Sudan Başsavcılığı, Interpol aracılığıyla Ömer el-Beşir döneminin istihbarat başkanının peşinde

Eski Sudan Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi Başkanı Salah Abdullah Guş, geçiş hükümetini devirmek amacıyla terörist operasyonları planladı ve finanse etti.

Salah Abdullah Guş. (AFP)
Salah Abdullah Guş. (AFP)
TT

Sudan Başsavcılığı, Interpol aracılığıyla Ömer el-Beşir döneminin istihbarat başkanının peşinde

Salah Abdullah Guş. (AFP)
Salah Abdullah Guş. (AFP)

Sudan Başsavcılığı, devrik rejimin Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Servisi Başkanı Salah Abdullah Guş’u ülkedeki anayasal düzeni baltalamayı amaçlayan terör operasyonları planlamakla suçlayarak, Interpol aracılığıyla kovuşturma başlattı. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturmalarda, Guş’un Mayıs 2019'da operasyonlarını gerçekleştirmeden önce tutuklanan terör hücresine ağırlıklı olarak liderlik ettiği ortaya çıktı.
 Başkent Hartum'daki Terörle Mücadele Mahkemesi'nde bugün, Ömer el-Beşir döneminde Halk Güvenlik Güçleri olarak bilinen unsurların ve Beşir’in liderlik ettiği feshedilen Ulusal Kongre Partisi'nden çok sayıda güvenlik kadrosunun yer aldığı söz konusu terör hücresinin yargılanmasına yönelik ilk oturum başlayacak. Bu unsurlar, iktidar partisinin ve Müslüman Kardeşler örgütünün otoritesini korumak için gizli bir güvenlik aygıtı oluşturmuştu. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, soruşturmaların anayasal düzeni zedeleme, otoriteye şiddetle karşı çıkma, Silahlı Kuvvetler Kanunu'nu ihlal, terör örgütlerini yönetme ve Silah ve Mühimmat Kanunu'na ilişkin maddelerden yargılanan 24 sanığın tutuklanmasıyla sonuçlandığı belirtildi.
 Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı Interpol geçen yıl Şubat ayında, başsavcılık tarafından yarı kalıcı olarak ikamet ettiği komşu ülkelerden birinde izlendiği konusundaki bilgilendirilmesinin ardından Sudan hükümetinin kaçak Salih Abdullah Guş’un tutuklanması için yardım talebini kabul etti. Kötü şöhretli Beşir döneminin güvenlik teşkilatının fiili kurucusu olarak kabul edilen Guş, ülkede Aralık 2018'de meydana gelen protestolar sırasında barışçıl protestolar düzenleyen göstericilerin öldürülmesi suçuna ortak olmakla suçlanıyor. Ayrıca yasak ve şüpheli servet elde etme suçlamalarıyla yargılandığı  4 ceza davası bulunuyor.
 Sudan makamları ayrıca Guş’u, eski rejimin istihbarat ve güvenlik gücünü temsil eden Genel İstihbarat Teşkilatı bünyesindeki Operasyonlar Birimi’ne mensup istihbarat görevlilerinin başlattığı isyan hareketinin arkasında olmakla suçluyor. Ocak 2020'de Hartum'da vatandaşlar arasında korku ve paniğe neden olan isyan hareketini kontrol altına almak amacıyla, ordu ve hızlı destek güçleri bu unsurlara karşı şehir içinde ağır ve orta silahlarla karşı koymak zorunda kaldı.
 Başsavcılıktan kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, soruşturmalar sonucu kaçak sanık Salah Guş’un operasyonun gerçekleştirilmesi için iletişim ekipmanları, silah, patlayıcı ve modern silahların kullanıldığı terörist hücre üyelerine maddi ve lojistik destek sağlayarak terör operasyonunun ana planlayıcısı olduğunun tespit edildiğini bildirdi. İsimlerini gizlemeyi tercih eden aynı kaynakların, sanıkların soruşturmalar sırasında söylediklerine dayanarak yaptıkları açıklamalara göre, operasyon geçiş otoritesini devirmede başarılı olsaydı, Guş ülkede büyük bir pozisyona getirilecekti. Kaynaklar ayrıca, bazı üst düzey subayların ve sivillerin söz konusu terör dosyasına katıldıklarını, duruşma oturumlarının birçok ayrıntıyı ortaya çıkaracağını kaydetti.
 Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Guş’a yönelik suçlamanın, soruşturmaların terör saldırılarının planlanmasında doğrudan parmağı olduğunu kanıtlamasının ardından netleştiği ve Interpol aracılığıyla zanlının takibe alındığı belirtildi. Sudan güvenlik yetkilileri, Mayıs 2019'da başkent Hartum'un doğusundaki Taif kentindeki bir evde devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in partisinin Halk Güvenliği ve Bilgi Yönetimi Teşkilatı’ndan bir grubu tutukladı. Ayrıca çok sayıda mühimmat, patlayıcı, patlayıcı kemerler ve üniformalar, askeri iletişim ve bilgisayar ekipmanı ele geçirildi.
 Sabotaj girişimi, Askeri Geçiş Konseyi (AGK) Başkan Yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun emriyle Başsavcılık ve Hızlı Destek Güçleri tarafından engellendi.
Başsavcılık o dönemde terör hücresinin ülkenin güvenliğini ve istikrarını bozmak için bir suç planı uygulama sürecinde olduğunu açıkladı.



Mısırlı moderatörden Amerikalı konuğuna Filistin tepkisi: Gazze'deki çocukların çektiği acılardan bahsederken gülümsemeyin

Mısırlı sunucu Feyruz Mekki (X)
Mısırlı sunucu Feyruz Mekki (X)
TT

Mısırlı moderatörden Amerikalı konuğuna Filistin tepkisi: Gazze'deki çocukların çektiği acılardan bahsederken gülümsemeyin

Mısırlı sunucu Feyruz Mekki (X)
Mısırlı sunucu Feyruz Mekki (X)

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı sunucusu Feyruz Mekki, ABD Cumhuriyetçi Parti danışmanı Leif Larson'u İsrail ordusunun suçlarını ‘meşru müdafaa’ bahanesiyle meşrulaştırdığı için azarlamasının ardından arama motorlarında trend oldu.

Mısırlı sunucu Feyruz Mekki, Kahire el-İhbariyye televizyon kanalında moderatörlüğünü yaptığı tartışma programında Larson'ı ağırladı.

Larson, “Gazze Şeridi'nden İsrail'e fırlatılan füzeler askeri üslerden mi fırlatıldı? Yoksa muharebe dışı kabul edilen kamusal alanlardan mı?” diye sordu. Feyruz Mekki bu soruya şöyle yanıt verdi: “Eğer İsrail'in Hamas'a ait olduğu bahanesiyle yıktığı hastaneler ve gözaltına aldığı doktorlar gibi sivil tesisleri hedef aldığını kastediyorsanız, o zaman gurur duyduğunuz Amerikan CNN kanalının Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi ile ilgili haberinde hastanelerin altındaki tünellerin silah taşımak için kullanıldığını iddia ettiği ve buradaki silahların yerlerinin değiştirildiğinden bahsettiği bir haber var. CNN daha önceki haberlerinde Hamas'ın İsrailli çocukları öldürdüğünden ve katlettiğinden bahsederken yaptığı hatayı kendisi de kabul etti. Silahlı grupların elindeki esirlere gelince, bunların yarısından fazlasının öldürüldüğünü doğrulayan başka raporlar da var. Ancak bunlar sivil tesislerde ya da hastanelerde ölmedi. Bu da sizin iddianızı yalanlıyor.”

Konuşması sırasında Larson’un gülümsemesi üzerine Feyruz Mekki sinirlendi. Mekki, “Bay Leif, Gazze'deki çocuklar ve kadınlar hakkında konuşurken gülümsüyorsunuz… Keşke bunu yapmasanız. ABD'nin tarihindeki karanlık bir günden ya da çocuklarınızın ölümünden bahsettiğimde kesinlikle gülümsemeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.

Mısırlıların, çocuklarının trajedisinden bahsederken gülümseyen birini görmeyi asla kabul etmeyeceklerine dikkat çeken Feyruz Mekki, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı ve orada çocuklara yönelik katliamlar nedeniyle Mısır ve Arap halklarının gerçek bir trajedi yaşadığını vurguladı.

Feyruz Mekki kimdir?

Şarku’l Avsat’ın medyada yer alan haberlerden aktardığına göre Mekki, Libya'daki Arap Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenim gördükten sonra Kahire Üniversitesi'nde medya eğitimi aldı.

Mekki, medya kariyerine Libya'da savaş muhabiri olarak başladı ve çeşitli Arap kanalları için çalıştı.

Libya'da Amerikan Fox News kanalı için medya yapımcısı olarak çalışan Mekki, ardından İtalyan RAI kanalının Kahire ofisinde çalıştı. Ayrıca çeşitli kanallarda haber bültenleri ve programlar sundu.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalında moderatörlüğünü yaptığı tartışma programının son bölümünde Feyruz Mekki ile ABD Cumhuriyetçi Parti danışmanı arasında hararetli bir tartışma yaşandı.