Mısır: Ankara’nın Kahire’nin çıkarlarının gözetileceğine dair yaklaşımı nedeniyle ilişkiler normalleşme yolunda

Mısır: Ankara’nın Kahire’nin çıkarlarının gözetileceğine dair yaklaşımı nedeniyle ilişkiler normalleşme yolunda
TT

Mısır: Ankara’nın Kahire’nin çıkarlarının gözetileceğine dair yaklaşımı nedeniyle ilişkiler normalleşme yolunda

Mısır: Ankara’nın Kahire’nin çıkarlarının gözetileceğine dair yaklaşımı nedeniyle ilişkiler normalleşme yolunda

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Türkiye’nin ‘gizliliğe saygı, iç işlerine karışmama ve Mısır karşıtı unsurlara verilen desteğin durdurulması’ dahil, Kahire’nin çıkarlarının gözetileceğine dair değişen yaklaşımı nedeniyle, ülkesinin Türkiye ile ilişkileri normalleştirme yoluna gittiğini bildirdi.
Şukri, birkaç gün önce televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde (geçen ayın başlarında) gerçekleşen istikşafi görüşmelerde, Türkiye’nin politikalarına ilişkin tüm görüşleri ve ilişkiler yeniden normalleşene kadar bir yaklaşım değişikliğinden ne beklediğimizi dile getirdik” dedi.
Türkiye ve Mısır arasında maslahatgüzar düzeyinde diplomatik temas olduğunu ve bunun mesajların iletilmesinde ve ilişkilerin yönetilmesinde normal siyasi diyaloğun gerçekleştiği alan olduğuna dikkat çeken Şukri, Mısır heyetinin yakın zamanda müzakerelere yeniden başlamak için Türkiye’ye gideceğine dair haberleri yalanladı.
Şukri’nin bu açıklaması, Türkiye’de faaliyet gösteren, Müslüman Kardeşler (İhvan) yanlısı kanallardaki medya çalışanlarının, Türk yetkililerden Mısır’ı veya Körfez ülkelerini eleştiren programları durdurma yönünde talimat aldıklarını iddia etmelerinin ardından geldi.
Söz konusu medya çalışanları, Türk yetkililerin sadece uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanallarında değil, aynı zamanda sosyal medya veya YouTube üzerinde de faaliyette bulunmamalarını istediğini öne sürmüştü.
Mısırlı Bakan, ülkesinin uluslararası toplumun geri kalanıyla birlikte Libya Diyalog Forumu anlaşmasında yer alan ve Libya krizi bağlamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararında pekiştirilip yeniden onaylanan unsurları vurgulamaya devam edeceğini dile getirdi.
Libya-Libya Mutabakatı ve Ulusal Birlik Hükümeti aracılığıyla Libya’daki krizi çözmenin siyasi yolunu güçlendirme amacı taşıyan Berlin 2 konferansının bölgesel ve uluslararası düzeyde çok sayıda etkili ülkenin katılımını içerdiğini belirten Şukri şu ifadeleri kullandı;
“Bütün yabancı güçler ve paralı askerlerin tüm Libya topraklarından çıkmasının gerekliliği ve tüm Libya topraklarının egemenliği ile birliğini teyit etmek ve Libya yeteneklerini korumak için çalışma konusunda bir kez daha anlaşıldı.”
Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler 2013’ten bu yana gergindi. Diplomatik ilişkiler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, merhum Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesine karşı olan duruşu sebebiyle azaldı, ancak ticari ilişkiler devam ediyordu.
Kahire, geçen yılın başlarında iki ülkenin dışişleri bakanlarının yardımcıları başkanlığında, iki ülke tarafından ‘açık ve derin’ olarak nitelendirilen istikşafi istişarelerine ev sahipliği yaptı. 
Diğer yandan, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Körfez ülkeleri ve bölgenin diğer ülkeleriyle iş birliğinin geliştirilmesini arzu ettiklerinin altını çizdi.
Bilgiç konuya ilişkin açıklamasında, “Bölgenin istikrarı ve refahı için Türkiye-Mısır ilişkileri çok önemli. Mısır aynı zamanda Türkiye’nin Afrika'daki en büyük ticaret ortağı. Ortak tarih ve kültürel bağlarımız ile halklarımız arasındaki temaslara önem atfediyoruz. Son olarak Türkiye ile Mısır arasında TBMM’de bir dostluk grubu kuruldu. Dışişleri Bakan Yardımcımız Sedat Önal Mayıs ayında Kahire’deydi” dedi.
Ankara’nın Körfez ülkeleri arasındaki anlaşmazlığı da çözmeye çalıştığını ve Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına önem verdiğini sözlerine ekleyen Bilgiç, “Amacımız gerek ikili gerek bölgesel konularda mutabık kaldığımız noktaları artırmak ve ortak bir anlayış geliştirmek. "Biz Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına önem veriyoruz. Ocak ayında yapılan Körfez İşbirliği Zirvesiyle Katar ile Arap dörtlüsü arasındaki ihtilafın çözümü yolunda önemli bir adım atıldı. Biz de bunu bir basın açıklamasıyla destekledik” ifadelerini kullandı.
Bilgiç, açıklamasında Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ikili siyasi bir sorun olmadığını da vurguladı.



Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği'nin X platformuna kestiği para cezasına ilişkin yaptığı açıklamada, 100 milyon doları aşan para cezasının "doğru bir karar" olduğuna inanmadığını söyledi.

Trump, X platformuna verilen cezayı daha sonra ele alacağını belirterek, "Avrupa'nın çok dikkatli olması gerektiğini" vurguladı.

Beyaz Saray'da gazetecilere, "Bunu nasıl yapabildiklerini anlamıyorum" dedi. Reuters'a göre Musk'ın bu konuda kendisinden yardım istemediğini de vurguladı.

Avrupa Birliği dün, Brüksel'in Elon Musk'ın X platformuna 120 milyon avro (140 milyon dolar) para cezası vermesinin ardından Musk'ın bloğa yönelik çevrimiçi saldırısını kınadı.

AB sözcüsü Paola Pinho, "Bu, savunduğumuz ve tamamen çirkin ifadelere izin veren ifade özgürlüğü kapsamına giriyor" dedi.

Musk, para cezası hakkında X hesabından şu yorumu yaptı: "AB lağvedilmeli ve egemenlik ülkelere geri verilmeli ki, hükümetler halklarını daha iyi temsil edebilsin."

Başka bir gönderide şöyle devam etti: "Avrupa'yı seviyorum ama AB denen bürokratik canavarı sevmiyorum."

AB'nin büyük teknoloji şirketlerinin ihlallerini takip etme kararlılığının sınaması olarak görülen yüksek profilli bir soruşturmanın ardından, dünyanın en zengin adamına ait sosyal medya platformu, cuma günü AB'nin dijital düzenlemelerini ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı.

Trump yönetimi cezayı hemen eleştirdi.

Trump, Musk'a federal iş gücünün azaltılması ve harcamaların kısılması yönündeki çabalara liderlik etme görevini vermişti, ancak daha sonra aralarında anlaşmazlıklar çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, cezayı "tüm Amerikan teknoloji platformlarına ve Amerikan halkına yönelik bir saldırı" olarak nitelendirdi.


Honduras, Trump tarafından affedilen eski devlet başkanının tutuklanması için Interpol'e başvurdu

Eski Başkan Juan Orlando Hernandez (Reuters)
Eski Başkan Juan Orlando Hernandez (Reuters)
TT

Honduras, Trump tarafından affedilen eski devlet başkanının tutuklanması için Interpol'e başvurdu

Eski Başkan Juan Orlando Hernandez (Reuters)
Eski Başkan Juan Orlando Hernandez (Reuters)

Honduras Başsavcılığı, dün Interpol'den, ABD'de uyuşturucu kaçakçılığı suçundan 45 yıl hapis cezasına çarptırılan ve kasım ayı sonunda Donald Trump tarafından affedilen eski Devlet Başkanı Juan Orlando Hernandez'in tutuklanmasını istedi.

Başsavcı Joel Antonio Zelaya Álvarez, X platformunda yaptığı açıklamada, "Kara para aklama ve dolandırıcılıkla suçlanan eski Devlet Başkanı Juan Orlando Hernández hakkında çıkarılan uluslararası tutuklama emrini yerine getirmesi için Interpol'ü göreve çağırıyorum" ifadelerini kullandı. 2014-2022 yılları arasında ülkeyi yöneten eski sağcı devlet başkanı, 2024 yılında Honduras'tan iade edildikten sonra uyuşturucu kaçakçılığı suçundan Amerika Birleşik Devletleri'nde 45 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

57 yaşındaki Orlando Hernandez, uyuşturucu kaçakçılarını korumak ve yüzlerce ton kokainin Amerika Birleşik Devletleri'ne gönderilmesine izin vermekten suçlu bulundu. ABD Başkanı Donald Trump tarafından affedilerek 1 Aralık'ta hapisten çıktı, ancak bir sonraki duyuruya kadar Amerika Birleşik Devletleri'ne girmesi yasaklandı.

Bu af, Trump'ın 30 Kasım seçimlerinde başkan adayı Nasri Asfura'yı desteklemesiyle birleşince, görevden ayrılan Cumhurbaşkanı Xiomara Castro'nun partisi, ABD'nin "müdahalesini" gerekçe göstererek seçimlerin "tamamen iptalini" talep etti.

Oy sayımı, birkaç kez askıya alındıktan sonra hala devam ediyor. İlk sonuçlar, Asfura ile liberal aday Salvador Nasralla arasında kıyasıya bir yarış olduğunu gösteriyor.


Trump'ın doğum gününde Amerikalılara milli parklara ücretsiz giriş hakkı

Amerikan milli parklarından biri (Arşiv)
Amerikan milli parklarından biri (Arşiv)
TT

Trump'ın doğum gününde Amerikalılara milli parklara ücretsiz giriş hakkı

Amerikan milli parklarından biri (Arşiv)
Amerikan milli parklarından biri (Arşiv)

Amerikalılar, Başkan Donald Trump yönetiminin, Trump'ın itibarını artırmak için attığı son adımla, doğum gününde ulusal parklara ücretsiz girebilecek.

Ancak siyasi aktivist Martin Luther King Jr.'ı ve köleliğin sonunu anan iki ulusal bayramda milli parklara ücretsiz giriş ayrıcalığını kaybedecekler. Trump yönetimi, 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek değişikliklerin, başkanın Amerikalılara öncelik verme çabalarının bir parçası olduğunu söylüyor. Ulusal Park Hizmetleri de yerleşik olmayanlara giriş ücretlerini artırmak için çalışıyor.

Eleştirmenler, yönetimin "ücretsiz ulusal günler" olarak adlandırdığı listedeki değişikliklerin, ABD'nin kölelik geçmişini ve medeni haklar mücadelesini önemsizleştirirken, başkanı yüceltmek ve tanıtmak için tasarlandığını söylüyor.

2025 yılında bu listeye, ocak ayının üçüncü pazartesi gününe denk gelen Martin Luther King Jr. Günü ve son köleleştirilmiş Amerikalıların özgürlüğüne kavuştuğu günü (1865) anan 19 Haziran'daki Juneteenth Günü de dahil edildi.

İçişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, 2026'daki sekiz ücretsiz günün, Trump'ın doğum günü olan 14 Haziran'ı da kapsayacağını ve bunun aynı zamanda Amerikan bayrağının 1777'de kabul edildiği Bayrak Günü ile aynı zamana denk geldiğini belirtti. Ulusal Renkli İnsanların İlerlemesi Derneği'nin eski başkanı Cornel William Brooks, bu hareketin Martin Luther King Jr.'a bir hakaret olduğunu söyledi.

Demokrat Senatör Catherine Cortez Masto ise yaptığı açıklamada, "Başkan sadece doğum gününü listeye eklemekle kalmadı, aynı zamanda Afrikalı Amerikalıların sivil haklar ve özgürlük mücadelesini anan iki günü de listeden çıkardı. Ülkemiz daha iyisini hak ediyor" ifadesini kullandı.