Yerleşimcilere karşı öfke günü… 250 Filistinli yaralandı

İsrail hükümetiyle varılan anlaşma gereğince, Avitar yerleşimcilerin tahliyesi

Batı Şeria’nın Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında Filistinli göstericiler (AFP)
Batı Şeria’nın Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında Filistinli göstericiler (AFP)
TT

Yerleşimcilere karşı öfke günü… 250 Filistinli yaralandı

Batı Şeria’nın Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında Filistinli göstericiler (AFP)
Batı Şeria’nın Beyta kasabasında İsrail güçleriyle çatışmalar sırasında Filistinli göstericiler (AFP)

Filistin Kızılayı, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te dün (Cuma) düzenlenen barışçıl yürüyüşlerde, İsrail işgal güçlerinin gösterileri bastırma girişimi sırasında çıkan şiddetli çatışmalarda yaklaşık 250 kişi yaralandığını bildirdi. Sadece Nablus bölgesinde, gerçek mermilerle yaralananlar da dahil olmak üzere 135 kişi yaralandı. Yaralananlardan 49 kişiye plastik mermi isabet ederken, 79 kişi göz yaşartıcı gaz sebebiyle boğulma tehlikesi atlattı. 3 kişi işgal güçleri tarafından kovalanırken düşerek yaralandı ve iki kişinin vücudunda yanıklar oluştu.
Filistinliler, işgal ordusu tarafından desteklenen ve korunan, giderek artan yerleşim politikası ve yerleşimcilerin saldırgan uygulamaları nedeniyle öfke günü ilan etmişti. Yürüyüşler, birçok il ve köyde Cuma namazının ardından camilerden yerleşim ihlalleri yapılan bölgelere doğru başladı. İşgal ordusu, yerleşim bölgelerinin genişletilmesi için  topraklarının ele geçirilmesine karşı çıkan yüzlerce Filistinli vatandaşa kauçuk kaplı metal mermiler ve göz yaşartıcı gaz bombaları attı.
Kudüs’ün Silvan ilçesine bağlı el-Bustan mahallesinde, evleri yıkılma tehdidi altında olan 17 ev halkına desteğin durdurulması yönelik, işgal güçlerinin müdahalesi sebebiyle onlarca vatandaş boğulma tehlikesi atlattı. Yerel kaynaklar, işgal güçlerinin protestoyu bastırdıktan sonra, iki gün önce işgalcilerin yıktığı bir dükkânın sahibi olan mahalle sakini Nidal Recebi’nin evine baskın düzenlediğini bildirdi. 70 dönümlük bir alana uzanan el-Bustan mahallesinde, bin 550 kişinin yaşıyor. 2005 yılından bu yana işgal makamları, İncil’de bahsi geçen bir bahçeyi inşa etmek için burayı yıkmaya çalışıyor.
Kudüs’ün doğusundaki Hizma kasabasında, İsrail işgal kuvvetlerinin Seğra bölgesindeki bir yürüyüşü bastırması sırasında atılan gaz bombalarından onlarca sivil boğulma tehlikesi atlattı. İşgal güçlerinin kasabanın onlarca dönüm arazisini ele geçirme planları ve vatandaşları topraklarına gitmekten mahrum bırakması sebebiyle, halk tehdit altındaki topraklara akın etmişti. Yürüyüşe katılanlar Filistin bayrağı, yerleşimleri kınayan sloganlar atıp pankartlar taşırken, işgal askerleri bölgenin çevresinde konuşlanarak göstericileri bastırdı.
Nablus yakınlarındaki Cebel Sabih’te işgal güçleriyle çıkan çatışmalar sırasında biri gerçek mermi ile ayağından olmak üzere toplam 135 sivil yaralandı. Nablus’taki Filistin Kızılayı Ambulans ve Acil Durum Müdürü Ahmed Cibril, işgal güçlerinin Kızılay’a ait bir ambulansa doğrudan gaz bombası attığını ve ambulans görevlisi Kayid Umran’ın aracın cam parçalarının isabet etmesi ile yaralandığını bildirdi.
Salfit’in batısındaki el-Ras bölgesinde işgal güçleri tarafından ele geçirme tehdidi altında bulunan arazilerde, cuma namazını kılan vatandaşlara işgal güçlerinin müdahalesi sırasında, iki kişi kauçuk kaplı metal mermilerle vuruldu ve onlarca kişi gaz bombaları sebebiyle boğulma tehlikesi atlattı.
İsrail işgal güçleri aynı şekilde Nablus’un doğusunda haftalık Beyt Decin yürüyüşünü de gerçek mermi ve gaz bombaları ile bastırdı, yaralanan olmadığı bildirildi. Diğer yandan el-Halil’in güneyinde, son zamanlarda büyük bir gerilime tanık olunan Masafer Yatta bölgesindeki yerleşimin genişletilmesini kınayan bir yürüyüş de bastırıldı.
İsrail işgal ordusunun Kafr Kaddum’daki yerleşim karşıtı yürüyüşü bastırması sırasında gazeteciler de dahil olmak üzere onlarca vatandaş ciddi bir boğulma tehlikesi geçirdi. Bu yürüyüş, her hafta düzenlenen yürüyüşün başlamasının onuncu yıldönümü için, Kalkilya’daki Fetih hareketinin ve Duvar ve Yerleşime Karşı Direniş Komitesi’nin çağrısı kapsamında geldi. Yürüyüşe katılanlar arasında Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Yürütme Komitesi üyesi Vasıl Ebu Yusuf ve Huri Abdullah Yulio, Duvar ve Yerleşime Karşı Direniş Komitesi Başkanı Velid Assaf, Fetih Hareketi Devrim Konseyi üyeleri, ulusal eylem grupları temsilcileri, Kalkilya Bölgesi Sekreteri Mahmud Waweel, ülkenin çeşitli yerlerinden bölge komitesi ve halk direniş komiteleri üyelerinin yanı sıra yüzlerce köylü katıldı. Kalkilya bölgesi basın sözcüsü Murat Şitevi, işgal ordusunun yürüyüşe katılanları göz yaşartıcı gaz ve kauçuk kaplı metal mermilerle hedef aldığını ve sahada tedavi gören onlarca kişinin atılan gaz bombaları sebebiyle boğulma tehlikesi geçirdiğini belirtti.
Diğer yandan yerleşimciler dün (Cuma) Nablus’un güneyindeki Karyut topraklarında onlarca meyve ağacını söktü. Filistin yönetiminin Batı Şeria’nın kuzey bölgesindeki yerleşim dosyasından sorumlu Gassan Douglas, yerleşimcilerin vatandaşların toprakları üzerine inşa edilen Shilo ve Shvut Rachel yerleşimlerinin yakınındaki incir, badem ve üzüm ağaçlarından toplam 84 ağacı söktüklerini söyledi. Ayrıca bölgedeki su hattını ve su depolarını tahrip ettiklerini belirtti.
Ayrıca İsrail hükümeti ile yapılan bir anlaşma gereğince Nablus yakınlarındaki Sabih dağına inşa edilen Avitar karakolundan onlarca yerleşimci tahliye edildi. Yerleşimciler, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın kendilerini kandırmayacağına, bölgede bir dini okul kurma sözünü yerine getireceğine ve gelecekte tekrar dönmelerini sağlayacak bir çözüm bulacağına güvendiklerini belirttiler.
Yerleşimciler, küçük gruplar halinde gitmeleri ile ilgili olarak “Filistinliler toplu halde ayrıldığımızı görmesinler ve bizi bulmasınlar” açıklamasında bulundular. Yakın bir zamanda bölgeye geri dönmenin ve karakolu büyük bir yerleşim birimine dönüştürmenin bir yolunu bulacaklarını belirttiler.
Yerleşimci liderleri, Nablus’a bağlı Beyta sakinlerinin toprakları üzerine inşa edilen Avitar karakolunun tahliyesi konusunda “uzlaşmaya” varmıştı. Bu uzlaşma, yerleşimcilerin, saat 16.00’ya kadar herhangi bir direnme olmaksızın siteyi terk etmelerini ve ileri yerleşim karakolunun bulunduğu topraklar yerleşim sağlanıncaya, sivil idarenin topraklar hakkında karar vermesi ve yasal meşruiyet kazandırmak üzere verilen 6 hafta süre bitinceye kadar, sitedeki yerleşim birimlerinin yıkılmaması ve kapalı tutulması şartını içeriyordu. Uzlaşmaya göre hükümet, sivil idare tarafından araziyle ilgili bir karar çıkana kadar evleri yıkmama sözü verdi. Sivil idare, söz konusu toprakların Filistinlilere ait olmadığı sonucuna ulaşırsa, İsrail hükümeti yerleşim bölgelerine yönelik verilen yıkım emirlerini iptal edecek.
Anlaşma, şapel ve dini okul olarak kullanılacak bir binanın tadilatını, yerleşim birimlerinin korunması amacıyla sahada sabit bir askeri nokta oluşturulması, aynı zamanda yaklaşık 30 din öğrencisinin ve okul personelinden üçünün ailesinin karakolda kalmasına izin verilmesini ve karakolda askeri bir din okulu kurulmasını da içeriyor.
Filistinliler topraklarından taviz vermeyi reddederek dün yerleşim bölgesi önünde gösteri gerçekleştirdi ancak işgal güçleri zor kullanarak gösterici grubu dağıttı.



Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının maddeleri

Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.

Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.

hyjukı
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)

Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.

Onlarca ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”

Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İsrail’in hava saldırıları

Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.

Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.

Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.

vfgthy
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)

Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.

SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.

Kanlı çatışmalar

Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.

Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.

Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.

sdfgrth
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.

Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.