Lübnan: Diyab hükümeti yetki artırımı çağrılarına karşı çıktı

Hizbullah ve Berri, Basil’in açıklaması karşısında sessiz kalmayı tercih ettiler.

Diyab geçen hafta düzenlenen ‘Tekel Yasası’ toplantısına başkanlık etti. (NNA)
Diyab geçen hafta düzenlenen ‘Tekel Yasası’ toplantısına başkanlık etti. (NNA)
TT

Lübnan: Diyab hükümeti yetki artırımı çağrılarına karşı çıktı

Diyab geçen hafta düzenlenen ‘Tekel Yasası’ toplantısına başkanlık etti. (NNA)
Diyab geçen hafta düzenlenen ‘Tekel Yasası’ toplantısına başkanlık etti. (NNA)

Lübnan’da Hassan Diyab başkanlığındaki geçici hükümete ‘yaşam şartları ve yeni bir hükümetin kurulmasını engelleyen siyasi krizler ortasında çalışmalarını canlandırmasına ve görevlerini yerine getirmesine’ yönelik yapılan siyasi çağrılar hız kazandı. Bu durum Başbakanlık Ofisi’nin ‘daha geniş yetkiler verilmesi’ konusuna karşı çıkmasına yol açtı. Ofis, çöküşün durması için derhal bir hükümet kurulması çağrısında bulundu.
Yeni bir hükümet kurma umutları, özellikle Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’tan ‘kendisi için kabul ettiğini onlar için de kabul etmesini’ isteyen Özgür Yurtsever Hareket Başkanı Cibran Basil’in açıklaması sonrasında, mevcut siyasi çatışmalar gölgesinde yok oldu. Hizbullah, Basil’in çağrısı sonrasında tam bir bir sessizliğe bürünürken Temsilciler Meclisi Başkanlığı kaynakları da Basil’in açıklamasına “Konuşanlara bunlar yetmiyorsa belki susmak onları iyileştirebilir” ifadeleriyle yanıt verdi.
Meclis Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki Emel Hareketi’nin tavrı ise daha açıktı. Berri’nin Siyasi Ofisi, 21 Haziran’daki haftalık toplantısının ardından yaptığı açıklamada anayasaya ve Ulusal Mutabakat Belgesi’ne bağlı olduğunu defalarca ifade ettiğini ve bunların herhangi bir seçicilik olmaksızın uygulanmasını talep ettiğini vurguladı. Ayrıca çözümün bunlara uymak, ülkenin menfaati, geleceği, güvenliği ve istikrarı yönünde bencillikten ve şahsi çıkarlardan uzak durmakta yattığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Temel yaklaşım, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin polemiklerden uzak şekilde kriz durumunu sona erdirmek için çözümler aramaya başlama girişiminin başlıklarına göre bir kurtarma hükümetinin oluşumunu hızlandırmaktır. Çünkü Lübnan vatandaşları bozulan ekonomik, sosyal ve sağlık koşullarının yükü altında ezilme noktasına gelmiştir.”
Emel Hareketi, vatandaşların hayatlarını ve geleceklerini etkileyen bu derin krizde geçici hükümet bakanlarının görevlerini, vatandaşların refahını güvence altına alacak şekilde tereddüt etmeden yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı.
Söz konusu çağrının yanı sıra Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, cumhurbaşkanı ve geçici hükümet başkanını ‘sübvansiyonun devamlılığı için gerekli bütçeleri sağlama ve Lübnanlıların ne yapmaları gerektiğini bilmeleri için desteği artırmak amacıyla hızlı ve ivedi bir karar alma’ çağrısı yaptı. Caca, cumhurbaşkanının ve geçici hükümet başbakanının insanları ülkede neler olup bittiğini veya neler olacağını bilmeden yaşamaya terk ederek bir trajediye sebebiyet verdiğini dile getirdi.
Bu çağrılar, Hassan Diyab başkanlığındaki geçici hükümetin canlandırılması anlamına geliyor. Bakanlar Kurulu Başkanlığı, 21 Haziran’da yaptığı açıklamada açık veya gizli şekilde, istifa eden hükümetin geniş yetkilere sahip olması ve canlandırılması çağrılarının herhangi bir anayasal hükme dayanmadığını vurguladı. Bakanlar Kurulu Başkanlığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu, hükümetin istifasıyla ve bağlayıcı parlamento istişarelerinde atanmış bir başbakanın elde edilmesiyle temsil edilen anayasal gerçekleri aşma girişimidir. Anayasa, güven kazanmadan önce hükümet yetkilerinde eşitlik konusunda açıktır. Hükümetin kurulduktan sonra ve güven kazanmadan önce yapma hakkına sahip olduğu şey, istifa eden hükümetin yapma hakkı olduğuyla aynıdır.”
Bakanlar Kurulu Başkanlığı’nın açıklamasının devamında şu ifadeler kullanıldı:
“Bu metnin herhangi bir yorumu, daha önce Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan anayasanın hazırlığından bu yana yürürlükte olana ve geleneksel olana aykırıdır. İstifa eden hükümete yönelik çağrılar, başarısızlığın kabulüdür ve asla teslim edilmemesi gereken bir boşluğu kabul etmek anlamına gelen yeni bir hükümet kurma birincil hedefini atlatmaya yönelik bir girişimdir. Bu da boşluğu kabul etmek demektir. Öncelik her zaman ülkeyi her düzeyde yıkıcı bir çatışmaya doğru iten siyasi bölünmeyi sona erdirmek için yeni bir hükümet kurmaktır. Hükümetin kurulması ulusal bir sorumluluktur ve mevcut koşullar altında, ilgili herkesin görevlendirilmesi gereken kutsal bir görevdir.”



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.