ABD’nin vurduğu Haşdi Şabi militanları için Bağdat’ta tören

ABD’nin saldırısında ölen Haşdi Şabi militanları için Bağdat'ta üst düzey liderlerin de katıldığı sembolik bir cenaze töreni düzenlendi.

27 Haziran’da Irak-Suriye sınırına yapılan ABD hava saldırılarında öldürülen Haşdi Şabi militanları için dün Bağdat'ta sembolik bir cenaze töreni düzenlendi (AP)
27 Haziran’da Irak-Suriye sınırına yapılan ABD hava saldırılarında öldürülen Haşdi Şabi militanları için dün Bağdat'ta sembolik bir cenaze töreni düzenlendi (AP)
TT

ABD’nin vurduğu Haşdi Şabi militanları için Bağdat’ta tören

27 Haziran’da Irak-Suriye sınırına yapılan ABD hava saldırılarında öldürülen Haşdi Şabi militanları için dün Bağdat'ta sembolik bir cenaze töreni düzenlendi (AP)
27 Haziran’da Irak-Suriye sınırına yapılan ABD hava saldırılarında öldürülen Haşdi Şabi militanları için dün Bağdat'ta sembolik bir cenaze töreni düzenlendi (AP)

Haşdi Şabi örgütü, ABD güçlerinin Irak-Suriye sınırındaki mevzilerini hedef alan hava saldırılarında şehit olan üyeleri için bir cenaze töreni düzenledi.
27 Haziran’daki saldırıda ölenler için Bağdat’ta düzenlenen cenaze törenine Haşdi Şabi Heyet Başkanı Falih el-Feyyad, örgütün askeri kanat başkanı Abdulaziz Muhammedavi, Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri, Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, Savunma ve İçişleri Bakanlıkları içerisindeki üst düzey görevliler ve yüzlerce Haşdi Şabi üyesiyle destekçisi katıldı.
Haşdi Şabi örgütü ve Musul kentindeki destekçileri, geçtiğimiz Pazartesi günü ABD saldırısı sırasında sınırın Irak tarafında öldürülen dört kişi arasında bulunan Kerrar eş-Şebki için bir cenaze töreni gerçekleştirdiler.
Siyah üniformalı silahlı militanlar taşıyan arabaların katıldığı törende “Haşdi Şabi’nin hedef alınması ABD güçlerinin ülkeden tahliyesini hızlandırmalı” yazılı pankartlar açıldı. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre 3 Ocak 2020'de Bağdat Havaalanı yakınında bir ABD saldırısında öldürülen İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı.
Haşdi Şabi Komitesi, ABD’nin son saldırısının kınandığı bir açıklama yayınladı. Açıklamada ayrıca bu saldırılara yanıt verme ve failleri Irak topraklarında sorumlu tutma yasal hakkını saklı tuttuğunu vurguladı. Haşdi Şabi’de 14. Tugay Komutanı Ahmed el-Maksusi, yaptığı basın açıklamasında Irak hükümetinin, ABD’nin Anbar valiliğinin batısında saldırı gerçekleştirdiği yeri incelemek üzere bir komite gönderdiğini ifade etti. Maksusi  yaptığı açıklamalarda,  Haşdi Şabi güçlerinin Irak sınırında, 13 kilometre mesafede faaliyet gösterdiğini ve silah depolarının veya yabancı güçlerle herhangi bir temasının bulunmadığını söyledi. Saldırının ABD güçleri tarafından kullanılan bir buçuk ton ağırlığında bir bomba ile gerçekleştirildiğini, savaş uçaklarının yanı sıra insansız hava araçları da kullanıldığına işaret etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarfından dün yapılan açıklamada, sınırın Suriye tarafındaki Bukemal ilçesi yakınlarında düzenlenen hava saldırısında yaralanan iki kişinin daha yaşamını yitirmesinin ardından hayatını kaybeden Haşdi Şabi savaşçılarının sayısının dokuza yükseldiği ifade edildi. SOHR’un açıklamasında ayrıca baskınlarda bir silah deposunun tahrip edildiği belirtildi.
Saldırıların ardından ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran'a yanlısı Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid eş-Şuheda’yı hedef aldığını açıkladı.
ABD uçaklarının Irak-Suriye sınırında Haşdi Şabi’ye bağlı grupların mevzilerine daha önce gerçekleştirdiği operasyonların aksine yeni saldırının ardından Washington, Irak yerel düzeyinde geniş çaplı eleştiri ve kınamalara maruz kaldı.
Aralarında cumhurbaşkanlığı, parlamento, bakanlar, Iraklı resmi partiler, sanatçı ve gazeteci sendikaları da dahil olmak üzere ve birçok kurum ve kuruluş, kınama açıklamaları yayınladı. Bu durum, Washington'un Irak hükümetine danışmadığı veya saldırı hakkında onu bilgilendirmediği iddiasını güçlendiriyor.



Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
TT

Libya'nın yerel seçim haritasını askeri ve aşiret bağlılıkları ‘kontrol ediyor’

 Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)
Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Askeri, siyasi ve aşiret bağlılıkları, tarihi henüz belirlenmemiş olan Libya genelindeki yerel seçimlerin ikinci turu için seçim manzarasının ‘büyük bir bölümünü’ kontrol ediyor.

Aktivistlere ve siyasi analistlere göre bu bağlılıklar ‘askeri oluşumların’ etkisinden Libya Ulusal Ordusu'na (LUO) ve Libyalı aşiretlere kadar uzanıyor. El-Aziziye’deki Evlad Salih aşiretinden bir milisin ‘barış’ listesinden aday olmak isteyenleri tehdit ettiği ve onları askeri karargahlarda alıkoyduğu yönündeki suçlamalarının ardından başkent Trablus'ta bu harita açıkça görüldü.

Tehditler ve gözdağı

İsmini vermek istemeyen bir kaynak ve bir sivil aktivist, Şarku’l Avsat'a bu olayın bazı detaylarını açıklayarak, ‘bir akademisyen ve bir adayın ekibinden bir kişinin, bir belediye başkanından seçimlerden çekilmeleri için doğrudan tehdit ve gözdağı aldıklarını’ belirtti.

El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)El-Aziziye'de Evlad Salih aşireti üyeleri tarafından düzenlenen bir protestodan (videodan alınan ekran görüntüsü)

İki kaynağın ifadeleri, bu yerel yetkilinin nüfuzunu Milis 55 Komutanı Beşir ed-Davi ile olan ilişkisinden aldığı ve diğer adayları, güvenlik ve kötüleşen hizmet koşullarından mustarip bir şehirde toplumsal barış endişesiyle seçimlere katılmaktan kaçınmaya zorladığı konusunda örtüşüyor.

Belediyeye bağlı sosyal medya platformları, yerel yetkilinin aşiret aktörleriyle yaptığı toplantıların fotoğraflarını ve video kayıtlarını yayınlayarak yaklaşan seçim turunda kendisine bağlılığını gösterdi. En önemlisi de bu yerel yetkilinin 3 Şubat'ta Cefara Emniyet Müdürü Tümgeneral Abdunnasır et-Tayef'in evinde Milis 55 Komutanı ile bir araya gelmesi oldu.

Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)Geçtiğimiz kasım ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda seçim merkezinde oyunu kullanan bir Libya vatandaşı (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Sosyal medyada dolaşan bu suçlamalara yerel yetkililerden ya da ed-Davi'den resmi bir yanıt gelmezken, Şarku’l Avsat'ın konuştuğu Libyalı aktivistler Trablus'ta aday olmak isteyen vatandaşlara yönelik ‘ihlaller ve baskılar’ olduğunu söyledikleri bir liste hazırlamakla meşguldü.

Aralarında Trablus'un da bulunduğu 63 belediyede yapılan yerel seçimlerin ikinci turu, Libya Yüksek Seçim Komisyonu tarafından açıklanan takvime göre, geçen hafta sonunda tamamlandı.

Seçim dürüstlüğünün ciddiyeti

Şarku’l Avsat'a bir açıklama yapan siyasi aktivist Muhammed Kaşut, ‘adaylara sandık yoluyla belediyelerine hizmet etmeleri için baskı yapıldığı’ yönündeki haberlerin ortasında ‘seçim dürüstlüğünden’ bahsetmenin ciddiyetini sorguladı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Amtarid'e göre, bu belediyelerin küçüklüğü ve seçmenleri üzerindeki sınırlı siyasi ve askeri etkileri göz önüne alındığında, nüfuz yarışının geçtiğimiz ekim ayında yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda ortaya çıkmadığını belirtmek gerekli.

ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)ABD Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığı bir görüşmede. (UNSMIL)

Belediye seçimlerindeki sadakat ve tehdit tartışmalarının başkent Trablus'un diğer bölgelerinde de tekrarlanması muhtemel görünüyor. Milislerin etkisi üç ana bölgede artıyor: İstikrarı Destekleme Gücü Komutanı Abdulgani el-Kikli'nin etki alanına giren Ebu Selim bölgesi, Özel Caydırıcı Güç Komutanı Abdurrauf Kara'nın kontrolü altındaki Suk el-Cuma bölgesi, Tümgeneral Mahmud Hamza'nın komuta ettiği 444. Tugay’ın bulunduğu Ayn Zara.

Aktivist Muhammed Kaşut'a göre bu durum, ‘her partinin bir sonraki siyasi aşamaya hazırlık olarak belediyeleri kontrol etme ve bu belediyelerdeki sözleşme ve projelerden mali olarak yararlanma arzusunun pratik bir tercümesi.’

Komisyon tarafından yayınlanan karara göre ikinci aşama seçimleri 41'i batı bölgesinde, 13'ü doğu bölgesinde ve 9'u güney bölgesinde olmak üzere 63 belediyede yapılacak.

Hammad hükümetinin kontrolü

Libya'nın doğusunda da durumlar iyi değil. Libya Güvenlik ve Askeri Araştırmalar Merkezi Direktörü Eşref Bufarda'ya göre Libya Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan hükümetin kontrolü seçim sahnesinde açıkça görünüyor. Bufarda, sonuçların LUO Genel Komutanlığı’nın isteklerine aykırı olması halinde askeri liderlerden oluşan yönlendirme konseylerinin atanmasını da göz ardı etmedi.

Hammad hükümeti daha önce de geçtiğimiz ocak ayında Sirte'nin doğusundaki Harava belediyesinin seçilmiş konseyini, Libya'nın batısındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) önünde yasal yemin etmesinin ardından askıya almıştı.

Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)Libyalıları belediye seçimlerine yoğun bir şekilde katılmaya teşvik etmek için yürütülen kampanyadan (Şarku’l Avsat)

Libya'da Mart 2022’den bu yana iki hükümet iktidar mücadelesi veriyor. Bu hükümetlerden biri, başkent Trablus merkezli, Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu UBH. Diğeri ise Usame Hammad’ın başbakanı olduğu ve TM tarafından desteklenen, merkezi Libya'nın doğusunda bulunan Libya İstikrar Hükümeti (LİH).

Libyalı siyasi analist Amtarid'e göre buna paralel olarak aşiret bileşenlerinin Libya'nın doğusundaki belediye seçimlerinde önemli bir varlık göstermesi bekleniyor. Listeleri şehirli ve Bedevi kabileler arasında değişen Bingazi'nin özgünlüğüne işaret eden Amtarid, bu durumun Derne için de geçerli olduğunu, Tobruk ve el-Beyda gibi şehirlerde ise bazı kabilelerin hâkim olduğunu söyledi.

Tobruk kentindeki eş-Şifa ve Daru's Selam gibi seçim listelerinde yer alan isimler, Beyt Meryem kabilesi üyelerinin el-Katan kabilesi ile tarihi rekabeti ışığında bu ay bir toplantı sırasında gerçekleştirdikleri seçim istişarelerine paralel olarak ortaya çıkmaya başladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan ve ismini vermek istemeyen bir sivil aktiviste göre, gözlemciler Libya'nın doğusunda ilk turda yaşanan ve aşiret gerilimleri olarak tanımlanan olayların tekrarlanmasından korkuyor. Örneğin Ecdebiye kenti, ez-Zaviye aşiretine bağlı bir listenin el-Meğaribe aşiretine bağlı başka bir listeye karşı kazanmasının ardından gerginliğe sahne oldu. Sivil aktivist, ilk listenin LUO’dan açık destek aldığına dikkat çekti.

Libya Yüksek Seçim Komisyonu verilerine göre, 16 Kasım'da 58 belediyede yapılan ilk tur seçimlerine, toplam seçmen sayısının yüzde 74'ü gibi yüksek bir katılım gerçekleşti.

Libya'nın güneyinde, LUO'nun güvenlik kontrolüne rağmen, özellikle Evlad Süleyman, et-Tabu ve el-Makarha arasındaki aşiret çatışmaları seçim sahnesine yansıyabilir. Bu bağlamda Libyalı analist Muhammed Amtarid, “Her kabilenin belirli bölgelerde etkisi var ve bazıları belediyeyi kontrol etmek için varlıklarını zorla dayatıyor” dedi.

Eşref Bufarda'ya göre, belediye seçimlerindeki sadakat haritasının bir başka tarafında, eski rejimin destekçileri en önde gelen menfaatçiler gibi görünüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan Bufarda, belediye seçimlerinin Seyfulislam'ın destekçileri için altın bir fırsat olduğunu söyledi. Bufarda, “Öyle ki bu seçimler onların siyasi hayata ve devlet sistemine geri dönmelerini ve Şubat Devrimi'nden 14 yıldan fazla bir süre sonra Libyalılarla doğrudan iletişim kurabilmelerini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz, ‘yasadışı atama ve tayinlerden bahsetmek yerine’ partilerin belediyelere siyasi katılım konusuna ilgi göstermesini önemli bir başarı olarak nitelendirdi ve bunu ‘krizin çözüm aracı olarak sandığa olan inancın devam ettiğinin’ bir kanıtı olarak değerlendirdi.