Selena Gomez: İlişkilerim hep lanetliydi

Kelebek hastalığı ve bipolar bozukluktan mustarip ünlü şarkıcı yaşadığı zorlukların yaptığı işlerde kendisine ilham verdiğini söyledi. (AFP)
Kelebek hastalığı ve bipolar bozukluktan mustarip ünlü şarkıcı yaşadığı zorlukların yaptığı işlerde kendisine ilham verdiğini söyledi. (AFP)
TT

Selena Gomez: İlişkilerim hep lanetliydi

Kelebek hastalığı ve bipolar bozukluktan mustarip ünlü şarkıcı yaşadığı zorlukların yaptığı işlerde kendisine ilham verdiğini söyledi. (AFP)
Kelebek hastalığı ve bipolar bozukluktan mustarip ünlü şarkıcı yaşadığı zorlukların yaptığı işlerde kendisine ilham verdiğini söyledi. (AFP)

ABD'li ünlü pop şarkıcısı Selena Gomez aşk hayatı lanetliymiş gibi hissettiğini söyledi. 
Vogue Avustralya'ya verdiği yeni röportajda 28 yaşındaki Gomez şu ifadeleri kullandı:
"Yaşadığım ilişkilerin çoğunun lanetlendiğini düşünüyorum. İlişkilerimdeki bazı şeylere maruz kalmak için çok gençtim."
Kendisine ve ilişkilerine dair daha önce de açıksözlü açıklamalar yapan Gomez yaşadığı ilişkilerin hiçbirinde gerçekten "eşit" hissetmediğini belirtti. 
"Come & Get It" parçasının sahibi müzisyen geçmişte Nick Jonas, DJ Zedd, The Weeknd ve Justin Bieber gibi isimlerle birlikte olmuştu. 
Gomez'in Bieber'la yaşadığı inişli çıkışlı birliktelik ikili ayrılana kadar epey dikkat çekmişti. Bieber, 2010'da görüşmeye başladığı Gomez'den ayrıldıktan sonra model Hailey Baldwin'le evlenmişti. 
Ünlü şarkıcı halihazırda bir ilişkisinin olup olmadığını söylemese de pandemi döneminde çevresindekilerle bağlarının kuvvetlendiğini ve bunun devam etmesini umduğunu belirtti. 
Gomez şu ifadeleri ekledi:
"Hayatın hem çok kırılgan hem de çok güzel olduğunun anlaşıldığını umuyorum."
"Dünyanın başkalarıyla bağ kurmak için can attığını söyleyebilirim ve dürüst olmak gerekirse sanırım bundan yoksunduk."
Gomez bu ay verdiği bir başka röportajda ulaşılması imkansız güzellik standartlarının akıl sağlığını bozduğunu söylemişti. Şarkıcı şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kişisel deneyimlerimden bu imkansız güzellik standartlarının zihinsel sağlığımı çok fazla etkilediğini gördüm ve aynı şekilde hisseden birçok kişi tanıyorum."
Independent Türkçe, Vogue Avustralya, Page Six, Mirror



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe