Sektörün öncüleri, faizsiz "ev-lendirme"ye vurulan neşterden memnun… FuzulEV Yönetim Kurulu Başkanı Akbal: Sistem güvence altına alındı

Faizsiz ev alma şirketlerinde düzenlemeye gidildi / Fotoğraf: Twitter
Faizsiz ev alma şirketlerinde düzenlemeye gidildi / Fotoğraf: Twitter
TT

Sektörün öncüleri, faizsiz "ev-lendirme"ye vurulan neşterden memnun… FuzulEV Yönetim Kurulu Başkanı Akbal: Sistem güvence altına alındı

Faizsiz ev alma şirketlerinde düzenlemeye gidildi / Fotoğraf: Twitter
Faizsiz ev alma şirketlerinde düzenlemeye gidildi / Fotoğraf: Twitter

Kamuoyunda faizsiz ev alma ismiyle anılan tasarruf finansman şirketlerinden 21'nin faaliyetleri durduruldu.
Bundan böyle; İktisatevim, Vizyonevim, Doğruevim, Finansevim, Birikimevim, Finalevim, Yaşamevim, HH Aydın Yatırım, İhtiyaçevim, Varlıkevim, İstek Evim, İkizlerevim, Destekevim, Gerçekevim, Değer Tasarruf, Önceevim, Morevim, Hedefevim, Gelecek Tasarruf, Birlikbirikim ve Tasarruf Organizasyonu kimseye "ev sahibi edindirme" vaadinde bulunamayacak. 
Bu şirketlerle ilgili tasfiye çalışmalarını, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yürütecek. 
Hükümet tarafından alınan bir karara gerek kalmadan kendini tasfiye eden bazı şirketlerin de olduğu ortaya çıktı. 
Bunlar ise Güvence Tasarruf, Benimevim, Yenievim, Narevim, Kumbaraevim, Umutevim, Ezogelin Tasarruf ve Pamukevim.

Sermayesi güçlü olanlar yollarına devam edecek
Geride ise faaliyetini sürdürecek 6 firma kaldı.
Yıllardır bu sektörde çalışan FuzulEV ve Eminevim'in yanı sıra Sinpaş Yapı, İmece Yatırım, Katılımevim ve Meskenfinans ile Birevim ve Çözüm Tasarruf ise faaliyetlerini sürdürecek. 
Faizsiz ev sahibi yapma faaliyetinin geçmişi çok eskilere dayanmıyor. 1990'larda 2-3 şirketin girişimleriyle hayat bulan bu sektörde son yıllarda bir artış yaşandı.
Halkın bu alana ilgi göstermesinin de birçok nedeni var. Dini saiklerle faizden uzak durmaya çalışan insanların ilgi göstermesi sebebiyle sayıları her geçen gün artan bu firmaların güçlü sermayeye sahip olmadıkları, halktan topladıkları paralarla vaatte bulunmalarından ötürü mağduriyetlerin oluşabileceği kanaatine varıldığı belirtiliyor. 
Zaten faaliyetlerinin durdurulmasının en önemli nedeni de bu. Ancak şimdiye kadar kaç kişiyi ev ve araba sahibi ettikleri ise net olarak bilinmiyor. Yine de ne kadar mağdur oluştuğu merak konusu. 
Yaklaşık 30 yıldır bu alanda faaliyet gösteren FuzulEV Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal'ın iddiasına göre bu sektör geçen süre içinde 100 binlerce fazla kişiyi ev sahibi yaptı. 
Akbal, bu alana ilgi gösterilmesinin bir sebebinin ise yüksek faiz oranları olduğunu söyledi.

"Yüksek faizler, vatandaşın ilgisini artırdı" 
"Yüksek faizden dolayı ilgi artınca da sektörde faaliyet gösteren yeni firmalar çıktı" diyen Akbal, "2015'te bir, 2016 ve 2017'de birer, 2019 ve 2020 yılları arasında 50'ye yakın firma türedi. Doğal olarak vatandaş da burada en az maliyetle nasıl ev sahibi olurum hesabının peşine düştü" dedi.
Mantar gibi çoğalan firmaların yeni mağduriyetlere yol açabileceğini öngördüklerini bunun için de hükümet yetkilileriyle temasa geçerek bildiklerini aktardıklarını ifade eden Akbal, "Bu firmaların mali yapıları ve uluslararası standartlara olan uygunluğu ve altyapı gibi bir şirkette modern kurallarla ilgili bir plan sunuldu ve değerlendirilmesi yapıldı. Bu arada 100 milyon sermaye şartı getirildi. Ayrıca BDDK'ya bu işin nasıl yapılacağına dair kanaat oluşturmak gerekiyor. Yani BDDK'nın bu konuda ikna olması lazım. Bir diğer meselede belirtiğiniz sermayenin kaynağını ifşa etmeniz gerekiyor. Dolayısıyla 2 Temmuz itibariyle sektöre devam edip, edemeyecek olanlar belirlendi. Önce 15 firma olarak açıklandı ama dünden sonra açıklanan firmalarla beraber sayı 21'e yükseldi. Geriye kalan 6 firma yoluna devam edecek" diye konuştu. 
Mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla BDDK ve TMSF'de tasfiye komisyonu kurulduğunu hatırlatan Akbal, "Kurul, firmaların mali yapısını göz önüne alarak gerekeni yapacak. Çok ciddi anlamda bir mağduriyet olmayacağı kanaatindeyim. Vatandaşlar müracaatlarını yapacak ve şirketin mali durumuna göre ödemeler geri iade edilecek" ifadelerini kullandı.

"Aslında geç bile kalındı" 
"Bu durumda hükümet erken mi davranmış oldu?" sorusuna Akbal, şu yanıtı verdi: 
"Aslında geç bile kalındı. Şöyle geç oldu: Öncesinden firmaların bu şekilde açılmasına müsaade edilmemesi, bunun hızlı bir şekilde kanun düzenlemesinin yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Ancak bu finansal sektör olduğu için biraz zaman aldı ama nihayetinde daha büyük bir sıkıntıya mahal vermeden süreç kontrol altına alınmış oldu."
Akbal, şimdiye kadar kaç insanın bu sistemle ev sahibi olduğu konusunda ise şu bilgileri paylaştı:
"90'lı yıllardan bu yana devam ediyor. Dolayısıyla 100 binlerin üzerinde insan ev sahibi oldu. Bundan sonraki süreçte bu yasal düzenlemenin yapılmasıyla birlikte sistemin kontrol edilmesi açısından daha çok güven oluşturacak. Artık bu sistem güvence ve kontrol altında. Herkes istediği gibi plan ve program yapamayacak, şirket veya şube açamayacak. Hepsi mevzuata bağlı kalacağı için yapacağınız her sözleşme mutlak suretle kontrol altında olduğunu düşünerek bu sürecin daha da ileriye gideceğine öngörüyoruz." 

"Sistem daha sağlam temellere oturtulacak" 
Bu alandaki faaliyetleriyle dikkatleri çeken Evinevim'den Independent Türkçe'ye yazılı bir açıklama yapıldı. 
Eminevim'in açıklamasında sermaye gücü ve tecrübesi bulunmayan bazı firmaların sektöre girmesi, sistemin geleceği ve güvenliği için bir risk barındırdığını belirtildi. 
Son yıllarda adeta hormonlu şekilde büyüyen bu sektördeki kontrolsüzlüğün ileride yeni mağduriyetlere yol açabileceği vurgulanan açıklamada, "Düzenlemeye duyulan ihtiyacı pek çok kez dile getirdik. Hükümetimiz de bu konuda büyük hassasiyet göstererek yasanın çıkması adına adımlar attı ve süreç hızla ilerledi. Geldiğimiz noktada da belirli bir sermaye gücüne sahip, tecrübesi, kurumsal yapısı ve altyapısıyla sektörü daha iyi noktalara taşıyacak firmaların önü açıldı" denildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) katkılarıyla sistemin daha sağlam temellere oturtulacağı ifade edilen yazılı açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: 
"Eminevim olarak bugüne kadar 190 bini aşkın ev ve araç teslimatı yapan, ülke ekonomisine yılda 4 milyar TL katkı sunan bir şirket olarak 300 milyon TL'lik sermaye gücümüzle yeni döneme hazırız. 30 yıldır aralıksız hizmet vererek bir sektör haline gelmesinde çok büyük bir pay sahibi olduğumuz tasarruf finansmanı alanında, gerek sermaye gücümüz gerekse kurumsal yapı ve birikimlerimizle liderlik etmeye devam edeceğiz. Yeni başlayacak dönemle birlikte vatandaşlarımıza daha fazla hizmet ederek ülkemizin ekonomisine sağladığımız katkıları artırmaya odaklanmalıyız."
Independent Türkçe



Ünlü ekonomistten gümrük vergisi yorumu: Trump dahi mi?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
TT

Ünlü ekonomistten gümrük vergisi yorumu: Trump dahi mi?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)
Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileriyle hem geniş çaplı ekonomik zarardan kaçınmasını hem de ABD'nin yıllık gelirini potansiyel olarak milyarlarca dolar artırmasını sağlayabilecek bir yol önerdi (Reuters)

Graig Graziosi 

ABD Başkanı Donald Trump gümrük vergisi planıyla dünyayı kandırdı mı?

Apollo Global Management'ın baş ekonomisti Torsten Sløk'a göre durum böyle olabilir.

Sløk cumartesi günü "Has Trump Outsmarted Everyone On Tariffs?" (Trump Gümrük Tarifeleri Konusunda Herkesi Zekasıyla Alt mı Etti?) başlıklı bir blog yazısı yayımladı. Sløk yazısında, Trump'ın belirsizliği azaltacak ve muazzam gümrük vergilerinin getireceği ekonomik sancılardan kaçınacak kadar süre boyunca vergileri, yürürlüğe koymakla tehdit ettiği en yüksek oranların altında tuttuğu olası bir senaryoyu açıklıyor.

Ekonomist "Belki de stratejisi, Çin'e yüzde 30 ve diğer tüm ülkelere yüzde 10 gümrük vergisi uygulamak ve ardından tüm ülkelere gümrük vergisi dışındaki engelleri azaltıp ekonomilerini ticarete açmaları için 12 ay süre vermektir" diye yazıyor.

Fortune'un haberine göre bu yazı, Trump'ın "karşılıklı gümrük vergilerine" verdiği 90 günlük aranın temmuz başında sona ermesinden hemen önce çıktı. Bu karar nisanda muazzam bir hisse senedi satışını tetiklemişti.

Bu duraklamanın amacı ABD ve ticari ortaklarına anlaşmaları müzakere etmeleri için zaman tanımaktı ancak en azından kamuoyunun bildiği çok az anlaşma hayata geçirildi.

Bununla birlikte Trump yönetimi, adı açıklanmayan birkaç ticari ortağıyla anlaşmaya varmaya yakın olduklarını haftalardır söylüyor.

Sløk bu sürenin bir yıl daha uzatılmasıyla diğer ülkelerin ve ABD'li işletmelerin "kalıcı olarak daha yüksek gümrük vergilerinin uygulandığı yeni bir dünyaya" uyum sağlamak için daha fazla zaman kazanacağını ve piyasaları sarsan ani belirsizliğin azalacağını belirtiyor.

Ekonomist "Bu dünya için bir zafer gibi görünse de ABD'deki vergi mükelleflerine yıllık 400 milyar dolar gelir kazandırır" diye yazıyor. 

Ticaret ortakları gümrük vergisinin sadece yüzde 10'da kalmasından hoşnut olacak ve ABD'nin vergi gelirleri artacak. Belki de yönetim hepimizi zekasıyla alt etmiştir.

Daha önce Trump'ın gümrük vergisi planını eleştiren Sløk, ABD Başkanı'nın dengesiz ve agresif gümrük vergisi programını sürdürmesi halinde pozisyonunu değiştireceğe benzemiyor. Ancak Sløk, başkanın daha uzun bir oyun oynamaya istekli olması koşuluyla, bu işten galip çıkmanın yolunu tespit ettiğini düşünüyor.

Trump bunu yapmak isteyebilir de istemeyebilir de. Wall Street'in kendisine taktığı TACO lakabını (Trump Always Chickens Out / Trump Her Zaman Korkup Geri Adım Atar) olumsuz karşılamış gibi görünüyor ve bunun sonucunda, daha mantıklı olsa bile önerdiği politikalardan geri adım atmayı reddedebilir.

Sløk nisanda ABD ve Çin arasındaki bir ticaret savaşının Amerikalı küçük işletmeleri felç edeceği uyarısında bulunmuş ve bir miktar istikrar sağlamanın, Merkez Bankaları Sistemi'ne enflasyonla ilgili daha iyi bir görüş kazandıracağını belirtmişti. Halihazırda devlet başkanlarından küçük işletme sahiplerine kadar herkes, Trump'ın yarattığı dalgalı ekonomik sularda nasıl ilerleyeceğinden emin olamadıkları için bekle ve gör şeklinde hareket ediyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news