Libya’da Başkanlık Konseyi ile hükümet arasındaki koordinasyon eksikliği anlaşmazlıklara neden oluyor

Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi toplantısına katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi Basın Ofisi)
Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi toplantısına katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi Basın Ofisi)
TT

Libya’da Başkanlık Konseyi ile hükümet arasındaki koordinasyon eksikliği anlaşmazlıklara neden oluyor

Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi toplantısına katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi Basın Ofisi)
Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi toplantısına katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi Basın Ofisi)

Libya’daki geçici yönetim üçüncü ayını doldurdu. Yapılan değerlendirmeler Muhammed el-Menfi liderliğindeki Başkanlık Konseyi ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) ülkedeki krizleri çözme yolunda birbirlerinden bağımsız, tek başlarına hareket ettikleri yönünde. Ayrıca Libyalılar tarafından göreve getirilen yönetim ortakları arasında ülkenin yönetimine ilişkin görüş ayrılıkları da ortaya çıkmış durumda.
Geçici yönetimin üyeleri arasındaki bu bölünme, ülkede işlerin yürütülmesine ilişkin alınan kararlarla gün yüzüne çıktı. Libya’nın güneyinden farklı kesimlerden isimlerin yer aldığı bir heyetin Roma’da düzenlenen bir foruma katılmaları için yapılan davet doğrultusunda İtalya’ya gerçekleştirmeleri beklenen ziyaretin iptal edilmesi istenen bir mektup Menfi tarafından başbakan aracılığıyla Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş’a iletiildi. Ardından söz konusu bölünme daha da netleşti. Menfi, heyetin, İtalya'ya seyahatinden haberdar edilmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Ulusal uzlaşı dosyasının takibi sırasında, Başkanlık Konseyi ile önceden koordinasyon olmaksızın İtalya’da bir uzlaşı forumu düzenlenmesinin planlandığını ve Dışişleri Bakanlığı'nın İtalya Dışişleri Bakanlığı'nın daveti doğrultusunda Libya'nın güneyinden bir heyeti İtalya'ya göndermeye hazırlandığını öğrendik.”
Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi bir kaynağa göre Libyalıların büyük bir bölümünü ciddi soru işaretleriyle karşı karşıya bırakan bu tuhaf durum, İtalya Dışişleri Bakanlığı'nın resmi olarak ele aldığı ve UBH’ye ülkenin güneyinden bir heyetin Roma'da düzenlenmesi planlanan Ulusal Uzlaşı Forumu’na katılmaya davet etmek istediğini bildirmesi ancak UBH’nin Başkanlık Konseyi'ni tabloya dahil etmemesiyle ortaya çıktı. Bu da yalnızca altı ay daha iktidarda kalacak olan geçici yönetimin kurumları arasındaki çekişmeyi gözler önüne serdi.
Menfi, İtalya'nın uzun bir yol kat edilen uzlaşı dosyasına müdahalesini kınadığını ifade ettiği mektubunda konuya dair şunları söyledi:
“İtalya Dışişleri Bakanlığı'nın bu davranışını kınıyoruz. Diğer yandan bu durum, bahsi geçen forumun iptal edilmesini ve Libya’nın egemenliğine saygı gösterilmesini, iyi komşuluk ilişkilerine riayet edilmesi ve devletin iç işlerine karışılmamasının İtalyan tarafına bildirilmesini de gerektiriyor.”
Başkanlık Konseyi Başkanı, Cenevre yapılan Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) sonuçlarının, ulusal uzlaşı sürecini başlatma görevini Başkanlık Konseyi'ne verdiğini belirtti. Bu doğrultuda, LSDF’nin sonuçlarına hızlı bir şekilde yanıt vermek amacıyla Ulusal Uzlaşı Yüksek Komisyonu kurulduğuna dikkat çeken Menfi, komisyonun kurulmasına ilişkin 2021 tarihli 5 sayılı kararın yayınladığının altını çizdi.
Libya geçici yönetimine yakın bir kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Başkanlık Konseyi ile UBH arasındaki ilişkide son zamanlarda soğuk bir hava estiğini söyledi. Kaynak ayrıca geçtiğimiz şubat ayı başlarında seçilen Başkanlık Konseyi üyeleri, Menfi ile yardımcıları Abdullah el-Lafi ve Musa el-Koni arasındaki ilişkinin artık eskisi gibi olmadığını vurguladı.
Bu durumun Başbakan Dibeybe’nin Başkanlık Konseyi’ni göz ardı ederek kararlar alarak uluslararası yolda ilerlemesini sağlayan güç savaşından’ kaynaklandığını belirten kaynak, buna karşın Dibeybe’nin ‘iç ve dış taraflarla ilgilenmekle görevlendirilen herhangi bir başbakana verilen yetkiye göre hareket ettiğine’ inananların olduğunu da sözlerine ekledi.
Ülkenin güneyindeki Tobruk kentinden olan Muhammed Yunus el-Menfi, 5 Şubat’ta Başkanlık Konseyi Başkanı olarak göreve başlarken Abdullah el-Lafi Ülkenin Batısından Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Musa el-Kuni de Ülkenin Güneyinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak göreve geldiler. Misratalı olan Abdulhamid Dibeybe başbakanlık görevini üstlendi.
Geçici yönetimin kurumları arasındaki ilişkilerde baş gösteren bu soğukluk, birkaç gün önce Dibeybe’nin yanında bir komutan ile Misrata ve Sirte kentlerini birbirine bağlayan sahil yolunu kapatan toprak setleri kaldırmak için büyük bir buldozeri kullandığı görüntülerin kamuoyuna servis edilmesinin ardından daha da netleşti. Dibeybe’nin buldozer ile yoldaki bazı toprak setleri kaldırdığı günün ertesinde, basın aracılığıyla bazı engeller ortadan kaldırılıncaya kadar yolun kapalı kalmaya devam edeceği duyuruldu. Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu eylemin gözden geçirildiği ve ‘tek taraflı bir adım olduğu için karşı çıkıldığı’ belirtildi.
Siyasi kaynak, 24 Aralık'ta yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, Libya'nın yıllardır acı çektiği çatışmaları ve bölünmeyi ortadan kaldırmak için en iyi çözüm olduğunu vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Eğer seçimler yapılırsa ülkede hükümeti veya parlamentonun müdahalesi olmaksızın açık ve belirli yetkilere sahip bir cumhurbaşkanı olacak. Bu da Libyalıların çoğunun hayalini kurduğu ve başarılmasını beklediği bir şeydir.”
Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, 5 Nisan’da Ulusal Uzlaşı Yüksek Komisyonu'nun kurulduğunu duyurmuş, komisyonun tüm Libyalılara ait bir oluşum olduğunu ve kanunlarla güvence altına alındığı üzere aralarında adaleti sağlayacağını söylemişti.



İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı
TT

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

Bölgedeki kaynaklara göre İsrail ordusu, Kuneytra vilayetinin kuzey kırsalındaki el Hamidiye köyünde en az 16 evi yıktı. Yıkım, İsrail ile İran arasında geçtiğimiz cuma gününden beri devam eden eşi benzeri görülmemiş çatışmanın yaşandığı bir döneme gerçekleşti. Gözlemciler bu operasyonu, savaş heyecanının istismarı olarak yorumladı.

Köy sakinlerinden biri evlerin yıkılmasıyla ilgili ayrıntıları Şarku’l Avsat'a, “pazartesi/salı gecesi saat 22’de, İsrail işgal askerleri araçlarının (Turksat ve Bavakir) kuzey mahallesindeki hareketinden kaynaklandığı ortaya çıkan sesler duyduk ve evleri yıktıklarını öğrendik” dedi.

 İran'a ait bir insansız hava aracı, İsrail savaş uçaklarının hedefi olduktan sonra Batı Dera kırsalındaki Hayt kasabasında düştü (dolaşımda)İran'a ait bir insansız hava aracı, İsrail savaş uçaklarının hedefi olduktan sonra Batı Dera kırsalındaki Hayt kasabasında düştü (dolaşımda)

Köydeki güvenlik durumu nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen yerel bir kaynak, işgal güçlerinin geçen aralık ayında, Esed rejiminin devrilmesiyle eş zamanlı olarak el-Hamidiye’ye girmesinden bu yana, Mansura yolunda köyün kuzeyinde bulunan 15'ten fazla evi zorla tahliye ettiklerini açıkladı. Bu evlerden bazıları, şu anda konuşlandıkları askeri üssün inşasına kadar işgal askerleri tarafından işgal edildi ve bu yaklaşık iki ay sürdü. O zamandan beri ve şimdiye kadar işgal askerlerinin bu evlerin sahiplerinin geri dönmesini engellediğine dikkat çekti.

İşgal güçleri, yeni üslerine yaklaşık 200-300 metre uzaklıkta bulunan söz konusu evlerin "tehlike" oluşturduğunu ve terörist grupların bu evleri kullanarak üsse ateş açabileceğini iddia ediyor.

Vatandaş, 8 Aralık'taki kurtuluştan bu yana köyde var olan statükonun, “rejimin düşmesinden sonraki sabah, köy ile Golan'ın işgal altında bulunan kısmı arasındaki kapıdan köye giren İsrail ordusu askerlerinin varlığına uyanan sakinlere dayatıldığını” söyledi. El-Hamidiye sakinleri “devletle iletişim kurarak statükoya ve işgal güçlerinin ihlal ve uygulamalarına itiraz ettiler ve itiraz etmeye devam ediyorlar” dedi. “Kendi üzerimizde otokontrol uyguluyoruz ve durum düzelene ve devlet bu konuda harekete geçene kadar bekliyoruz, çünkü kaos yaratmamak ve insanları evlerinden etmemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Geçen yılın sonundan beri devam eden saldırılar ildeki hizmetleri, turizmi ve tarımı etkiledi. Bir başka Hamidiye sakini, işgal güçlerinin ihlalleri nedeniyle durumu “çok kötü” olarak nitelendirdi ve hükümetin Kuneytra'ya ilgisizliğinden şikayet etti. Şarku’l Avsat'a şunları söyledi “Bölge sakinleri durumu vilayetteki hükümet ve güvenlik yetkililerine anlattılar ama bir sonuç alamadık, Kuneytra'daki durum marjinalleşmiş durumda ve bölgedeki BM (güçleri) kendilerini desteklemiyor.”