Fetih: İsrail-Hamas anlaşması Filistin’de iç uzlaşmayı engelliyor

İsrail'in Gazze'yi bombalaması sonucu yıkılan binaların enkazından metal çıkarma girişiminin bir parçası (AFP)
İsrail'in Gazze'yi bombalaması sonucu yıkılan binaların enkazından metal çıkarma girişiminin bir parçası (AFP)
TT

Fetih: İsrail-Hamas anlaşması Filistin’de iç uzlaşmayı engelliyor

İsrail'in Gazze'yi bombalaması sonucu yıkılan binaların enkazından metal çıkarma girişiminin bir parçası (AFP)
İsrail'in Gazze'yi bombalaması sonucu yıkılan binaların enkazından metal çıkarma girişiminin bir parçası (AFP)

Fetih hareketi, İsrail ile Hamas arasında varılan anlaşmaya atıfta bulunarak, Gazze Şeridi’nin geçtiğimiz ay patlak veren 11 günlük savaştan önceki haline döndürmek için varılan bir anlaşmanın sürekli bir bölünme çerçevesinde geldiğini vurguladı.
İsrail ordu kaynaklarına göre, Hamas'a yönelik eleştiri, geçtiğimiz hafta sonunda Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileri aracılığıyla fonların Gazze Şeridi'ne aktarılacağı bir İsrail-Katar anlaşmasının ardından geldi. İsrail önceki gün Katar yakıtının Gazze Şeridi'ne girmesine izin verirken, savaşın ardından fonların direk Hamas’a aktarılmasına izin vermedi. İsrail, fonları Filistin Yönetimi araçlığıyla transfer etmek için mekanizma bulunması talebinde bulunurken, Hamas bunu reddediyor.
Kaynaklar, İsrail’in doğrudan Hamas'a fon aktarılmasına karşı çıktığını, bunu Filistin Yönetimi aracılığıyla aktarmayı teklif ettiğini ancak Hamas ve Katar’ın bunu şiddetle reddettiğini söyledi. Katar fonları, İsrail ile olan ihtilaflı dosyalardan birini oluşturuyor. Geçtiğimiz ay Hamas savaşın başlamasından 4 gün önce Katar hibelerinin tamamını aldı.
Fetih Hareketi Devrim Konseyi Genel Sekreteri Macid el-Fityani, “Gazze Şeridi'ndeki acıları hafifletmenin ve hayatı normale döndürmenin temel denklemi, İsrail ile konsolidasyon bağlamında bir anlaşma imzalamak değil, haksız kuşatmayı kaldırıp bölünmeyi sona erdirmek ve anavatanın idari, siyasi ve güvenlik birliğini yeniden tesis etmektir” ifadelerini kullandı.
Hamas’ın finanasal olarak fayda sağladığı için kuşatmayı güçlendirmeyi ve sürdürmeyi hedeflediğini söyleyen Fityani, İsrail’in Gazze’ye yakıt ve para getirilmesine izin vermesinin Hamas’ın sukünet taahhüdünde bulunmasıyla olabileceğini aktardı. Ulusal Konsey üyesi Muvaffak Matar ise, Hamas ile İsrail arasında, Gazze’ye yönelik son saldırılardaki önceki duruma döndürme anlaşması yapıldığını belirterek, anlaşmanın Hamas’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) kontrol etmeyi ve örgüt içindeki Fetih hareketinin temellerini yıkmayı amaçlayan bir planın uygulaması çerçevesinde geldiğini iddia etti. İşgal rejiminin bu anlaşmayla Hamas’ın anavatanı ve Filistin coğrafyasında ayrılma planına yeni bir ivme kazandırdığına dikkati çeken Matar, anlaşmanın son Gazze saldırısında Hamas’ın tarafından kullanılan kart olan Şeyh Cerrah olayları olduğunu, anlaşma içerisinde politika ve mahkum dosyasının olmadığını, çünkü bu yıkıcı savaşın ardından para çantaların verilmesinin onları cezbettiğini söyledi.
Diğer yandan İsrail ordusundan üst düzey bir yetkili, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uygulanan kısıtlamaları hafifletmeyi kabul etmesinin mümkün olduğu sınırlı anlaşmalarına varılabileceğini söyledi. Üst düzey yetkili Walla internet sitesine yaptığı açıklamada, “ Hamas son savaştan önceki günlere dönmek istiyor ve şimdi cevap hayır… Ancak Katar parasının girişiyle Gazze Şeridi'nde sükunet devam ederse, önümüzdeki hafta başında Hamas'a daha fazla avantaj sağlanacak” ifadelerini kullandı.
Anlaşma, Gazze Şeridi’ne geçişlerin kolaylaştırılmasıyla ilgili, demir gibi belirli ürünlerin ihracatı ve pazarlanmasının yanı sıra şehrin yeniden inşası için projelerin finansmanını kapsamıyor. İsrail bu dosyaları Gazze Şeridi'ndeki askerlerinin kurtarılmasıyla ilişkilendiriyor.
Gazze'ye fon transferi mekanizmasına ilişkin Katar-İsrail anlaşmasının arka planı önemli. Önümüzdeki günlerde bir güvenlik heyeti, Mısır istihbaratının arabuluculuğunda Hamas ile anlaşma konusunu görüşmek üzere Kahire'ye gidecek.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.