Suriyeli Kürtler, DEAŞ savaşçılarının çocukları için rehabilitasyon merkezleri kurulması amacıyla uluslararası destek talep etti

El-Hol kampında iki çocuğuyla birlikte bir kadın (AFP)
El-Hol kampında iki çocuğuyla birlikte bir kadın (AFP)
TT

Suriyeli Kürtler, DEAŞ savaşçılarının çocukları için rehabilitasyon merkezleri kurulması amacıyla uluslararası destek talep etti

El-Hol kampında iki çocuğuyla birlikte bir kadın (AFP)
El-Hol kampında iki çocuğuyla birlikte bir kadın (AFP)

Yerel bir yetkiliye göre Kürt Özerk Yönetimi, Suriye’nin kuzeydoğusunda 30’dan fazla çocuğun el-Hol kampından çıkarılmasından sonra, uluslararası topluma ‘DEAŞ’a mensup ailelerin çocukları için rehabilitasyon merkezleri kurulmasına’ yardım etme çağrısı yaptı.
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre Uluslararası Kızıl Haç Komitesi, bu hafta çoğu erkek ve bazıları 12 yaş üzeri olan yüzlerce çocuğun, ait olmadıkları yerlerde, yetişkin hapishanelerinde tutulduğunu açıkladı.
İki yıl önce radikalizm yanlısı örgütün yok edildiğinin açıklanmasından bu yana Özerk Yönetim, ilgili ülkelere on binlerce çocuk da dahil olmak üzere, cezaevlerinde ve kamplarda tutulan vatandaşlarını geri alma çağrısı yapıyor.
Özerk Yönetim’de Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı Abdulkerim Ömer, AFP’ye yaptığı açıklamada, ‘ilerleyen günlerde hazır olacak olan Haseke’deki rehabilitasyon merkezine sevk edilmelerine hazırlık olarak’ 12 yaş üstü 30 ila 35 çocuğun el-Hol kampından çıkarıldığını belirtti.
Ömer, çocukların kendi yerlerinde olduklarını ve yetişkinlerle birlikte olmadıklarını ifade etti.
Ömer, Özerk Yönetim’in 15- 16 benzer merkez kurmayı amaçladığına dikkati çekerken, ‘üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen’ uluslararası toplumu bu konuda destek sağlamaya çağırdı. Abdulkerim Ömer, “Çünkü elimizdekiler yeterli değil ve mesele bizden daha büyük. Çocukların yerinin gözaltı merkezleri ve kamplar olmadığına inanıyoruz” dedi.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre el-Hol kampı, özel bir bölümde ve yoğun güvenlik önlemleri altında bulunan yaklaşık 10 bin yabancı DEAŞ savaşçısının ailesi de dahil olmak üzere çoğu kadın ve çocuk yaklaşık 62 bin kişiyi barındırıyor. Kampın zaman zaman kaos ve güvenlik olaylarına tanık olduğu biliniyor.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin internet sitesinden yayınlanan bir rapora göre komitenin Ortadoğu Direktörü Fabrizio Carboni, geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Özellikle erkek çocuklar kamp içinde sürekli bir korku ve güvensizlik içinde yaşıyorlar” dedi. Carboni, “Belli bir yaşa geldiklerinde, çoğu yetişkin gözaltı merkezlerine nakledilmek üzere ailelerinden ayrılıyor” şeklinde konuştu.
Fabrizio Carboni, tutuklu çocukların kamplarda aileleriyle bir araya getirilmesi, ülkelerine geri gönderilmesi veya kendileri için alternatif bakım düzenlemelerinin ortaya koyulması gerektiğini vurguladı.
Kürtlerin defalarca uyarılarına rağmen ülkeler bu konuya gerekli ilgiyi göstermiyor. Konu, yetim çocukların iyi sağlık koşulları altında rehabilite edilmesiyle sınırlı.
Abdulkerim Ömer, “Köklü çözüm, her ülkenin kendi vatandaşlarını almasıdır. Eğer bu aşamada bunu istemiyorlarsa, en azından bu çocukların koşullarını iyileştirmemiz için bize destek olsunlar” diyerek, çocukların bu atmosferde kalmasının, yeni nesil teröristlerin oluşmasına yol açacağı uyarısında bulundu.
İlerleyen günlerde açılacak olan Haseke merkezinin yanı sıra Kürtler, 2017’de Kamışlı kırsalına kurulan tek bir merkeze sahip. Ömer’e göre merkez, 120 çocuğu içeriyor.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.