ABD’de Delta varyantının yayılmasına yönelik endişe artıyor

First Lady Jill Biden salı günü Mississippi’nin başkenti Jackson’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaşa destek verdi. (Reuters)
First Lady Jill Biden salı günü Mississippi’nin başkenti Jackson’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaşa destek verdi. (Reuters)
TT

ABD’de Delta varyantının yayılmasına yönelik endişe artıyor

First Lady Jill Biden salı günü Mississippi’nin başkenti Jackson’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaşa destek verdi. (Reuters)
First Lady Jill Biden salı günü Mississippi’nin başkenti Jackson’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaşa destek verdi. (Reuters)

ABD hükümeti gençleri yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılamak için çalışmalarına hız verdi. ABD’nin bu adımı, Beyaz Saray’ın yaptığı açıklamada 4 Temmuz’a kadar yetişkin nüfusun yüzde 70’inin aşılanmasında başarısız olunduğunu kabul etmesinin ve gelecek aylarda salgının nüksetme tehdidini oluşturan Delta varyantının yayılmasına yönelik endişelerin ardından geldi.
AP’nin haberine göre Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) salı günü, ilk kez Hindistan’da gözlemlenen Delta varyantının ABD’deki koronavirüs vakalarının yüzde 20’sinden fazlasını oluşturduğunu açıkladı. Bu, CDC’in yeni varyantların yayıldığını açıkladığı zaman kaydedilen oranın iki katına denk geliyor.
Sağlık Başdanışmanı ve ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, Beyaz Saray’da yapılan basın konferansında şunları söyledi:
“Delta varyantı, ABD’de koronavirüsü ortadan kaldırma girişimleri karşısındaki en büyük tehdittir. İyi haber ise aşılarımız varyanta karşı etkili. Yeterli aracımız var. O zaman bu araçları kullanalım ve yeni salgını alt edelim.”
Beyaz Saray tarafından salı günü yapılan açıklamada Başkan Joe Biden’ın Bağımsızlık Günü’ne kadar tüm ABD’li yetişkinlerin yüzde 70’ini en az bir doz ile aşılama hedefinin gerçekleştirilemediğini kabul etti. Biden açıklamasında, buna rağmen ülkenin 30 yaş ve üstünde bu orana ulaştığını ve 4 Temmuz tatiline kadar 27 yaş ve üstü için de gerçekleştirileceğini vurgulayarak iyimser bir tablo çizmeye çalışıldı.
Biden’ın 4 Temmuz’a kadar 165 milyon ABD’li yetişkini aşılamaya yönelik diğer bir hedefini daha gerçekleştirmesi ihtimal dışı görünüyor. Beyaz Saray Koronavirüs İcra Koordinatörü Jeffrey Zients, söz konusu sayıya ulaşılması için birkaç hafta daha gerekli olduğu tahmininde bulundu. ABD pazartesi gününe kadar 150 milyon vatandaşını tam dozlar ile aşılamayı başardı.
Yetkililer ise 18-26 yaşlarındaki genç ABD’lileri aşılamaya yönelik çalışmaları iki katına çıkardıklarını belirttiler. Ülke genelinde yeni aşılama oranı mevcut dozların artmasına rağmen geçen ay büyük bir oranda düştü. Zira bir günde aşının ilk dozunu olanların sayısı 300 binin altında.
Yetkililerin aşı olan kişi sayının azalmasının yanı sıra aşı programındaki bölgesel farklılıklar konusunda endişeleri giderek artıyor. Kolombiya bölgesi de dahil olmak üzere 16’dan fazla eyalet yetişkin nüfusunun yüzde 70’ini aşıladı. Ancak diğerler eyaletler, özellikle de güneydeki ve orta batıdakiler aşılama kampanyasında önemli ölçüde gerideler. Söz konusu eyaletlerde dördü şu ana kadar yüzde 50 aşılama oranına ulaşamadı.
Beyaz Saray’dn yapılan açıklamada da ülkenin yeniden açılma hızının aşılama hedeflerinden daha önemli olduğu vurgulandı. ABD’de virüse karşı savunmasız grupların tamamen aşılanmasının yanı sıra vaka ve can kayıplarında pandeminin ilk günlerinden bu yana kaydedilen en düşük oranların (günlük ortlama 11 bin vaka ve 300’den az can kaybı) kaydedilmesi ülke için yapılan tahmin oranı aşıldı. 
Birçok eyalette ise ekonomik döngü yeniden başlatıldı. Michigan salı günü, koruyucu maske zorunluluğu ve virüsle ilgili kısıtlamaları terk eden en son eyalet oldu. Eyalet ilkbaharda hastalığın en kötü salgınını yaşamıştı. Beyaz Saray Koronavirüs İcra Koordinatörü Jeffrey Zients yaptığı açıklamada “Tahminlerimizin ötesinde bir başarı elde ettik” dedi. 
CDC verilerine göre Kovid-19 komplikasyonları açısından en yüksek risk altındaki ABD’lerin büyük bir oranı aşılandı. Ancak 25-39 yaşları arasındakilerin yalnızca yüzde 53’ü, 18-24 arası yaş grubunun ise yüzde 47’sine aşı yapıldı. Zients’in AP’ye yaptığı açıklamaya göre ülke üzerindeki yük artarken aşıda 18-26 yaş grubuna odaklanılmaya başlandı. Zients ayrıca Delta varyantının ortaya çıkmasının gençleri aşı olmaya yönlendireceğini söyledi.
Zients sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerçek şu ki birçok genç ABD’li, Kovid-19’ın kendilerini etkileyen bir şey olmadığı gerekçesiyle aşı olma konusunda daha az isteklilerdi. Ancak Delta varyantının ülke genelinde yayılması ve dünya çapında gençleri de enfekte etmesi sebebiyle aşı olmaları çok önemli.”
Oldukça bulaşıcı olan Delta varyantına ülkede düşük aşı oranlarına sahip bölgelerdeki vaka sayılarında artış görülme olasılığına dair endişe eşlik ediyor. Springfield ve Berenson da dahil olmak üzere Missouri’nin kırsal bölgeleri, son haftalarda koronavirüs nedeniyle hastanelere başvurularda artışa tanık oldu. Sağlık yetkilileri bu durumu kısmen, daha genç ve aşılanmamış kişiler arasında yayılan Delta varyantına bağlıyor. Fauci, “Aşılamaya karşı isteksizlik, yerel vakaların artışı konusunda gerçek bir tehlike oluşturuyor” dedi.
Mississippi, Louisiana, Wyoming, Alabama ve Idaho eyaletlerinde en az bir doz aşı olan kişi oranı yüzde 40’ın altında bulunuyor. Bu durum sağlık çevrelerinde endişeye neden oluyor. Diğer yandan Delta varyant, Iowa, Kansas, Missouri, Nebraska, Colorado, Montana, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Utah ve Wyoming’deki yeni vakaların yarısını oluşturuyor.
Beyaz Saray yerel aşı kampanyalarına odaklanmayı amaçlıyor. First Lady Jill Biden aşı kampanyasını desteklemek için salı günü Mississippi ve Tennessee’yi ziyaret etti. Joe Biden’ın da perşembe günü Kuzey Carolina’yı ziyaret edeceği bilgisi verildi.



Paris’ten Beyrut uyarısı: Bölgedeki gerginlik tehlikeli şekilde artıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
TT

Paris’ten Beyrut uyarısı: Bölgedeki gerginlik tehlikeli şekilde artıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Gabon'a yaptığı ziyaretten bir kare (AFP)

İsrail’in, askeri kapasitesini yeniden inşa ettiği gerekçesiyle Lübnan’daki Hizbullaha karşı geniş çaplı bir operasyon başlatabileceğine ilişkin endişeler giderek artıyor. Son haftalarda İsrail medyasında sıkça dile getirilen bu iddialar, pazar günü Beyrut’un güney banliyölerinden Haret Hreik’te Hizbullah’ın bir numaralı askeri yetkilisi Heysem Tabtabain’in hedef alınmasıyla sahada da kendini gösterdi.

Aynı zamanda İsrail’in atacağı olası adımlar hem Lübnan içinde hem de uluslararası çevrelerde ciddi kaygılara yol açıyor. Bu bağlamda, her zamanki gibi en hızlı tepkiyi veren ülke Fransa oldu. Paris, ismini vermeden Hizbullah’ın üst düzey bir komutanını hedef alan saldırıdan duyduğu endişeyi açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçen cumartesi CNBC Arabiya’ya verdiği röportajda Lübnan’daki durumun “son derece kırılgan” olduğunu ve önümüzdeki dönemin “belirleyici” nitelikte olacağını vurgulamıştı.

Fransız Dışişleri Sözcüsü Pascal Confavreux, pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “23 Kasım Pazar günü Beyrut’u hedef alan İsrail saldırısının, zaten son derece gergin olan ortamda tırmanma riskini artırdığı için Fransa’da derin bir endişe yarattığını” söyledi.

Fransa, her açıklamasında olduğu gibi tüm taraflara itidal çağrısında bulunarak, tehditlerin raporlanması için oluşturulan ateşkes izleme mekanizmasının önemine dikkat çekti. Paris, geçen yıl kurulan ve bir ABD’li generalin başkanlık ettiği, bir Fransız subayın ise başkan yardımcılığı görevini üstlendiği bu mekanizmada aktif rol oynuyor. Mekanizmada Lübnan, İsrail ve Birleşmiş Milletler de yer alıyor.

fgth
Güney Lübnan'da İsrail'in Manara yerleşim birimine bakan bir UNIFIL gözlem noktası (EPA)

Fransa, bu mekanizmayı “taraflarca tanınan ve tek taraflı adımların engellenmesi ile hem Lübnan hem de İsrail’de sivillerin güvenliğinin sağlanması için gerekli çerçeve” olarak değerlendiriyor. Ancak mekanizmanın temel sorunu, geçen yıl imzalanan 27 Kasım 2024 Ateşkes Anlaşmasından bu yana İsrail’in günlük askeri operasyonlarını durdurmasını sağlayamaması. İsrail bu operasyonları, Hizbullah’ın ateşkese uymadığı ve askeri altyapısını yeniden inşa ettiği gerekçesiyle sürdürüyor. Fransız açıklaması, Paris’in “Lübnan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığını” yeniden teyit ediyor.

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Macron’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika danışmanı Anne-Claire Legendre, iki günlük bir ziyaret için Beyrut’a giderek üç üst düzey yetkili, Lübnan ordusu komutanı ve UNIFIL temsilcileriyle görüşmüştü


AB Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan ile iş birliğinde sınır yok

Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan'ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini söyledi. (Avrupa Birliği)
Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan'ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini söyledi. (Avrupa Birliği)
TT

AB Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Şarku'l Avsat'a konuştu: Suudi Arabistan ile iş birliğinde sınır yok

Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan'ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini söyledi. (Avrupa Birliği)
Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan'ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini söyledi. (Avrupa Birliği)

Üst düzey bir Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan’la iş birliğinin ‘sınırı olmadığını’ belirterek, Riyad’ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkeze dönüştüğünü, reform hızının yüksek olduğunu, değişime açık bir tutum sergilediğini ve net bir vizyona sahip olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Jozef Sikela, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, Brüksel’in Suudi Arabistan-Avrupa iş birliği için geniş ufuklar gördüğünü vurguladı. Sikela, bu iş birliğinin yalnızca ikili düzeyde değil; Afrika, Orta Asya, Güney Asya, Pasifik ve Karayipler’de de güçlü bir potansiyel taşıdığını ifade etti.

yhju
Avrupalı yetkili, Suudi Arabistan'ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini söyledi. (Avrupa Birliği)

Sikela, Riyad’da düzenlenen Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) Küresel Sanayi Zirvesi’ne katılımı sırasında yaptığı açıklamada, sürdürülebilir sanayi kalkınması, istihdam yaratma ve katma değer üretme başlıklarının küresel ekonominin ihtiyaçlarıyla örtüştüğünü belirtti.

UNIDO Küresel Sanayi Zirvesi

Jozef Sikela, Suudi Arabistan’ın UNIDO Küresel Sanayi Zirvesi’ne ev sahipliği yapmasının yerinde bir adım olduğunu belirterek, AB’nin UNIDO ile toplam taahhüt tutarı 350 milyon dolara yaklaşan 38 aktif program yürüttüğünü açıkladı. Sikela, “UNIDO’nun en büyük ortağı ve en büyük gönüllü katkı sağlayanı biziz” ifadesini kullandı.

Sikela, sanayi, ticaret ve enerji bakanlığı geçmişine de atıfta bulunarak, zirveyi Suudi yetkililerle görüşme fırsatı olarak değerlendirdiğini belirtti. Suudi bakanlarla, Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) temsilcileriyle ve şirketlerle bir araya geldiğini ifade eden Sikela, iş birliğinin yalnızca AB ile Suudi Arabistan arasında değil, dünyanın başka bölgelerinde de derinleştirilebileceğini söyledi. Sikela, “Yenilenebilir enerji, hidrojen, madencilik, çevrenin korunması, eğitim ve mesleki gelişim gibi alanlarda aynı önceliklere sahibiz” dedi.

Suudi Arabistan’la ilişkiler hız kazanıyor

Sikela, Suudi Arabistan ile ilişkilerin ‘çok güçlü bir ivme kazandığını’ vurguladı. Geçen yıl Brüksel’de AB ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) arasındaki ilk zirvenin düzenlendiğini hatırlatan Sikela sözlerini şöyle sürdürdü: “Krallık, Körfez’deki en büyük ticaret ortağımız ve ekonomisini çeşitlendiren, net vizyona sahip bir ülke.”

sdefrgt
Avrupa Birliği (AB) Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Jozef Sikela, Avrupa ile Suudi Arabistan arasındaki iş birliğinin sınırları olmadığını vurguladı. (Fotoğraf: Saad el-Anzi)

Sikela, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun ülkeyi Avrupa şirketleri ve yatırımcıları için çok cazip bir merkez haline getirdiğini belirterek, “Neden? Çünkü net bir vizyona sahip olmak, net bir yön anlamına geliyor ve yatırımcıların aradığı da bu: istikrar ve öngörülebilirlik. 2030 Vizyonu, yatırımcılara gelecek konusunda güven veriyor” şeklinde konuştu.

Sikela, “Bu vizyonu Avrupa ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerdeki bakış açımız ve bölge ile dünya konusundaki sorumluluğumuzla birleştirebilirsek, iş birliğinin sınırı olmaz; çünkü ortak gündemimiz çok geniş” ifadelerini kullandı.

Jozef Sikela’ya göre Suudi Arabistan, ekonomisini çeşitlendirmeye ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeye odaklanıyor; bu öncelikler Avrupa’nın aynı alanlara gösterdiği ilgiyle örtüşüyor. Aynı durum, ortak çalışma alanı olarak görülen Orta Asya için de geçerli.

Sikela sözlerine şöyle devam etti: “Bu perspektiften bakıldığında Brüksel, Suudi Arabistan-Avrupa iş birliği için güney ülkelerinde geniş fırsatlar görüyor. PIF, Afrika, Orta Asya, Güney Asya, Pasifik ve Karayipler’de aktif; bu bölgeler aynı zamanda AB’nin ‘Global Gateway’ (Küresel Geçit) girişimi kapsamında değerlendiriliyor.”

‘Global Gateway’… Geleceğe yatırım

AB Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Jozef Sikela, AB’nin benimsediği Global Gateway girişiminin, partner ülkelerde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek amacıyla yatırım, teknoloji ve Avrupa standartlarını kullanarak uygulanan stratejik bir yatırım programı olduğunu vurguladı.

ty
Avrupa Birliği (AB) Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Jozef Sikela, Vizyon 2030'un yatırımcılara gelecek konusunda güven verdiğini söyledi. (Fotoğraf: Saad el-Anzi)

Sikela, “Temel hedef geleceğe yatırım yapmak, bu da varlıklara yatırım yapmadan önce insanlara yatırım yapmayı içeriyor” dedi.

Sikela’ya göre AB ve üye ülkeler, dünyadaki kalkınma harcamalarının en büyük kaynağı; küresel harcamaların yüzde 40’ından fazlasını sağlıyorlar, oysa ekonomileri dünya üretiminin yalnızca yüzde 16’sını oluşturuyor.

Sikela, başlangıçta 2027’ye kadar 300 milyar euro hedeflendiğini, bu hedefin neredeyse bu yıl gerçekleştirildiğini ve bu nedenle hedefin 2027’ye kadar 400 milyar euroya yükseltildiğini belirtti.

Jozef Sikela, girişimin ‘eşit ortaklığa dayandığını ve ülkelere şart dayatmak veya dengesiz ilişkilere çekmek yerine güç kazandırmayı hedeflediğini’ ifade ederek, bunun giderek parçalanan bir dünyada geniş kabul gördüğünü söyledi.

İş birliğinin derinleştirilmesi

AB Uluslararası Ortaklıklar Komiseri, Global Gateway girişimini Suudi yetkililerle görüştüğünü ve iki tarafın çıkarına hizmet edecek iş birliği fırsatlarını ele aldıklarını belirtti.

Sikela, “Girişim, ortak çıkarı olan partnerler için kapalı değil. Suudi kurumlarının ve özel sektör yatırımlarının katılımını memnuniyetle karşılıyoruz. AB ile Suudi Arabistan arasında iş ortamının iyileştirilmesi konusunu da tartıştık. İlişkileri derinleştirecek ek adımlar bekliyoruz. Yapılacak çok iş var, ancak ilerleme hızlı ve doğru yoldayız” şeklinde konuştu.

Gelecek için büyük potansiyel

Sikela, Avrupa-Suudi Arabistan ilişkilerinin önümüzdeki beş yıldaki perspektifi sorulduğunda, Suudi Arabistan’ın hızla önemli bir ekonomik ve teknolojik merkez haline geldiğini vurguladı. Sikela, “Bugün bir bankacı olsaydım, Avrupa şirketlerine Suudi Arabistan’a ilgilerini artırmalarını tavsiye ederdim. Çünkü burası istikrarlı, öngörülebilir ve geleceğe yönelik büyük bir potansiyele sahip bir ortam” ifadelerini kullandı.

gty
Avrupa Birliği (AB) Uluslararası Ortaklıklar Komiseri Jozef Sikela, Şarku’l Avsat'a verdiği röportaj sırasında (Fotoğraf: Saad el-Anzi)

Sikela, “Suudi Arabistan’daki en büyük çekim unsurları, reformların hızı, değişime açıklık ve net vizyondur. Siz bir vizyon belirlediniz ve hükümetin bu vizyona bağlı olduğuna eminim; bunu her gün gösteriyorlar” dedi.

Jozef Sikela sözlerini şu ifadeyle tamamladı: “İşte AB ile Suudi Arabistan arasındaki iş birliğini tamamen farklı bir seviyeye taşımak için üzerine inşa etmek istediğimiz temel budur.”


Moskova'nın faaliyetleri artarken İngiliz Donanması Rus fırkateynini ve petrol tankerini durdurdu

İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
TT

Moskova'nın faaliyetleri artarken İngiliz Donanması Rus fırkateynini ve petrol tankerini durdurdu

İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)
İngiliz Kraliyet Donanması devriye gemisi "Severn" (gemi hesabı "X" platformu üzerinden)

İngiltere Savunma Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, İngiliz devriye gemisinin Manş Denizi'nde takip ettiği bir Rus firkateyni ve petrol tankerini durdurduğunu, Rus donanmasının İngiliz suları etrafındaki faaliyetlerinin son iki yılda yüzde 30 arttığını belirtti.

Bakanlık, Kraliyet Donanması devriye gemisi HMS Severn'in son iki hafta içinde Manş Denizi'nden geçiş yapan Rus firkateyni RFN Stoyky ve tanker Yelnya'yı durdurduğunu açıkladı.

AP’ye göre Severn, sonunda izleme görevini Bretonya açıklarında kimliği belirsiz bir NATO müttefik gemisine devretti.

Bakanlık, İngiltere'nin, kıyılarında konuşlu gemilere ek olarak, NATO'nun Kuzey Atlantik ve Arktik bölgesindeki Rus gemileri ve denizaltılarını izleme misyonu kapsamında İzlanda'ya üç Poseidon keşif uçağı konuşlandırdığını bildirdi.

Bu haber, Savunma Bakanı John Healey'nin gazetecilere, Rus casus gemisi Yantar'ın İskoçya açıklarındaki faaliyetlerini izleyen keşif uçağı pilotlarına lazer ışınları tuttuğunu söylemesinden sadece birkaç gün sonra geldi.

İngiltere, Yantar'ın eylemlerini "pervasız ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, topraklarına yönelik herhangi bir ihlale yanıt vermeye hazır olduğunu belirtti.

Haley çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Rusya'ya ve Putin'e mesajım şu: Sizi görüyoruz ve ne yaptığınızı biliyoruz" dedi.

Londra'daki Rusya Büyükelçiliği, Haley'nin sözlerine, İngiliz hükümetini "askeri bir saplantıyı körüklemekle" suçlayarak yanıt verdi ve Moskova'nın Birleşik Krallık'ın güvenliğini baltalamaya çalışmadığını ifade etti.