Iraklılar Rumsfeld’in ölümünden dolayı üzüntülü değiller

Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Nisan 2003’te Bağdat Uluslararası Havalimanı’ndaki ABD güçlerini ziyareti sırasında bir askerin isteği üzerine Bağdat’taki bir yol levhasını imzalamıştı. (Reuters)
Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Nisan 2003’te Bağdat Uluslararası Havalimanı’ndaki ABD güçlerini ziyareti sırasında bir askerin isteği üzerine Bağdat’taki bir yol levhasını imzalamıştı. (Reuters)
TT

Iraklılar Rumsfeld’in ölümünden dolayı üzüntülü değiller

Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Nisan 2003’te Bağdat Uluslararası Havalimanı’ndaki ABD güçlerini ziyareti sırasında bir askerin isteği üzerine Bağdat’taki bir yol levhasını imzalamıştı. (Reuters)
Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Nisan 2003’te Bağdat Uluslararası Havalimanı’ndaki ABD güçlerini ziyareti sırasında bir askerin isteği üzerine Bağdat’taki bir yol levhasını imzalamıştı. (Reuters)

Iraklılar dün, eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in ölüm haberini aldıklarında herhangi bir üzüntü hissetmediler. Zira Rumsfeld’i ülkelerini ‘yıkıp yok eden’, işgalin sembollerinden biri olarak görüyorlar.
Ailesinin dün yaptığı açıklamaya göre, George W. Bush döneminde ABD’nin Irak ve Afganistan’daki savaşlarına liderlik eden Rumsfeld, 88 yaşında New Mexico’da yaşamını yitirdi.
Irak Ulaştırma Bakanlığı çalışanlarından Saad Cabbar, AFP’y yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hiçbir işgalcinin ölümünden üzüntü duymuyorum. Çünkü bize, Irak’ın işgalinden ve yıkımından başka bir şey bırakmadılar. Rumsfeld’in ölümü herhangi bir şey ifade etmiyor. Çünkü ABD politikası sabittir ve insanların ölmesiyle değişmeyen stratejik hedefleri vardır.”
Irak Komünist Partisi Genel Sekreteri Raid Fehmi de AFP’ye yaptığı açıklamada Rumsfeld’in en korkunç şekliyle ABD’nin emperyalist yüzünü temsil ettiğini söyledi. Fehmi şu değerlendirmelrde bulundu:
“Rumsfeld, koşulları Irak’taki mevcut duruma doğru iten taraflardan biriydi. Askerî yöntemlere başvurma, bugün halen yaşamakta olduğumuz işgale ve şekline çağrı yapanlardan biriydi.”
Aynı şekilde Anbar vilayetinden isminin açıklanmasını istemeyen bir aşiret lideri de şu açıklamada bulundu:
“Tarih, Rumsfeld ile oğul ve baba Bush’un yaptığı her şeyi yazacak. Yaşattıkları trajedilerden dolayı Irak halkının ve tarihin onları iyi hatırlayacağını sanmıyorum.”
Bağdat’tan 50 yaşındaki taksi şoförü Kerim et-Temimi de “Rumsfeld, Irak için ne kendisi ne de onunla gelen tüm ABD’liler açısından yıkım ve yalan vaatler dışında hiçbir şey ortaya koymadı” ifadelerini kullandı.
“Iraklılara vaat ettikleri ‘demokrasi ve koşulların iyileştirilmesi’ nerede?” diye soran Temimi, koşullarının kötüden daha kötüye gittiğine dikkat çekti.
Rumsfeld, 2003 yılında Saddam Hüseyin rejimini devirmek amacıyla başlatılan Irak işgalinin mimarıydı.
Donald Rumsfeld birincisi 1975’ten 1977’ye, ikincisi de 2001’den 2006’ya kadar olmak üzere iki kez Savunma Bakanı olarak görev yaptı.
Deniz kuvvetlerinin eski bir yüzbaşısı olan Rumsfeld, El-Kaide 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’ye karşı saldırı başlattığında Savunma Bakanı’ydı.



Berri, ABD heyetine: Barışı mı istiyorsunuz, UNIFIL'i mi reddediyorsunuz?

Berri, ABD Senatörü Mark Wayne Mullin ve Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden oluşan bir parlamento heyetini kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Berri, ABD Senatörü Mark Wayne Mullin ve Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden oluşan bir parlamento heyetini kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri, ABD heyetine: Barışı mı istiyorsunuz, UNIFIL'i mi reddediyorsunuz?

Berri, ABD Senatörü Mark Wayne Mullin ve Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden oluşan bir parlamento heyetini kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Berri, ABD Senatörü Mark Wayne Mullin ve Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerden oluşan bir parlamento heyetini kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD'nin Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü'nün (UNIFIL) görev süresinin uzatılmasına ilişkin tutumunu eleştirdi. ABD Kongresi'nden bir heyeti kabul ederken, "Ateşkesi sağlamlaştırmaya ve savaşı sona erdirmeye çalışan birinin çabaları nasıl hedef alınabilir?" diye sordu. Berri, Washington'ın geçen kasım ayında Lübnan ve İsrail arasında varılan ateşkes anlaşmasını sağlamlaştırma çabalarına atıfta bulunuyordu.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre yaklaşık 50 ülkeden 10 bini aşkın askerin yer aldığı bu gücün görev süresinin uzatılmasına hem İsrail hem de ABD karşı çıkıyor.

Bu durum, ABD elçisi Tom Barrack'ın pazartesi günü Beyrut'u ziyaret etmesinden bu yana Hizbullah yetkililerinin tutumlarında daha az ses çıkardığı bir dönemde yaşanıyor. Barrack, partiye güven verici mesajlar gönderdi ve Lübnan hükümetinin yıl sonundan önce Hizbullah'ı silahsızlandırmayı kabul ederek "ilk adımı" attığını ve İsrail'in ateşkesi uygulamak için paralel bir adım atması gerektiğini belirterek topu İsrail'in sahasına attı.