Papa, Lübnan’daki Hıristiyan topluluklarının liderleriyle bir araya geldi

Papa, Lübnan’ı hükümetin kurulmasının ardından ziyaret etmek istiyor.

Papa Francis dün Vatikan’da Lübnan Hıristiyan topluluklarının liderleriyle görüştü. (AP)
Papa Francis dün Vatikan’da Lübnan Hıristiyan topluluklarının liderleriyle görüştü. (AP)
TT

Papa, Lübnan’daki Hıristiyan topluluklarının liderleriyle bir araya geldi

Papa Francis dün Vatikan’da Lübnan Hıristiyan topluluklarının liderleriyle görüştü. (AP)
Papa Francis dün Vatikan’da Lübnan Hıristiyan topluluklarının liderleriyle görüştü. (AP)

Papa Francis dün, ‘Lübnan için tefekkür ve dua günü’ vesilesiyle ekonomik, siyasi, finansal ve yaşamsal krizlerle mücadele eden ülkedeki Hristiyan toplulukların liderleriyle görüştü. Görüşme Lübnan’da varoluşsal kaygıların ve korkuların arttığı bir zamanda gerçekleşti.
Papa Francis ve Lübnan’ın Hristiyan toplulukları liderleri, dinin ülkeye 1990’da sona eren iç savaştan bu yana yaşadığı en kötü krizin üstesinden gelmesine nasıl yardımcı olabileceğini görüştüler. Vatikan Haber Ajansı’na göre Papa, söz konusu isimlerle birlikte Aziz Petrus Bazilikası’n yürüdü ve burada dua etti. Ardından Papa ve patrikler bir gün sürmesi planlanan toplantılar için katedralden Vatikan’ın Clementina Salonu’na geçtiler.
Görüşmeye Lübnan’daki Maruni, Rum, Ermeni, Süryani Ortodoks ve Evanjelik mezheplerinden 10 temsilci katıldı.
Papa, toplantı öncesinde, geçen çarşamba günü Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Lübnan’ın içinde bulunduğu tehlikeli krizden çıkması ve bir kez daha barışın ve umudun yüzünü göstermesi için herkesi duada manevi olarak bizimle birleşmeye davet ediyorum” dedi.
Papa, Lübnan’ı ziyaret etmeyi arzuladığını ancak öncesinde anlaşmazlık yaşayan politikacıların yeni bir hükümet kurma konusunda anlaşmalarını istediğini dile getirdi.
Vatikan Devleti Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Başpiskopos Paul Richard Gallagher, ziyaretin 2021’in sonunda veya 2022’in başında, tercihen yeni bir hükümetin kurulmasından sonra gerçekleşebileceğini belirtti. “Hıristiyan topluluğu zayıflıyor. Lübnan’da iç dengenin çökmesi tehlikesi var ve bu da Ortadoğu’daki Hıristiyanların varlığını tehdit ediyor” ifadesini kullandı.
Papa, geçen eylül ayında Beyrut Limanı’nda yaşanan patlamaya ilişkin yaptığı ilk açıklamasında, ‘ülkenin varlığının tehdit altında olduğunu’ belirterek “Lübnan’ı kendi haline terk edemeyiz” demişti.
Vatikan Haber Ajansı, Lübnanlı Hristiyan topluluklarının liderlerinin Vatikan ziyaretinin, krize ‘siyasi bir çözüm bulmayı’ amaçlamadığını, daha ziyade ‘halkın şikayetlerine ve acılarına cevap verme’ amacını taşıdığını aktardı. Marunilerin Patrik Yardımcısı Başpiskopos Samir Mazlum ziyaret öncesinde AFP’ye Beyrut’ta yaptığı açıklamada görüşmenin genç nüfusun göçü ve krizin ‘okullar, hastaneler, aileler ve gıda güvenliği üzerindeki yansımaları’ üzerinde yoğunlaşacağını belirtmişti. Başpiskopos ayrıca, “Gençlerimizin yüzde 50 ila 60’ı yurt dışında yaşıyor. Ülkede sadece yaşlılar ve çocuklar kaldı” demişti. Ayrıca Papa’nın ‘ülkeyi ayağa kaldıracak kararlar alabilecek bir hükümetin kurulmasına yönelik çözümler bulmak için kiliselerin ve büyük ülkelerin liderleriyle diplomatik çalışmalarını yoğunlaştırmaya devam edeceğine’ olan inancını dile getirmişti.
Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Yardımcısı Elie Ferzli de nüfusun göç etmesi nedeniyle doğu bölgesindeki Hristiyanların endişeli olduğunu aktardı. Şarku’l Avsat’a konuşan Ferzli, Lübnan’daki krizin bu endişeyi daha da artırdığına dikkat çekerek Hristiyanların ‘gelecek, mevcudiyet ve oynadıkları rol’ ile ilgili endişeli olduklarını kaydetti. Elie Ferzli, Özgür Yurtsever Hareket’e atıfla, bugün Lübnan’da yaşananların ‘iktidardaki bir Hristiyan oluşum tarafından partizan bir amaçla işlenen büyük bir stratejik hata’ olduğunu savundu. Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Özgür Yurtsever, artan varoluşsal kaygı üzerinde olumsuz etkilere yol açan haksız krizlere neden oldu. Bu, Patrik Rai tarafından defalarca bunun bir güçler değil sorumluluklar krizi olduğu ifadeleriyle dile getirildi.”
Elie Ferzli, Vatikan toplantısının ‘varoluşu ve bir arada yaşamayı’ vurguladığını belirttiği açıklamaını şöyle sürdürdü:
“Çünkü Lübnan için bir plan olup olmadığını bilmiyoruz. Ayrıca Suriye’nin Lübnan üzerine uygulayacağı bölünme planlarının bir uzantısı olarak krizin amacı federalizm mi yoksa bölünme mi, bunun hakkında da bir bilgimiz yok.”
Ferzli, benzer planların silahlı çatışmalara neden olması ve daha fazla çöküşe ve coğrafi bölgelerde bölünmenin önünü açacak sınır çizgilerine yol açması  ile ilgili de endişelerini dile getirdiği açıklamasında  “Özgür Yurtsever Hareket’in hatası, rejimi tüketmeye devam etmek ve koşulları tamamen çöküşe itmektir” ifadelerini kullandı.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.