Paralı askerlerin Libya’dan geri çekilmesi çağrısında bulunan Dibeybe, seçimleri destekleme sözü verdi

Dibeybe’nin ofisinin, 24 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeden dağıttığı bir fotoğraf
Dibeybe’nin ofisinin, 24 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeden dağıttığı bir fotoğraf
TT

Paralı askerlerin Libya’dan geri çekilmesi çağrısında bulunan Dibeybe, seçimleri destekleme sözü verdi

Dibeybe’nin ofisinin, 24 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeden dağıttığı bir fotoğraf
Dibeybe’nin ofisinin, 24 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeden dağıttığı bir fotoğraf

Başbakan Boris Johnson ile görüşmek üzere 24 Haziran’da İngiltere’ye resmi bir ziyarete kapsamında giden Libya Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid Dibeybe, kapsamlı bir plan çerçevesinde güvenliği sağlamak için tüm yabancı paralı askerlerin ve silahlı grupların Libya’dan çıkarılmasının önemli olduğuna dikkati çekti.
24 Haziran’da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile düzenlediği bir görüşme sırasında Dibeybe, ABD’nin yapıcı katılımından dolayı memnuniyetini dile getirdi. Dibeybe, yabancı paralı askerlerin geri çekilmesi konusunda derhal iş birliği yaparak Libya’nın, istikrarlı ve güvenli bir demokratik başarı hikayesi olmak için yeni bir aşama başlatabileceğini aktardı. Libya Başbakanı, hükümetinin ‘Libya’yı Aralık ayındaki seçimlere hazırlamak, kurumları yeniden birleştirmek, temel hizmetleri sağlamak, ademi merkeziyetçi yönetimi desteklemek, kaynakların adil dağılımını sağlamak ve uzun vadeli uzlaşı sürecinin ilk aşamalarını gerçekleştirmek için’ yoğun çaba sarf ettiğini vurguladı.
ABD Büyükelçiliği, Twitter üzerinden yaptığı kısa bir açıklamada Blinken’in Libya konulu ikinci Berlin konferansının ardından Dibeybe ile verimli bir toplantı gerçekleştirdiğini bildirdi. Büyükelçilik, “ABD, Libya halkını yaklaşan seçimlere yönelik arayışlarında desteklemeye kararlıdır” dedi.
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Libya Misyonu Başkanı Jan Kubis, Libya konul 2. Berlin konferansını memnuniyetle karşıladı. Konferansın, ‘uluslararası toplumun Libya’nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığını yenilemek için önemli bir fırsatı temsil ettiğini’ söyleyen Kubis, “Bu ilerlemeyi güçlendirmek ve Libya’da sürdürülebilir istikrar ve barış sağlamak için çok daha fazlasının yapılması gerekiyor” dedi. Kubis ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan tamamen çekilmesi de dahil olmak üzere tüm dış müdahalelere son verme çağrısını yineledi. Jan Kubis, tüm Libyalıları ve dış tarafları, bu hedefe ulaşmak için net bir zaman çizelgeleri olan, kapsamlı bir plan üzerinde anlaşmaya çağırdı. BM Temsilcisi, “BM, ateşkes anlaşmasını, ulusal uzlaşmayı, geçiş dönemi adaletini ve seçimlerin yapılmasını destekleyerek, Libya tarafından yönetilen ve Libyalılar tarafından kontrol edilen yolları kolaylaştırma tamamen kararlıdır” dedi.
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, hükümet tarafından önerilen ve şu ana kadar 3 kez reddedilen devlet genel bütçesini tartışmaya devam etmek için gelecek pazartesi günü bir oturum düzenleneceğini açıkladı. 
Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi ise geçen çarşamba günü başkent Trablus’ta batı bölgelerinin meclis üyeleriyle birlikte ‘Başkanlık Konseyi’nin geçen Şubat ayında resmen göreve başlamasından bu yana geçen 100 gün içinde neler başardığını’ görüştü.
Yapılan açıklamada, toplantıda, ‘seçimlerin belirlenen tarihte yapılması için anayasal temele, orduyu birleştirme çabalarına, Temsilciler Meclisi’nde Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi ve askeri liderlerle bir toplantı gerçekleştirmek için çalışma yapılmasına’ ilişkin gelişmelerin ele alındığı aktarıldı.
Basında çıkan haberlerde, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Ulusal Ordu’nun (LUO) ülkenin güneyindeki Sebha şehrine, ‘saldırı başlatmaya ve şehri kontrol altına almaya hazırlık olarak’ askeri takviye gönderdiğinden bahsedildi. Haberlere göre herhangi bir askeri güç ya da saldırı gerçekleşmedi.
Kaynaklar, LUO’ya bağlı 21. Yıldırım Taburu, şehrin kuzey ve doğu girişlerindeki güvenlik noktalarını kontrol altına aldı. Kaynaklar, orta ve ağır silahlarla ateş seslerinin duyulduğuna dikkat çekti.
Mareşal Halife Hafter, geçen hafta DEAŞ tarafından üstlenilen ve Trablus’un 750 km güneybatısındaki Sebha şehrinde bir kontrol noktasını hedef alan intihar saldırısından birkaç gün sonra, teröristlerin izini sürmek için askeri bir operasyon başlattı. DEAŞ’ın saldırısında 2 polis ölmüş ve 5 kişi de yaralanmıştı. Hafter, geçen çarşamba akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehri dışındaki Racme’de bulunan karargahında Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim Buşanaf ile Libya ulusal güvenliği ile ilgili önemli konuları ele aldığını belirtti.
Öte yandan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Farac Kaim, geçen çarşamba günü Bingazi’de bir saldırıya maruz kaldığı haberini yalanladı. Medya ofisi yaptığı açıklamada, bu söylentinin kamuoyunun dikkatini dağıtmayı ve anlaşmazlık çıkarmayı amaçladığını söyledi.
Aynı şekilde Ulusal Petrol Şirketi Başkanı Mustafa Sanaullah, Libya’daki üretim oranlarının şu anda günde 1 milyon 280 bin varile yükseldiğini açıkladı. Libya Haber Ajansı’na göre Sanaullah, şirketin bundan sonraki 3 yıl içinde üretimi günlük 2,1 milyon varile, bu yılın sonuna kadar ise günde 1,5 milyon varile çıkarmayı planladığını belirtti. Mustafa Sanaullah, devletin genel bütçesinin onaylanmamasının da bu alanda çeşitli sorunlara yol açtığını vurguladı.



Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Arabulucuların Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden başlamasıyla ilgili olarak tarafların tutumlarında ‘kısmi ilerleme’ kaydedildiğine dair güvencelerinin ortasında, Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasının, özellikle ‘savaşın nasıl sonlandırılacağı’ konusunda bir anlaşma sağlanamaması nedeniyle ‘zor’ olduğu tahmin ediliyor.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de yeni bir ateşkese ulaşma çabalarında ‘bazı ilerlemeler kaydedildiğini, ancak İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılmasının zor olduğunu’ söyledi. Al Sani, “Perşembe günü diğer toplantılara kıyasla bazı ilerlemeler kaydettik. Ancak en önemli soruya bir cevap bulmamız gerekiyor: Bu savaşı nasıl sona erdireceğiz? Tüm müzakerelerin odak noktası bu” ifadelerini kullandı.

Al Sani’ye göre Hamas, İsrail Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirirse kalan tüm İsrailli esirleri serbest bırakmaya hazır. Ancak İsrail, Hamas’ın ‘savaşı sona erdirmek için net bir vizyon ortaya koyulmadan esirleri serbest bırakmasını’ istiyor. Al Sani, “Taraflar arasında ortak bir hedef olmadığında, savaşı sona erdirme şansının çok zayıfladığını düşünüyorum” dedi.

Fidan, Türk yetkililerin Hamas'la yaptığı görüşmelerin, hareketin Gazze'deki ateşkesin ötesine geçen ve İsrail'le yaşanan krize iki devletli çözüm de dahil olmak üzere kalıcı bir çözüm getirmeyi amaçlayan bir anlaşmaya daha açık olacağını gösterdiğini söyledi.

Kapsamlı bir vizyon

Öte yandan Hamas, Gazze Şeridi'ne gönderilen yardım malzemelerinin azalmasının yarattığı baskı ve İsrail'deki sivil itaatsizlik çağrıları arasında ‘kapsamlı’ olmasını istediği ‘bir anlaşmaya varma çabalarının başarısını’ desteklemekten bahsediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık iki hafta sonra bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde yaşanan bu gelişmeler, ‘yakın bir ateşkes için geri sayımın her zamankinden çok daha olası hale geldiğini’ gösteriyor. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre, kapsamlı mı yoksa geçici mi olduğu konusunda görüş ayrılıkları bulunan olası bir anlaşmayı, ziyaret öncesi ABD'nin baskısı çözecek gibi görünüyor.

Dün Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas'tan bilgili bir kaynağa göre, hareket cumartesi günkü toplantıda Mısırlı arabulucu aracılığıyla, entegre bir girişim de dahil olmak üzere savaşı sona erdirmek için kapsamlı vizyonunu sundu. Kaynak, “Hamas tarafından Mısır aracılığıyla sunulan bu girişim, geniş çapta memnuniyetle karşılandı” dedi.

zxscdfrg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından Filistinli bir adam yaralı bir çocuğu taşıyor. (AFP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak, girişimin ‘saldırganlığın durdurulması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi, Filistin halkına acil yardım sağlanması, beş ila yedi yıl arasında değişen uzun vadeli bir ateşkesin kabul edilmesi, Gazze Şeridi'nin bir toplum destek komitesi aracılığıyla yönetilmesi için Mısır vizyonuna bağlılık, yeniden inşa çabalarının desteklenmesi ve anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştırmak için açık ve uygulanabilir garantiler sağlanması karşılığında tüm İsrailli esirleri içeren bir takas anlaşmasının uygulanmasını’ öngördüğünü söyledi.

Hamas'ın Kahire ziyareti, geçen hafta Türkiye'de Fidan ile yapılan görüşmenin ardından bir hafta içinde ikinci kez gerçekleşirken, hareketten iki kaynak o dönemde Şarku’l Avsat'a, Hamas’ın ‘aralarındaki iyi ilişkiler’ ışığında ‘kapsamlı anlaşma’ konusundaki vizyonunu Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek istediğini doğruladı.

Büyük bir fırsat

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, ‘üç ay önce göreve başlamasının arifesinde yaptığına benzer bir anlaşmayı tekrarlamak isteyen Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye gelecek olması nedeniyle müzakerelerde somut ilerleme sağlamak için büyük bir fırsat olduğuna’ inanıyor. Enver, “Sadece insani ya da geçici bir ateşkes değil, savaşın sona erdirilmesi konusunda da iyi haberler gelmesi muhtemel” dedi.

Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, ‘Hamas'ın önerilen bu anlaşmayla seçeneklerini tüketmesinden sonra, bir atılım için geri sayımın artık kesin olduğuna’ inanıyor. El-Ferra, ‘bir sonraki anlaşmanın şu anda kapsamlı olmayacağını, daha ziyade kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakereleri içerecek geçici bir anlaşma olacağını’ belirtti.

Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun, ‘hareketin girişimi ve ciddiyetinden sonra topun tamamen İsrail'in sahasında olduğu’ değerlendirmesinde bulundu. El-Medhun'a göre ‘İsrail işgali, kapsamlı ve nihai bir anlaşmaya varmayı reddederek oyalamaya devam edecek.’

cvdfg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından yıkılan evlerin enkazı arasında duran Filistinli bir kadın (AFP)

Medhun, “Hamas'ın, işgalin öldürme ve yıkıma geri dönmesine izin verecek herhangi bir kısmi ya da kırılgan geçici çözümü reddeden kesin tutumunda ısrar etmesi muhtemel. Hamas'ın kesin tutumu ışığında kısmi bir anlaşmaya varma olasılığı pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray'dan yapılan son açıklamaya göre Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken ve Binyamin Netanyahu hükümeti savaşın sona ermesini talep eden ve sivil itaatsizlik tehdidinde bulunan gösterilerle baskı altındayken, İsrail Hamas'ın gündeme getirdiği öneri hakkında yorum yapmadı.

Sivil itaatsizlik

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) eski direktörü Ami Ayalon, cumartesi günü binlerce İsraillinin Netanyahu hükümetine karşı esirlerin iadesi talebiyle düzenlediği gösterilere katılımı sırasında yaptığı açıklamada, İsrail'i korumanın bir görev olduğunu düşünerek barışçıl sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.

Mart ayının başından bu yana sınır kapılarının kapatılması, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım malzemelerinin girişinin engellenmesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını yeniden başlatmasıyla birlikte, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) işgal altındaki Filistin topraklarındaki kıdemli insani işler görevlisi Jonathan Whittall dün yaptığı basın açıklamasında malzemelerin tükenmekte olduğunu doğruladı.

Enver, İsrail'in iç baskılarının arttığına ve Trump'ın baskısının Netanyahu'nun bir anlaşmayı kabul etmesiyle sonuçlanabileceğine inanırken, el-Medhun ‘ciddi ve kararlı bir ABD müdahalesinin denklemi değiştirebileceğini’ vurguladı. El-Ferra'ya göre bu baskılar ışığında Trump'ın ziyareti yakın bir atılımı kolaylaştırabilir ve önce kısmi bir anlaşmaya, ardından da bölgedeki çıkarlarını güvence altına almak için ciddi ve gerçek bir ABD baskısının ardından kapsamlı bir anlaşmaya varılabilir.