Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, Başkent Mekelle’de tam kontrolünü ilan etti

Etiyopya’nın kuzeyindeki Tigray bölgesinde ve Mekelle’nin kuzeyindeki Agula yakınlarındaki bir yolda bir kamyonun kasasındaki Etiyopya hükümet askerleri (AP)
Etiyopya’nın kuzeyindeki Tigray bölgesinde ve Mekelle’nin kuzeyindeki Agula yakınlarındaki bir yolda bir kamyonun kasasındaki Etiyopya hükümet askerleri (AP)
TT

Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, Başkent Mekelle’de tam kontrolünü ilan etti

Etiyopya’nın kuzeyindeki Tigray bölgesinde ve Mekelle’nin kuzeyindeki Agula yakınlarındaki bir yolda bir kamyonun kasasındaki Etiyopya hükümet askerleri (AP)
Etiyopya’nın kuzeyindeki Tigray bölgesinde ve Mekelle’nin kuzeyindeki Agula yakınlarındaki bir yolda bir kamyonun kasasındaki Etiyopya hükümet askerleri (AP)

Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), Tigray eyaletinin başkenti Mekele’de kontrolü sağladığını ilan etti. Etiyopya hükümet güçleri geri çekildi. TPLF tarama faaliyetleri yürüttüğünü ve şehrin yüzde 100’ünün kendi kontrolleri altına girdiğini açıkladı.
TPLF Sözcüsü Getachew Reda, bu sabah telefon aracılığıyla Reuters’a yaptığı açıklamada, “Mekelle’de yaklaşık 25 dakika önce aktif çatışmalar sona erdi. Güçlerimiz hala güney ve doğuda yoğun takip operasyonları yürütüyor” dedi.
Başbakanlık sözcüsü, askeri sözcü veya Tigray’daki acil durum görev gücünün başkanı tarafından henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. TPLF’den güçlerin bölgesel başkent Mekelle’ye girmesinin ardından pazartesi akşamı ateşkes ilan edilmişti.
Federal ordu, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in TPLF’ne bağlı yerel makamları kovmak üzere bir saldırı başlatmasından üç hafta sonra, 28 Kasım 2020’de şehrin kontrolünü ele geçirmişti.
Eritre ile uzlaşının ardından 2019 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Abiy Ahmed, TPLF’ye karşı askerî harekât başlatmıştı.
Mekelle’nin düşmesi sonrasında ilan edilen zafere rağmen, ‘TPLF’ye bağlı Tigray Savunma Kuvvetleri’ ile ‘komşu Amhara Bölgesi güçlerinin desteklediği Etiyopya Federal Ordusu ve Tigray sınırında yer alan Eritre ordusu’ arasındaki savaşlar hiç durmadı.
Tigray Savunma Kuvvetleri’nin Mekelle’ye girişi, yaklaşık sekiz aydır devam eden bu çatışmada bir dönüm noktası oluşturuyor.
Yerel halk, sokaklarda bu haberi kutlarken, Abiy Ahmed hükümeti ise dün akşam tek taraflı ateşkes ilan etti.
Eski Tigray hükümeti, gece yarısı yaptığı açıklamada, Tigray Savunma Kuvvetleri’nin kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı ve Mekelle’nin tamamının kontrol altında olduğunu vurguladı.
Açıklamada “Tigray hükümeti ve ordusu, halkımızın güvenliğini ve hayatta kalmasını sağlamak için gerekli tüm görevleri yerine getirecektir” ifadelerine yer verildi. Hükümet, “Tigray hükümeti, Tigray’daki halkımıza ve ordumuza, düşmanlarımız Tigray’ı tamamen terk edene kadar mücadeleyi yoğunlaştırma çağrısı yapıyor” dedi.
Tigray Savunma Kuvvetleri, birkaç aydır herhangi bir büyük şehrin kontrolünü ele geçirmemiş olsa da liderleri, birkaç kez uzak kırsal bölgelerdeki unsurlarının saflarını sıkıştırma konusunda güvence verdi.
Geçen hafta Etiyopya’da uzun süredir beklenen ulusal seçimler gerçekleştirilirken, büyük bir saldırı yaşandı.
Seçim sonuçları henüz açıklanmadı, ancak Ahmed Ahmed liderliğindeki Refah Partisi’nin 2018’de göreve gelmesinin ardından bir kez daha kazanması bekleniyor.
Tigray’daki çatışma, sivillere yönelik birçok suiistimal (katliamlar, tecavüzler, insanların yerinden edilmesi) ile damgalandı. Bu durum ise uluslararası toplumun kınamasıyla karşılaştı.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre söz konusu bölgede en az 350 bin kişi açlıktan ölüyor.



Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.