Pedersen: Suriye’de siyasi çözüm için gösterilen uluslararası çabalar başarısız oldu

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen önümüzdeki haftalarda "kilit aktörler1er" ile görüşmeler gerçekleştireceğini söyledi.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen dün BM Güvenlik Konseyi'nde brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen dün BM Güvenlik Konseyi'nde brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
TT
20

Pedersen: Suriye’de siyasi çözüm için gösterilen uluslararası çabalar başarısız oldu

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen dün BM Güvenlik Konseyi'nde brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen dün BM Güvenlik Konseyi'nde brifing verdi. (Birleşmiş Milletler)

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, alınan tedbirlerin ve gösterilen çabaların Suriye’deki siyasi süreçte ilerleme kaydedilmesinde başarısız olduğunu vurguladı. Pedersen ayrıca BM gözetiminde yapılacak başkanlık seçimleri de dahil olmak üzere 2254 sayılı BM kararının da uygulanamadığını kaydetti. Pedersen, önümüzdeki ayın başlarında Rusya, Türkiye ve İran da dahil olmak üzere bir dizi ülke ile Suriye meselesini görüşmek üzere toplantıl düzenleyeceği bilgisini verdi.
BM Güvenlik Konseyi'nde konuşan Pedersen, "kilit aktörler" ile diyalog masasına oturmak ve tüm taraflar arasında atılabilecek somut ortak adımları tartışmak üzere Suriye konusunda yeni bir uluslararası diyalog yürütülmesinin planlandığını bildirdi. Sürecin güvene bağlı olduğunu belirten Pedersen sözlere değil eylemlere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Görüşüm, Suriyeli ve uluslararası aktörlerin pozisyonunu belirlemeye yardımcı olan, yalnızca diğerlerinden ne istediklerini değil, aynı zamanda her birinin atabileceği neler olduğunu anlamaya yardımcı olacak istişareler derinleştirmek ve aynı birliği siyasi süreç için de sağlamak gerektiği yönünde. Sanırım yeni bir anayasa ve Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülen seçimler de dahil olmak üzere 2254 sayılı kararı uygulamaya yönelik siyasi süreçte gerçek bir ilerleme kaydedemediğimiz için hepimiz hayal kırıklığına uğradık.”
İki taraf arasında güven olmamasının ve sahadaki durumun karmaşıklığının kapsamlı bir çözüme doğru ilerlemeyi engellediğini belirten Pedersen, çözümün unsurlarını ileriye doğru yöneltmek için bir araya gelmenin yolunun bulunması gerektiğini vurguladı. Son Cenevre zirvesi öncesinde ve sonrasında bölgedeki ülkeler ile Rusya ve ABD’den üst düzey yetkililerle düzenli temas halinde olduğunu belirten Pedersen, tüm büyük aktörlerin söz konusu görüşmeleri önemsediğini ifade etti. Pedersen açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Anayasa komitesini daha geniş bir sürece önemli bir katkı olarak kolaylaştırmaya çalışıyorum. Çözülmemiş ihtilaflar varken yeni bir anayasa üzerinde çalışmanın zor olduğuna şüphe yok. Ancak bu, iki tarafın (Suriye hükümeti ve Suriye Müzakere Komisyonu) güvenilir, dengeli ve kapsayıcı bir anayasa komitesi için temel görev tanımlarını ve usülleri tamamladıklarında üzerinde anlaştıkları şeydi. Burada çoğumuz bu salonda beş kez toplanmış olan komitenin şu ana kadar çalışmaması nedeniyle hayal kırıklığı yaşıyoruz.”
İtalya ve ABD'nin Suriye konulu bakanlar düzeyinde yapacağı toplantıya katılan dışişleri bakanlarının istişarelerde bulunmak üzere önümüzdeki hafta Roma'da olacağını belirten Pedersen, Moskova’ya gideceğini duyurdu. Ayrıca Türkiye ve İran ile de görüşeceği bilgisini veren Pedersen temmuz ayı başında Nursultan'da Astana koordinasyon toplantısı yapılacağını söyledi. Pedersen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriyeli tarafları tutuklular ve esirler konusuna dahil olmaya ve çalışma grubuna katılmaya devam ediyoruz. Ancak bu çabalar henüz meselenin niteliği ve boyutuyla ilgili herhangi bir ilerlemeye yol açmadı. Bu oldukça trajik. Çünkü Suriye'deki her aile sevdiklerinin gözaltına alındığını, kaçırıldığını veya kaybolduğunu gördü. Özellikle kadınlar aile üyelerinin gözaltına alınmasından çok daha fazla etkilendiler. Geçtiğimiz günlerde Suriye hükümeti ile bu konuda tekrar görüştük ve sunduğumuz bir dizi öneriyi takip etmek ve ayrıca en son 2 Mayıs'ta yayınlanan cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yakın zamanda bildirilen yayınlar hakkında bilgi almak istedik.” 
2254 sayılı kararın ülke çapında ateşkes için "kilit oyuncular" olarak belirttiği Suriye'deki katılımcı taraflarla işbirliği için önemli olduğunu vurgulayan Pedersen, "Size Suriye'de savaşan beş yabancı ordu olduğunu ve Suriye topraklarını ülkenin egemenliğinin ciddi şekilde tehlikeye sokan bir dizi fiili bölgeye böldüklerini hatırlatmama gerek yok” dedi.
Rusya, Türkiye ve ABD'nin rol oynadığı bir dizi bölgesel gerilimi azaltma ve ateşkes anlaşmasının söz konusu yerler arasında yaklaşık 15 ay boyunca nispeten sakinliğin sağlanmasında kilit rol oynadığına dikkat çeken Pedersen, “Ancak mevcut durumdaki düzenlemeler tehlike barındırıyor” ifadesini kullandı.
Pedersen son olarak Afrin kentindeki Şifa Hastanesi'ne bu ay düzenlenen saldırıda aralarında sağlık personeli de olmak üzere sivillerin öldürülmesi ve yaralanması ile hastanenin bazı bölümlerinin tahrip edilmesinin endişe verici olduğunu söyledi. Ayrıca İdlib'in güneyinde de bir diğer saldırı yaşandığını vurgulayan Pedersen şehirdeki bombardımanlar nedeniyle sivil ölümlerin ve kitlesel göçlerin hız kazandığını kaydetti.



Husiler: ABD'nin Sana'ya düzenlediği saldırılarda 8 kişi yaralandı

ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir bölgeyi vurmasının ardından yükselen dumanlar (AFP)
ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir bölgeyi vurmasının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT
20

Husiler: ABD'nin Sana'ya düzenlediği saldırılarda 8 kişi yaralandı

ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir bölgeyi vurmasının ardından yükselen dumanlar (AFP)
ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir bölgeyi vurmasının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Husiler tarafından dün yapılan bir açıklamada, ABD savaş uçaklarının başkent Sana'ya düzenlediği hava saldırılarında sekiz kişinin yaralandığı belirtildi.

Açıklamada ABD saldırısının Beni el-Haris bölgesindeki er-Ravda Mahallesi’nin batısındaki bir yerleşim noktasını bombalaması sonucu ilk belirlemelere göre sekiz sivilin yaralandığı ifade edildi.

Husilere ait televizyon kanalı Al Masirah TV, er-Ravda Mahallesi’ndeki binaların yıkımının boyutlarını ve 14 Ekim Mahallesi’ndeki bir binanın enkazını ve kocası ve çocuğu kurtarılan, ancak enkaz altında halen aranmaya devam edilen bir kadını arama çalışmalarını gösteren görüntüleri yayınladı.

ABD savaş uçakları dün sabah saatlerinde Yemen’in bazı bölgelerini hedef alan hava saldırıları düzenledi. Husilerin açıklamalarına ve görgü tanıklarına göre ABD savaş uçakları kuzeydeki er-Ravda Mahallesi’ndeki bir binayı ve güneydeki 14 Ekim Mahallesi’ndeki bir başka binayı hedef aldı.

Bazı sosyal medya kullanıcıları, es-Sebiin bölgesinde hava saldırılarının düzenlendiği noktanın yakınlarındaki bir bahçe ve düğün salonunda bulunan, aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda insanın panik ve çığlıkla etrafa kaçıştığı görüntüleri paylaştı.

dfrgt
ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir mevziye düzenlediği gece saldırısı sonrası yükselen dumanlar (AFP)

Husiler tarafından dün sabah yapılan bir açıklamada, iki insansız hava aracıyla (İHA) İsrail’de Yafa ve Aşkelon'daki iki ‘hayati hedefin’ vurulduğu duyurulurken bu iki yerin tam olarak neresi olduğu belirtilmedi.

Husiler ayrıca aralarında Kızıldeniz'deki ABD uçak gemisi Harry Truman'ın da bulunduğu ‘düşman deniz araçlarını’ çok sayıda İHA ile hedef aldıklarını duyurdu.

Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla olduğunu belirterek Kızıldeniz'deki gemilere saldırılar düzenliyor.

cDRFGTHY5
ABD'nin Sana'da Husilere ait olduğundan şüphelenilen bir mevziye düzenlediği gece saldırısı sonrası yükselen dumanlar (AP)

ABD geçtiğimiz ay Husilere karşı geniş çaplı bir askeri operasyon başlatırken Husilere bağlı Yemenli medya organları, bu operasyonda onlarca kişinin öldüğünü bildirdi.