Mısır yargısı fetva ve vaazları Ezher’in onayına bağladı

Mısır yargısı fetva ve vaazları Ezher’in onayına bağladı
TT

Mısır yargısı fetva ve vaazları Ezher’in onayına bağladı

Mısır yargısı fetva ve vaazları Ezher’in onayına bağladı

Mısır yargısı uzman olmayan kişilerin dini konularda fetva vermesini ve Ezher’in onayından geçemeyen kimselerin camilerde vaaz vermesini yasaklayan bir karar aldı. Mısır Parlamentosu İslami konularda konuşma yapma ve fetva alanını düzenleme yönünde bir harekete geçti.
Gözlemciler bu adımı “kanaat önderleri tarafından verilen fetvaların ve görüşlerin kaosuyla mücadele açısından önemli bir adım” olarak nitelendirdi.
Mısır Temsilciler Meclisi İnsan Hakları Komitesi Başkanı Milletvekili Tarık Rıdvan, “Şu anda uzman olmayanların fetvalarını yasaklayacak bir yasa taslağı hazırlanması üzerinde çalışılıyor” dedi. Mısır Mahkemesi’nin dünkü kararını "tarihi" olarak nitelendiren Rıdvan, uzman olmayanların dini konularda konuşmalarını yasaklayan Mısır İdari Mahkemesi'nin kararından sonra yasama müdahalesinin acilen gerekli hale geldiğini ifade etti.
İskenderiye'deki İdari Yargı Mahkemesi dün, Ezher veya Vakıflar Bakanlığı'ndan izin almadan minberlere çıkmanın yasaklandığını duyurdu. Mısır’da devlet gazetesi el-Ahram’da yer alan habere göre Mahkeme kararının gerekçesi olarak uzman olmayanların fetvalarının ve sosyal medya platformlarını bu amaç için kullanmalarının mevcut ve gelecek nesiller üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirterek, “Terörist gruplar sosyal medya platformlarını Mısır devletine zarar vermek için kullanıyor. Yasalar bunu suç ilan etmek için seferber edilmeli” dedi.
Mahkeme kararında, İslam fıkhı adına insanları bağlayıcı hüküm vermenin (fetvanın) devletin dini kurumlarıyla sınırlı olması gerektiğini, bu nedenle belirli şartlar olmadan fetva verilmesinin caiz olmadığını ve fetvanın şartlarının halk tarafından uygulanacağı için İslam fıkhında kolay bir alan olmadığını belirtti. Mahkeme ayrıca, “Fetva vermek son derece dikkat gerektiren zor bir süreçtir. Müçtehit (hüküm veren kişi), kaynaklarından şeri hükümler çıkarmak ve bunları delillere dayandırmak için tüm çabasını ortaya koyar. Müçtehidin bunu yerine getirmesi için belirli şartlara uyması gerekir” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, Mısır’da yasa koyucu makamlara seslenerek, devletin dini kurumlarında uzman olmayan kişilere yönelik fetvaları suç sayması ve siyasi veya partizan amaçlarına ulaşmak veya seçim propagandası yapmak için cami minberlerini kullanmayı suç sayan bir yasa çıkarması çağrısında bulundu. 
Milletvekili Tarık Rıdvan, hazırlanan kanun taslağının fetva mesleğine ilişkin kanunları düzenlemeyi, bu mesleği icra edenlerin çalışmalarını belirleyen şartlar ve kurallar belirlemeyi ve yetkili makamlardan ruhsat alma ihtiyacı çerçevesinde düzenlemeler yapmayı amaçladığını belirtti. Rıdvan ayrıca, “Güvenlik ve toplumsal barışı tehdit eden bu tehlikeli olgunun, özellikle bazılarının sosyal medya üzerinden kötüye kullanmasının ardından ortadan kaldırılması için yasa tasarısında hükümlerini ihlal edenlere ağır para cezalarına ve hapis cezasına kadar varan ağır cezalar yer alacak” dedi.

Müftü: Radikalizm pandemiden daha tehlikeli
Söz konusu karar, Mısır Müftüsü Dr. Şevki Allam'ın radikal ideolojinin mevcut salgın hastalıklardan daha tehlikeli olduğunu vurgulayarak, Müslüman Kardeşler (İhvan) örgütünün kurucusu Hasan el-Benna'yı ve örgütün fikir adamlarından Seyyid Kutub’u suçladığı bir zamanda verildi. Allam, İhvan’ı ve ideolojisini takip eden herkesi ülkelerin istikrarını tehdit etmekten ve toplumların yıkımından sorumlu tuttu.
Mısır Müftüsü tarafından önceki gün yapılan açıklamada, “Seyyid Kutub tarafından öne sürülen fikrin (ilahi hakimiyet ideolojisi) terörist gruplar tarafından kullanıldığını ve onların dünya çapındaki liderlerinin bu fikri benimsediğini belirtti. Bu fikrin toplumların cehalet içinde olduğunu iddia ettiğini ve bu cehaletin Kutub’un bakış açısına göre ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Müftü Allam, bu fikrin İslam'ın Allah'tan gelen ilahi bir kanun olduğu için topluma hakim olması gerektiğini savunduğunu kaydetti. Allam’a göre bu çerçevede Kutub, hakimiyet fikrini büyük ölçüde savundu.
Müftü Allam, ilahi hakimiyet ideolojisinin, terörist grupların iddiasına göre toplumda olmadığı gerekçesiyle “Şeriatı Asr-ı saadetten sonra ikinci kez uygulama” ve “İslam hukukunun uygulanması çağrısı” gibi başka isimler altında hala sürdüğünü vurguladı. Allam ayrıca, “Bu tamamen muğlak ve gerçekçi olmayan bir çağrı. Kutub'un “İlahi Hakimiyet” fikrini yerleştirmek için görüşlerini dayandırdığı deliller doğru değil. Bunlar, milletin önceki alimlerinin hiçbirinin söylemediği, fasid (bozuk) bir tefsirle insanları iman dairesinden küfür dairesine sürüklüyor” ifadelerini kullandı.



İsrail Savunma Bakanı, Kızılhaç'ın Filistinli tutukluları ziyaretini yasakladı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
TT

İsrail Savunma Bakanı, Kızılhaç'ın Filistinli tutukluları ziyaretini yasakladı

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) Filistinli tutuklulara yaptığı ziyaretleri, "yasadışı savaşçıları" hedef alan bir yasayı gerekçe göstererek yasakladığını duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Katz, ofisinden yaptığı açıklamada, "Bana sunulan görüşler, ICRC'nin hapishanelerdeki teröristlere yaptığı ziyaretlerin devlet güvenliğine ciddi şekilde zarar vereceği konusunda hiçbir şüphe bırakmıyor. Devletin ve vatandaşlarımızın güvenliği her şeyden önemlidir" dedi.

Katz ayrıca, İsrail'in, güçlerine yönelik bir saldırıya yanıt olarak Gazze'ye düzenlediği bir dizi askeri saldırının ardından, Hamas'ın siyasi liderliğinin de bu durumdan muaf olmayacağı konusunda uyardı.

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin güneyinde arama çalışmaları sırasında keşfedilen bir tünelde rehinelerin cesetlerini arıyor (AP)Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin güneyinde arama çalışmaları sırasında keşfedilen bir tünelde rehinelerin cesetlerini arıyor (AP)

Katz'ın ofisinden yapılan açıklamada, Doha'da ikamet eden birçok Hamas siyasi liderine atıfta bulunularak, "Hamas terör örgütünün liderliğinde bulunan hiç kimse için dokunulmazlık olmayacak; ne zırh giyenler ne de tünellerde saklananlar için" denildi. Açıklamada ayrıca, "Bir İsrail askerine karşı kaldırılan her el kesilecektir. İsrail Savunma Kuvvetleri'ne her Hamas hedefine karşı kararlı bir şekilde hareket etme talimatı verildi ve bunu yapmaya devam edecek" ifadeleri yer aldı.


Gazze: Hava saldırılarında 100 Filistinli öldü, İsrail ateşkes ilan etti

İsrail hava saldırısında öldürülen yakını için Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin girişinde ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
İsrail hava saldırısında öldürülen yakını için Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin girişinde ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
TT

Gazze: Hava saldırılarında 100 Filistinli öldü, İsrail ateşkes ilan etti

İsrail hava saldırısında öldürülen yakını için Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin girişinde ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
İsrail hava saldırısında öldürülen yakını için Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin girişinde ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)

Gazze Sivil Savunma Kurumu bugün AFP'ye yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği onlarca saldırıda çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere en az 100 Filistinlinin öldürüldüğünü, yaklaşık 200 kişinin de yaralandığını söyledi. Bu arada İsrail ordusu, Hamas'ı ateşkesi ihlal etmekle suçlayarak başlattığı saldırıların ardından ateşkese dönüldüğünü duyurdu.

Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Bassal, dün akşan Gazze Şeridi'nde başlayan ve ateşkesi açıkça ihlal eden İsrail saldırıları sonucunda 22'si çocuk ve çok sayıda kadın da dahil olmak üzere en az 50 kişinin öldüğünü ve yaklaşık 200 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Önemli bir gelişme olarak Hamas, Gazze Şeridi'nde iki rehinenin daha cesedini bulduğunu duyurdu. Hareketin askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün geç saatlerde Telegram kanalında yayınladığı bir açıklamada, cesetleri bulduğunu ve iki rehinenin isimlerini yayınladığını duyurdu. Cesetlerin İsrail'e teslim edilip edilmeyeceği henüz belli değil. İsrail medyası genellikle rehinelerin isimlerini, cesetler resmi olarak teşhis edilip ailelerine haber verilene kadar açıklamıyor.

Hamas, rehinenin cenazesinin teslimini erteledi

Hamas hareketi, Gazze Şeridi'nde yeniden artan şiddet olayları nedeniyle bir rehinenin cenazesinin teslimini erteleyeceğini daha önce duyurmuştu. İzzeddin el-Kassam Tugayları, ertelemenin "İsrail ihlalleri" nedeniyle olduğunu açıkladı. Cesedin, Gazze'nin güneyindeki bir tünelde yapılan arama çalışmaları sırasında bulunduğunu belirten Kassam Tugayları, İsrail saldırılarının arama ve teslim çalışmalarını aksattığını belirtti.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor (DPA)

İsrail savaş uçakları, İsrail'in Filistinli İslamcı grup Hamas'ı Filistin topraklarında ateşkesi ihlal etmekle suçlamasının ardından dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu ayın başlarında arabuluculuk yaptığı kırılgan bir anlaşmanın son sınamasıydı.

Görgü tanıkları, İsrail hava saldırılarının bu saba erken saatlerine kadar Gazze Şeridi genelinde devam ettiğini bildirdi. İsrail ordusu, üç haftadır yürürlükte olan ateşkesin son şiddet olayını temsil eden saldırılar hakkında henüz bir yorum yapmadı.

Hava saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan ve başbakanın derhal "güçlü saldırılar" emri verdiğini belirten bir açıklamanın ardından gerçekleşti. Açıklamada saldırıların nedeni belirtilmedi, ancak bir İsrailli askeri yetkili, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail kontrolündeki bir bölgede İsrail güçlerine saldırarak ateşkesi ihlal ettiğini söyledi. Yetkili, "Bu saldırı, ateşkesin bir başka açık ihlalidir" ifadesini kullandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (Reuters)

ABD destekli ateşkes, Hamas'ın 7 Ekim 2013'te İsrail'e saldırıp kıyı şeridini yerle bir etmesinin ardından başlayan iki yıllık savaşı sona erdirerek 10 Ekim'de yürürlüğe girdi. Her iki taraf da birbirini ihlallerle suçladı.

Vance: Ateşkes devam ediyor

Geçen hafta birkaç ABD yönetim yetkilisiyle birlikte İsrail'i ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının, son dönemdeki gerginliğe rağmen devam ettiğini söyledi. Vance, gazetecilere, "Bu, ara sıra küçük çaplı çatışmalar olmayacağı anlamına gelmiyor. Hamas'ın veya Gazze içindeki başka bir grubun bir İsrail askerine saldırdığını biliyoruz. İsraillilerin karşılık vermesini bekliyoruz, ancak ABD başkanının duyurduğu barışın yine de devam edeceğine inanıyorum" dedi.

Gazze Şehri'ndeki bir yerleşim bölgesindeki yıkımı gösteren drone görüntüsü (Reuters)Gazze Şehri'ndeki bir yerleşim bölgesindeki yıkımı gösteren drone görüntüsü (Reuters)

İsrail medyası bugün erken saatlerde, İsrail güçlerinin Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde Hamas militanlarıyla çatışmaya girdiğini bildirdi. İsrail ordusu, yorum talebine yanıt vermedi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Hamas, Refah'taki İsrail güçlerine yönelik saldırının sorumluluğunu reddetti. Hareket ayrıca yaptığı açıklamada, Gazze ateşkes anlaşmasına bağlılığını yineledi.

Bugün Gazze'ye düzenlenen hava saldırıları, İsrail'in cumartesi günü Gazze'nin merkezinde İsrail askerlerine saldırmayı planladığını söylediği bir kişiye yönelik "hedefli saldırı" olarak nitelendirdiği saldırının ardından geldi.


Grilimi önlemek için Beyrut'a çok sayıda elçi gönderildi

Berri, pazartesi günü Beyrut'ta yaptıkları görüşmenin ardından Reşad'a hediye verdi (DPA)
Berri, pazartesi günü Beyrut'ta yaptıkları görüşmenin ardından Reşad'a hediye verdi (DPA)
TT

Grilimi önlemek için Beyrut'a çok sayıda elçi gönderildi

Berri, pazartesi günü Beyrut'ta yaptıkları görüşmenin ardından Reşad'a hediye verdi (DPA)
Berri, pazartesi günü Beyrut'ta yaptıkları görüşmenin ardından Reşad'a hediye verdi (DPA)

Beyrut dün yoğun bir elçi programına sahne oldu. Elçiler, Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile Güney Lübnan'da gerginliğin önlenmesi ve istikrarın sağlanması konularına odaklandı.

Dünkü en önemli ziyaretçiler arasında ABD Özel Temsilcisi Morgan Ortagus, Mısır İstihbarat Direktörü Tümgeneral Hasan Reşad ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebul Geyt yer aldı.

Lübnanlı kaynaklar, Ortagus'un görüşmelerini "iyi ve yapıcı" olarak nitelendirdi. Görüşmelerin "tehdit veya gözdağı içermediğini, aksine genel olarak Lübnan'ın ve özellikle de güneyin barışa kavuşabilmesi için mevcut durumun hızla sona erdirilmesi için çalışılması gerektiğini açıkça vurguladığını" vurguladılar.

Reşad'ın ziyaretiyle ilgili olarak Şarku’l Avsat’ın görüştüğü kaynaklar, Reşad'ın, Mısır'ın gerginliğin azaltılmasına ve Lübnan'a sükunet ve istikrarın geri getirilmesine katkıda bulunacak her türlü çözüme ulaşmada yardımcı olmaya hazır olduğunu teyit ettiğini belirtti.

Ebul Geyt ise Mısır-Amerikan ilişkilerinin Lübnan'a yardım çabalarından bahsederek, savaşın yeniden başlaması ihtimalini dışladı.