Ürdün yargısı ‘isyan’ davasında tanıkların dinlenmesini reddetti

Ürdün Askeri Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen İsyan davasının önceki duruşması (AP)
Ürdün Askeri Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen İsyan davasının önceki duruşması (AP)
TT

Ürdün yargısı ‘isyan’ davasında tanıkların dinlenmesini reddetti

Ürdün Askeri Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen İsyan davasının önceki duruşması (AP)
Ürdün Askeri Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen İsyan davasının önceki duruşması (AP)

Ürdün Askeri Devlet Güvenlik Mahkemesi, Kraliyet ailesi üyelerinden Şerif Hasan bin Zaid ve eski Kraliyet Divanı Başkanı Basım İbrahim Avadallah’ın yargılandığı isyan davasında savunma avukatlarının 25 tanığın dinlenmesi talebini reddetti.
Eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin ile bağlantılı davada savunma tanıkların arasında Prens Hamza, Haşim ve Ali, Başbakan Bişer al Hasavne, Dışişleri Bakanı Eymen Safadi’nin yanı sıra aralarında Lübnan eski Başbakanı Refik el-Hariri’nin öldürülesi davasıyla ilişkili İngiliz iletişim uzmanı dahil 20 kişi daha bulunuyor.
Savunma avukatlarının duruşması Perşembe gününden önümüzdeki Salı gününe kadar. Ürdün resmi haber ajansı Petra, basının katılımının engellendiği duruşmayla ilgili yayınladığı kısa haberinde, savcılık temsilcisinin kapanış savunmasını sunduğu, bunun üzerine sanıkların kanun hükümlerine göre cezalandırılmasını ve caydırıcı bir ceza verilmesini talep edildiği kaydedildi. Ayrıca sanıkların savunma avukatlarından yazılı savunma sunmaları talep edildi.
Öte yandan Avadallah’ın avukatı Muhammed el Afif, mahkemenin ister Prens olsun, ister soylu veya vatandaş olsun tanık kabul etmediğini son kararın mahkemeye kaldığını söyledi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan el Afif, kararın tanıkların vereceği ifadeyle adaletin seyrinin değişebileceğinden gerekçelendirildiğin söyledi. Önümüzdeki Salı günkü oturumda savunmaların sunulacağını ve kararın açıklanmasının adli tatilden önce olacağını umduğunu belirterek, kararın sanıklar lehine olmaması durumunda Yargıtay'a gideceğini kaydetti.
İsyan olarak isimlendirilen davanın oturumları Avadallah ve Şerif Hasan’ın ülkenin güvenlik ve istikrarını zedeledikleri iddiasıyla gizli soruşturmalara tabi tutuldukları tutuklanmadan 70 gün sonra 21 Haziran’da başladı. İsyan davası eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin ve Kral 2. Abdullah’ın üvey kardeşi siyasi hükümet sistemini baltalamakla biliniyor.
Duruşma başlamadan önce yerel medyada sanıkların ses kayıtları yayınlandı. Ses kaydında son dönemde kötü ekonomik sosyal koşullara karşı halk hareketini destekleyerek Krallığın güvenliğini hedef alan bir planın ortaya atıldığına dair mesajlar yer alıyor.



Devrik Beşşar Esed rejiminin aralarında Atıf Necib'in de bulunduğu dört üst düzey yetkilisi yargıya sevk edildi

Eski İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim Şaar, geçtiğimiz şubat ayında teslim oldu (Sosyal medyadaki bir videodan alınan ekran görüntüsü)
Eski İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim Şaar, geçtiğimiz şubat ayında teslim oldu (Sosyal medyadaki bir videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Devrik Beşşar Esed rejiminin aralarında Atıf Necib'in de bulunduğu dört üst düzey yetkilisi yargıya sevk edildi

Eski İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim Şaar, geçtiğimiz şubat ayında teslim oldu (Sosyal medyadaki bir videodan alınan ekran görüntüsü)
Eski İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim Şaar, geçtiğimiz şubat ayında teslim oldu (Sosyal medyadaki bir videodan alınan ekran görüntüsü)

Suriye Başsavcısı Hasan et-Turba dün devrik Beşşar Esed rejiminin dört üst düzey yetkilisini, yasal işlemlerin başlatılması için soruşturma hakimine sevk ettiğini açıkladı.

Başsavcı Turba, Adalet Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yayınlanan ve resmi haber ajansı SANA tarafından aktarılan açıklamasında, Suriye halkına karşı suç işleyenlerin yargılanması ve geçiş dönemi adaletinin uygulanması için sürdürülen çabalar kapsamında, Dera'nın eski siyasi güvenlik şefi Atıf Necib aleyhine kamu davası açıldığını belirtti. 1960 yılında Lazkiye’nin Cable beldesinde doğan ve devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed’in kuzeni olan Necib, Dera'daki çocuklara işkence etmekle suçlanıyor.

gbhyj
Sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin (CDU) üyesi Christian Blex ve eski Suriye Müftüsü Ahmed Bedreddin Hassun, Şam, 2018 (X platformu)

Necib ile birlikte 1949 yılında Halep'te doğan ve ‘varil rejiminin müftüsü’ olarak bilinen eski Suriye Müftüsü Ahmed Bedreddin Hassun, 1950 yılında Hafa'da doğan eski İçişleri Bakanı Muhammed Şaar ve 1940 yılında Cable'de doğan eski Hava İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Huveyce de aynı kararla yargıya sevk edildi.

Açıklamada, savcılığın İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan tutanakları ve belgeleri incelediği ve sanıkların soruşturma ve yasal işlemlerin başlatılması için yetkili soruşturma hakimine sevk edildiği belirtildi.

frgty

Açıklamada ayrıca mağdurlar ve aileleri ile bu ihlallere ilişkin tanıklık veya bilgi sahibi olanların, sahip oldukları bilgileri soruşturma dosyasına eklenmesi için paylaşmaları çağrısı yapıldı.

Başsavcı, sanıkların soruşturmanın başlatılması ve yasal işlemlerin usulüne uygun olarak yürütülmesi için yetkili soruşturma hakimine sevk edildiğini vurguladı.

Bu sebeple tüm mağdurlardan ve ailelerinden yahut bu ihlallerle ilgili tanıklıkları veya bilgileri olanlardan, sahip oldukları bilgileri paylaşmalarını isteyen Başsavcı, ilgili insan hakları ve insani yardım kuruluşlarını da gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunabilecek dosya ve belgeleri sunmaya çağırdı.

Başsavcı açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:

“Savcılık olarak adaleti sağlama konusundaki kararlılığımızı teyit ediyor ve mağdurların ve ailelerinin haklarını güvence altına almak amacıyla bu suçlara karışanları takip etmek ve hesap sormak için gerekli tüm çabayı göstereceğiz.”

Adalet Bakanlığı daha önce, Suriye halkına karşı suçlar ve ihlaller işledikleri gerekçesiyle tutuklanan bazı kişilerin dosyalarını ele almaya başladığını ve haklarında kamu davası açtığını duyurmuştu. Bu adım, Suriye hükümetinin hesap verebilirlik ilkesine bağlılığını, yargı sistemine olan güveni güçlendirmeyi ve insan haklarını korumayı teyit eder nitelikteydi.

Bakanlığın Telegram kanalı üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Suriye hükümetinin ve Adalet Bakanlığı'nın adaleti en önemli hedeflerinden biri haline getirme çabaları kapsamında, bakanlık yargı reformu için uygun bir kurumsal zemin oluşturmaya çalışmış ve insan hakları ihlallerine karışan hakimleri görevden almak için kararlı adımlar attı.”

Bakanlık tüm zorluklara ve güçlüklere rağmen adaletin sağlanması için uygun koşulları oluşturmak amacıyla elinden gelen tüm çabayı gösterdi. Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordineli bir adım olarak ve Ulusal Geçiş Dönemi Adalet Komisyonu'nun görev ve yetki alanına aykırı olmamak kaydıyla, Suriye halkına karşı suç ve ihlaller işledikleri gerekçesiyle tutuklanan bazı kişilerin dosyalarını ele almaya başladı.

Bakanlık, Başsavcının bu kişiler hakkında kamu davası açmaya başladığını ve Suriye yasalarına uygun olarak adil yargılamaların yapılmasını, tutukluların haklarının korunmasını, işlemlerin yasallığını ve hukukun üstünlüğü ilkesinin uygulanmasını sağlayacağını belirtti.

Bakanlık, bu adımların Suriye hükümetinin hesap verebilirlik yaklaşımına bağlılığını, yargı sistemine olan güveni güçlendirmeyi ve insan haklarını korumayı teyit ettiğini belirtti.