otomotiv genelinde Avrupa'da dördüncü olduğunu hatırlatmıştı. 
Küresel çapta konteyner bulmada sıkıntı yaşandığını, hammadde fiyatlarının inanılmaz seviyede arttığını söyleyen Yenigün, şöyle konuşmuştu: 
"Bazen, 'Araç fiyatları niye arttı?' gibi sorular geliyor. Bunun en önemli nedeni hammadde fiyat artışı. Örneğin 700-750 dolarlık saclarda, 400-450 dolarlık artışlar olmaya başlıyor. Ortalama rakam yüzde 80. Plastik hammaddesinde yüzde 100'lük artışlar var. Çok ciddi bir sıkıntılı süreç yaşıyoruz. Başka hiçbir değişiklik olmazsa, araçların fiyatlarının en azından enflasyon oranında artacağını öngörmemiz lazım."
Independent Türkçe



Sürekli kruvaziyerde yaşamanın maliyeti nedir?

Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
TT

Sürekli kruvaziyerde yaşamanın maliyeti nedir?

Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)
Konut kruvaziyer Villa Vie Odyssey, lüks bir kardeş gemiye kavuşmaya hazırlanıyor (Villa Vie Residences)

Yolcuların gemide sürekli yaşamasına izin verecek yeni bir lüks gemi bu hafta duyuruldu.

İkamet imkanı tanıyan kruvaziyer şirketi Villa Vie Residences tarafından Project Lumina adıyla hizmete sunulan gemide fiyatlar, okyanus manzaralı bir kabin için 539 bin 999 dolardan başlıyor.

Villa Vie Residences, 75 ila 79 yaşlarındaki yolculara Odyssey kruvaziyerinde bir kabini ömür boyu sahiplenme, kiralama veya leasing yoluyla kiralama olanağı sunuyor. Yaş ilerledikçe fiyatlar düşüyor.

Odyssey'e benzer şekilde, yeni kardeş gemi de tamamen özel konutlar ve üst düzey olanaklar sunacak.

Villa Vie Residences'ın Facebook'ta paylaştığı bir gönderiye göre, balkonlu süitler için fiyatlar 899 bin 999 dolara yükselecek.

Yeni geminin adı, tasarım özellikleri ve ilk seferi de dahil detaylar daha sonra paylaşılacak.

Villa Vie Residences yaptığı açıklamada, "Lumina'nın tanıtımıyla birlikte, gelecekteki sakinler, Villa Vie Odyssey'deki ulaşılabilir dünya seyahati evlerinden, yakında çıkacak olan Lumina amiral gemisindeki ultra lüks villa deneyimlerine kadar geniş bir yelpazede sahiplik seçeneklerinin keyfini çıkaracak" dedi.

Yeni markanın liderliğini, daha önce 6 yıldızlı konut gemisi Crescent Seas'in kabin satışlarına yardımcı olan başkan Chris Cox üstlenecek.

Cox, proje için lüks bir gemi satın alma, tasarlama ve denize indirme görevini üstlendi.

Villa Vie Odyssey, her üç buçuk yılda bir 425'ten fazla limanı (ve 140 ülkeyi) ziyaret eden "aralıksız dünya turunda".

970 yolcu kapasiteli gemi, son dakika onarımları nedeniyle Ekim 2024'te 4 ay gecikmeli olarak sefere başlamıştı.

Gemi halihazırda Güney Pasifik'te Fiji'ye doğru seyrediyor.

The Independent, yakın zamanda Villa Vie Odyssey yolcusu Sharon Lane'le bir kruvaziyerde kalıcı olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu konuştu.

Independent Türkçe


Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
TT

Suudi ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü... Petrol dışı faaliyetler büyümenin yüzde 50'sini oluşturuyor

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın genel görünümü (SPA)

Suudi Arabistan ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8’lik reel büyüme kaydetti. Bu büyüme, ülkenin olumlu ekonomik performansının devam ettiğini gösterirken, petrol dışı faaliyetlerin ana itici güç olduğu gözlendi. Mevsimsel olarak düzeltilmiş reel gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,4 arttı.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu’nun (GASTAT) nihai verilerine göre, yıllık büyüme oranı, ekim ayında açıklanan ön tahminlerdeki yüzde 5’lik seviyenin biraz altında kaldı. Buna rağmen 2025’in en hızlı büyümesi olarak kayda geçti.

Yıllık toplam büyümeye en büyük katkıyı, 2,4 puan ile petrol dışı faaliyetler sağladı; bu oran, toplam yüzde 4,8’lik büyümenin yüzde 50’sini oluşturuyor. Petrol faaliyetlerinin katkısı ise 2 puan oldu. GASTAT, petrol dışı faaliyetler için büyüme tahminini yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e düşürürken, petrol faaliyetleri büyüme tahminini ise yüzde 8,2’den yüzde 8,3’e yükseltti.

Büyümede, ağustos sonunda OPEC+ ittifakının gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinin ardından petrol üretimindeki kademeli artışın etkisi oldu. Suudi Arabistan, eylül ayından itibaren günlük 547 bin varil artışla üretimini yükseltti ve kasım ayında buna ek olarak günlük 137 bin varil artış gerçekleştirdi.

Bunun yanı sıra, kamu faaliyetleri ve ürünler üzerinden alınan net vergiler de büyümeye her biri 0,2 puanlık sınırlı katkı sağladı.

Mevsimsel düzeltmelerle (çeyreklik bazda) bakıldığında, petrol ve petrol dışı faaliyetler sırasıyla büyümeye 0,8 ve 0,3 puanlık katkı sağladı.

Faaliyet türlerine göre performansa bakıldığında, tüm ekonomik faaliyetler yıllık bazda pozitif büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör, yıllık yüzde 11,9 ve çeyreklik yüzde 3,9 artışla petrol rafinajı oldu. Bunu, ham petrol ve doğalgaz faaliyetleri izledi; bu sektörler yıllık yüzde 7,3, çeyreklik yüzde 3,2 büyüme gösterdi. Elektrik, gaz ve su faaliyetleri ise yıllık yüzde 6,4, çeyreklik yüzde 1 oranında büyüme kaydetti.

Harcamaların bileşenlerine gelince, yıllık ve çeyreklik karşılaştırmalarda farklılıklar gözlendi. Özel nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 2,6 artarken, çeyreklik bazda yüzde 0,6 geriledi. Buna karşın, devletin nihai tüketim harcamaları yıllık yüzde 3,1 düşerken, çeyreklik bazda yüzde 1,4 arttı.

Toplam sabit sermaye oluşumu yıllık bazda yüzde 0,7 azaldı; ancak çeyreklik bazda güçlü bir artışla yüzde 6,2 yükseldi. Bu durum, üçüncü çeyrekte yatırım harcamalarının bir önceki çeyreğe kıyasla arttığını gösteriyor.

Dış ticarette ise performans, ihracattaki güçlü artışla desteklendi. İhracat yıllık yüzde 18,4, çeyreklik yüzde 7,5 yükseldi ve Suudi ürünlerine yönelik dış talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. İthalat ise yıllık yüzde 4,3 artarken, çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldı.


ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
TT

ABD'deki Cumhuriyetçiler hayat pahalılığından endişeli

Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)
Halk enflasyondan ve maaşların artmamasından şikayetçi (Reuters)

Gazze savaşında ateşkesin sağlanmasında kilit rol oynayan Donald Trump yönetimi, Ukrayna için de büyük çaba gösterirken ABD'deki Cumhuriyetçiler iç siyasetten endişe duyuyor.

Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmı, hayat pahalılığı konusunun yeterince ele alınmadığını ve bunun gelecek yıl yapılacak ara seçimlerin sonuçlarına olumsuz yansıyacağını düşünüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), Trump'ın danışmanlarının seçmenlerin ekonomik kaygılarının giderilmesini haftalardır önerdiğini, ekonominin güçlü olduğunu savunan ABD Başkanı'nınsa Demokratların bu konuyu gündemleştirme çabalarını göz ardı etmekten yana olduğunu bildiriyor.

WSJ'nin Beyaz Saray'daki kaynakları, buna rağmen Trump'ın danışmanlarının ABD Başkanı'nın 2026 başında yapacağı konuşmaların metinlerine ekonomi vurgusunu eklemeyi planladığını aktarıyor. 

Amerikan gazetesi, istihdamda ve işsizlik oranlarında istenen iyileşmenin henüz sağlanamadığını da öne sürüyor. 

Trump ve ona yakın isimlerse Demokrat Parti döneminden kalma sorunları, muhaliflerin kendilerini hedef almak için kullandığını iddia ediyor. 

Washington Post'un (WP) konuştuğu seçim stratejistleri, Joe Biden'ın kaybetmesine neden olan ekonomik problemlerin Donald Trump önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti'nin adaylarını da vurabileceğini vurguladı. 

Trump'ın market fiyatlarını düşürmek için Brezilya kahvesi, meyve ve kırmızı et gibi bazı gıdalara yönelik gümrük vergilerini azalttığı, ilaç şirketleriyle indirime gitmeleri için müzakere yürüttüğü ve otomobil fiyatlarının düşmesi için adımlar attığı WP'nin haberinde hatırlatıldı.

Kısa süre önce yapılan Washington Post-ABC News-Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 62'sinin Trump'a ekonomide düşük not verdiğini ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post