Irak Başbakanı Kazimi’nin İran ziyareti milislere karşı hamle mi?

Kazimi, 45 gün sonra Reisi ile görüşmek üzere Tahran'ı ziyaret edecek.

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
TT

Irak Başbakanı Kazimi’nin İran ziyareti milislere karşı hamle mi?

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, yeni İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin resmi daveti üzerine 45 gün sonra İran'ı ziyaret edecek.
Başbakan Kazimi, ziyaret tarihine kadar İran bağlantılı radikal grupların Irak hükümetine darbe girişimleri ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile Irak’taki ABD üslerine füze saldırılarını içeren yeni verilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, Haşdi Şabi örgütü ile çatışma durumunu yatıştırmak için yeterli zamana sahip olacak.  
Üst düzey bir siyasi kaynak yaptığı açıklamada, "Kazimi, özellikle çatışmanın denklemini değiştiren yeni İran mesajlarının gelmesinin ardından, İran politikası ile Tahran'ın müttefiki olduklarını söyleyen grupların tehlikeli faaliyetleri arasındaki çizgiyi belirlemeyi planlıyor" dedi.
Üst düzey bir hükümet kaynağı, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Kazımi’nin ziyaretinin İran hükümetinin yetkiyi yeni yönetime devretme prosedürlerini tamamlamasının ardından, yani yeni cumhurbaşkanının zaferinden 45 gün sonra gerçekleşeceğini" bildirdi.  
Kazimi'nin Reisi ile görüşmesinin önemi, son seçimlerin İran içindeki güç dengesinde dikkate değer bir değişiklik oluşturması ve Reisi’nin yetkiyi devralmasının rejim lideri Rehber Ali Hamaney'in etkisinin egemen olduğunu göstermesinden kaynaklanıyor. 
Üst düzey kaynakların aktardığına göre Kazimi, İran'la başından beri izlediği "komşu ülkeyle düşman olmama" politikasına bağlı kalmaya çalışıyor. Ancak egemenliğe ve ortak çıkarlara zarar veren davranışları da reddediyor. Kazimi, Haşdi Şabi Komutanı Kasım Muslih'in tutuklanmasının etkilerini güç bela bastırırken, siyasi tahminler Kazimi’nin Bağdat'ta Yeşil Bölge'yi kontrol altına almada başarısız olan geleneksel Şii liderleri zor durumda bırakmayı başardığını söylüyor.
Üst düzey Şii liderler, Kazimi ile muhalif silahlı gruplar arasında sakinleşme sağlamak için ‘siyasi arabuluculuk’ önerdiler. Ancak Kazimi ile gruplar arasındaki doğrudan anlaşmaların dayattığı sükuneti sağlamada tamamen başarısız oldular. Siyasi kaynak yaptığı açıklamada, Kazimi'nin önünde, Haşdi Şabi sistemi içindeki geleneksel liderlerin etkisinin azaldığı, buna karşılık radikal grupların hızla yükseldiği bir yeni güçler haritası olduğunu ifade etti.
Bu liderler Irak krizinde her zaman ikili rol oynadılar. Hükümet üzerindeki etkisini siyasi olarak müzakere yoluyla sürdürürken, diğer taraftan Irak'taki silahlı grupların stratejisinin bir parçası olarak hizmet ettiler. Kaynaklar, Kazimi'nin bu liderleri çözüm anlaşmalarından uzaklaştırdığını ve Başbakanın çatışmanın diğer tarafıyla doğrudan mücadele planının farkına vardığını açıkladı.
Gruplardan birindeki üst düzey bir siyasi yetkili, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun üst düzey liderlerinin Kazimi'nin politikasındaki değişime karşı tetikte olduklarını ifade etti. Bunun sonucu olarak İran'daki üst düzey liderlerden gelen açık mesajların Kazimi'ye ulaştığını ve mesajın Tahran'ın silahlı grupların Yeşil Bölge’ye saldırı olayını tekrarlamasına izin vermeyeceğini içerdiğini belirten kaynak şunları kaydetti:
"Kasım Muslih krizi, Irak'taki İran politikasını belirleme ve grupların İran'ın tüm emirlerini harfiyen yerine getirip getirmediği konusundaki kafa karışıklığını daha da artırdı. Bu durum aynı zamanda İran'ın Bağdat'ta kendisi için çalıştığını söylediği gruplarla ilişkisini gözden geçirmesi gerektiğine dair ciddi işaretler de gösterdi."
Iraklı siyasi aktivistlere göre, Haşdi Şabi Komutanı Kasım Muslih meselesinin sonuçları çerçevesinde önümüzdeki haftalar Kazimi'nin yeni İran cumhurbaşkanı ile gündemini belirlemesine büyük ölçüde yardımcı olacak.



Koalisyon: Sayun'da gerçekleşen hain saldırıda bir Suudi subayı ile bir astsubay hayatını kaybetti

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
TT

Koalisyon: Sayun'da gerçekleşen hain saldırıda bir Suudi subayı ile bir astsubay hayatını kaybetti

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu cuma günü Hadramut vilayetine bağlı Sayun'daki koalisyon güçleri kampında ‘hain ve korkakça bir saldırı sonucunda bir subay ile bir astsubayın şehit olduğunu ve bir subayın da yaralandığını’ duyurdu.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani'nin yaptığı açıklamaya göre koalisyon, saldırının Yemen Savunma Bakanlığı'nın bir mensubu tarafından gerçekleştirildiğini ve Yemen hükümetinin failin peşine düşeceğini, bu iğrenç suçun koşullarını ve arkasında kim varsa ortaya çıkaracağını ve adil ve caydırıcı cezaları almaları için ilgili kişilerden hesap soracağını taahhüt ettiğini söyledi.

rgt
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (SABA)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki yaptığı açıklamada, saldırının meşru güçleri eğitmek ve Sayun şehrinde terörizm ve kaçakçılıkla mücadele etmek ve Yemen içinde insani ve kalkınma çalışmalarını desteklemek üzere Birinci Askeri Bölge güçlerini destekleyen koalisyon güçlerinin kampında spor antrenmanı yaptıkları sırada meydana geldiğini söyledi.

Açıklamaya göre el-Maliki, saldırının failinin ‘koalisyon güçlerinin Yemen'in meşruiyetini desteklemek ve kardeş Yemen halkının acılarını hafifletmek için insani çalışmaları desteklemek amacıyla oynadığı olumlu ve önemli rolü takdir eden Yemen Savunma Bakanlığı'nın onurlu üyelerini temsil etmediğini’ vurguladı.

Sözcü, iki şehidin naaşlarının ve yaralının Yemen'den tahliye edildikten sonra Suudi Arabistan'a ulaştığını bildirdi.

Sözcü, ortak güçlerin Yemen Savunma Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışarak olayın sebep ve saiklerini ortaya çıkarmak, faili yakalamak ve adalete teslim etmek üzere soruşturma prosedürlerini takip edeceğini belirtti.

Yemen Başkanlık Konseyi: Korkakça bir terör eylemi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, dün (Cumartesi) akşam Yemen'in doğusundaki Hadramut vilayetinin Sayun kentinde iki Suudi subayın öldürülmesini ‘terör eylemi’ olarak nitelendirdi.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre el-Alimi, ‘Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’na katılan Suudi güçlerinden bir subay ve bir astsubayın, Sayun kentinde koalisyon güçlerinden bir subayın da yaralanmasıyla sonuçlanan hain terör saldırısında şehit edilmesinin’ yasını tuttu.

El-Alimi açıklamasında operasyonun failinin tutuklanması ve koalisyon güçleri liderliğiyle iş birliği içinde olayla ilgili soruşturma başlatılması talimatını verdi.

Açıklamada “Cuma akşamı Birinci Askeri Bölge'ye mensup bir asker tarafından gerçekleştirilen canice saldırı, Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'ndaki kardeşlerimizin büyük rolünü ve Yemen halkının yanında gösterdikleri fedakârlıkları takdir eden Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin onurlu mensuplarını temsil etmeyen korkakça bir terör eylemidir” denildi.

Açıklamada el-Alimi'nin devlet kurumlarını restore etme, insanların acılarını hafifletme ve İran destekli Husi milislerinin darbesini devirme arzuları dile getirildi.

Yemen'den kınama

Yemen Enformasyon Bakanı X platformundaki kişisel hesabından yaptığı paylaşımda, ülkesinin ‘terör eylemini’ en güçlü ifadelerle kınadığını ifade ederek taziyelerini iletti ve koalisyonun sergilediği asalet ve fedakârlık görüntülerini hatırlattı.

El-İryani, “Terörizm, karanlık ve geri kalmışlık güçleri tarafından desteklenen bu suç eylemi, Yemen halkını temsil etmemekte ve onların Suudi Arabistan'daki kardeşlerine yönelik dostluk ve minnet duygularını yansıtmamaktadır” dedi.

Yemen devletinin ‘sadece vatan düşmanlarına ve Suudi Arabistan'daki kardeşleri ve komşularıyla güvenlik, istikrar ve ilişkilerini baltalamak isteyenlere hizmet eden bu kötü niyetli bireysel eylem karşısında boş durmayacağını’ belirten el-İryani, failin izini sürmek, iğrenç suçun koşullarını ve arkasındaki herkesi ortaya çıkarmak ve adil ve caydırıcı cezalarını alabilmeleri için ilgili kişilerden hesap sormak için çalışacağını vurguladı.