İdlib’de Mazari kampındaki çocuklar imkansızlık içinde eğitim alıyor: Yazı tahtası olarak çadırı kullanıyorlar

İdlib’in kuzeyindeki Mazari kampındaki çocuklar öğretmen Muhib el-İsa’dan ders alıyor (Reuters)
İdlib’in kuzeyindeki Mazari kampındaki çocuklar öğretmen Muhib el-İsa’dan ders alıyor (Reuters)
TT

İdlib’de Mazari kampındaki çocuklar imkansızlık içinde eğitim alıyor: Yazı tahtası olarak çadırı kullanıyorlar

İdlib’in kuzeyindeki Mazari kampındaki çocuklar öğretmen Muhib el-İsa’dan ders alıyor (Reuters)
İdlib’in kuzeyindeki Mazari kampındaki çocuklar öğretmen Muhib el-İsa’dan ders alıyor (Reuters)

Suriye’de İdlib’in kuzeyindeki Mazari kampında yaşayan onlarca çocuk, eski bir öğretmen olan Muhib el-İsa’nın okuma, yazma ve aritmetik becerilerini açık havada dinliyor.
İsa’nın mevcut koşullarda lüks olan defter, kalem, sandalye gibi imkanları yok, hatta yazı tahtası olarak çadırı kullanıyor.
Aslen Halepli olan 27 yaşındaki eski öğretmen, kamptaki çocukların birçoğunun okuma ve yazma bilmediğini fark ettikten sonra bir sınıf kurmaya karar verdi.
Reuters’a konuşan öğretmen, “Yaşları ilerlemiş ancak eğitim alamamış çok çocuk var. 12, 15 veya 17 yaşında okuma yazmayı hiç bilmeyen gençler var. Nasıl yazacaklarını bilmiyorlar. Bir kelimeyi okumalarını istediğinizde, nasıl olduğunu bilmiyorlar. Hava açık ve güneşli olduğunda bu öğrencileri toplayıp ders veriyorum” dedi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) göre, Suriye’de yaklaşık 2,45 milyon çocuk eğitim alamıyor.
Eğitim alma fırsatı bulanlar ise, sanitasyon, elektrik, ısıtma veya havalandırma gibi hizmetleri kısıtlı olan binalarda, genellikle aşırı kalabalık sınıflarda ders alıyor.
Kampta yaşayan 10 yaşındaki Dua, “Okuma yazma konusunda fazla bilgimiz yok. Tahtamız yok, oturacak yerimiz yok, çadırın üzerine yazı yazıp toprağın üzerine oturuyoruz” diyerek, zor şartlar altında eğitim aldıklarını anlattı.
9 yaşındaki Raid ise, “Okulumuz yok. Toprak ve taşların üzerinde oturuyoruz. Üçüncü sınıftayım ama iyi bir şekilde okuma ve yazma bilmiyorum. Oturacak sıramız ve tahtamız bile yok” dedi.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.