İç, bölgesel ve uluslararası zorluklar arasında Etiyopya seçimleri

Seçimlerdeki aday sayısı bin 976’sı kadın olmak üzere 9 bin 327 (AP)
Seçimlerdeki aday sayısı bin 976’sı kadın olmak üzere 9 bin 327 (AP)
TT

İç, bölgesel ve uluslararası zorluklar arasında Etiyopya seçimleri

Seçimlerdeki aday sayısı bin 976’sı kadın olmak üzere 9 bin 327 (AP)
Seçimlerdeki aday sayısı bin 976’sı kadın olmak üzere 9 bin 327 (AP)

Haşim Ali Hamid Muhammed
21 Haziran’da gerçekleşen Etiyopya seçimleri, Başbakan Abiy Ahmed yönetimi ve iktidardaki Refah Partisi açısından siyasi öneme sahip. Özellikle de seçim tarihinin geçen yıl 29 Ağustos’tan bugüne ertelenmesinin yol açtığı krizden sonra, Etiyopya Federal Konseyi’nin ‘Tigray Kurtuluş Cephesi partisinin ayaklanmasına neden olan’ koronavirüs pandemisi nedeniyle aldığı bir kararla seçimler, kazanımlar ve zorluklar ışığında düzenleniyor.

Kazanımlar
2 Aralık 2019 tarihinde sekiz ulusal partinin birleşmesiyle kurulan Refah Partisi, seçimlerde yarışan 46 partinin yanı sıra 36 milyon kayıtlı seçmenin oy kullandığı seçim sürecine öncülük ediyor. Seçimler, 1994 yılında modern Etiyopya anayasasının onaylanmasından bu yana altıncı ve Başbakan Abiy Ahmed dönemindeki ilk seçimler olacak.
Bu seçimlerdeki aday sayısı bin 976’sı kadın olmak üzere 9 bin 327.
Etiyopya, federal bir parlamenter cumhuriyet tarafından yönetiliyor. Kazanan parti bloğunun adayı olan başbakan, hükümet başkanını ve yürütme organını temsil ediyor. Parlamento, birincisi Halk Temsilcileri Meclisi’ni temsil eden ve 547 milletvekilinden oluşan ve ikincisi 112 üyeli Federal Konsey olmak üzere iki odadan oluşuyor. Adaylar ayrıca, sekiz bölgesel konsey, başkent Addis Ababa ve Dire Dava şehrinin iki idari konseyi için yarışacaklar.

Rakip partiler
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberina göre, iktidardaki Refah Partisi, ‘EZEMA’ olarak bilinen ‘Sosyal Adalet için Etiyopya Vatandaşları’ partisi, ‘İnat’ partisi, Amhara Milli Demokratik Hareketi ve ‘Balderas’ partisi olmak üzere dört siyasi partiyle yarışıyor.
Mayıs 2019’da yedi siyasi partinin birleşmesi ile yeni kurulmuş bir parti olmasına rağmen, politikacı Berhanu Nega liderliğindeki EZEMA koalisyonu, Addis Ababa ve diğer bölgelerde en güçlü ve en büyük muhalefet partisi olarak kabul ediliyor. Koalisyon, iktidardaki Refah Partisi’ne rakip partilerden oluşuyor. Kırk yılı aşkın bir süredir üniversite profesörü ve muhalif bir politikacı olan Nega, başkent Addis Ababa’da EZEMA listesinin başında yer alıyor.
Bu partiler, siyasi eylem kapsamında sınırlı deneyimlere sahip. Bu durum da siyasi arzularına ulaşma şanslarını azaltıyor. Ancak parlamento kubbesi altında ve beklenen hükümet kadrosu kapsamında bir muhalefet olarak siyasi katılıma hak kazanacakları sayıda sandalyeye ulaşacaklarına inanıyor.

Refah Partisi ve zorluklar
Refah Partisi, Abiy Ahmed’in önderliğinde son üç yıldaki siyasi tecrübesiyle seçimleri kazanma olasılığı en yüksek parti olarak görülüyor.
Refah Partisi, özellikle sosyal ve ekonomik alanlarda bir dizi kalkınma projesi aracılığıyla çok sayıda başarıya sahip. Muhalefet partileri ise Refah partisini ülke yönetimindeki siyasi nüfuzunu kötüye kullanmakla suçluyor. Aynı şekilde uluslararası taraflar, seçim sürecini ülkedeki koşullar neticesinde tarafsızlık söylemi altında eleştiriyor.

Seçimleri takip
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı, seçimleri takip etmek için dokuz uluslararası grubun itimat edildiğini duyurmuştu. Bu gruplar, Afrika Birliği (AfB), Rus sivil toplumu, Addis Ababa’daki ABD ve İngiltere diplomatik misyonları, Doğu Afrika Bekleme Gücü, BABDM Ulusal Demokrasi Enstitüsü, Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü (Washington), Afrika’da Sürdürülebilir Demokrasi Enstitüsü ve daha sonra katılımlarını iptal eden Avrupa Birliği (AB) uzmanları olarak biliniyor.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.