ABD’nin Irak'tan çekilmek için süre talep etmesi tartışmaya neden oldu

Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Arşiv_Reuters)
Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Arşiv_Reuters)
TT

ABD’nin Irak'tan çekilmek için süre talep etmesi tartışmaya neden oldu

Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Arşiv_Reuters)
Kerkük yakınlarındaki ‘K1’ üssü Mart 2020’de Irak’a teslim edildi. (Arşiv_Reuters)

Irak’taki Nuceba Hareketi Sözcüsü Nasr eş-Şammari, ABD’nin arabulucular yoluyla gayri resmi olarak Irak'tan çekilme sürecini tamamlamak için süre istediğini açıklarken, resmi bir kaynak bunun olma olasılığını reddetti. Kaynak açıklamasında, “Irak'tan çekilme sürecine ilişkin program Washington ve Bağdat arasındaki stratejik diyaloga göre planlandı. Buna göre yaklaşık 2 bin 700 ABD askeri geri çekildi” dedi.
İran’ın Mehr haber ajansının Şammari’den aktardığı habere göre Şammari, “Irak'taki Amerikan tarafı, en müstahkem kalelerinde maruz kaldığı ağır darbelerden sonra zor duruma düştü. Irak'taki Amerikalılar mümkün olan en az zararla geri çekilmek istiyorlar” ifadelerini kullandı. Şammari ayrıca, ABD’nin arabulucular aracılığıyla 2 bin askerini geri çekmek için bir süreye ihtiyacı olduğunu bildirdiğini, ancak açıklamaları erteleme çabası olarak gördüklerini ifade etti. Şammari, "Direniş hareketleri Amerikalıların derhal geri çekilmesini talep ediyor. Aksi takdirde yaşanacaklardan sorumlu değiliz. ABD’yi geri çekilmeye zorlama gücüne sahibiz" dedi.
Şarku'l Avsat'a konuşan resmi bir kaynak, Şammari'nin açıklamalarını yalanlayarak, "ABD'nin Irak'tan çekilmesi konusu, şimdiye kadar üç tur gerçekleştirilen iki ülke arasındaki stratejik diyalog yoluyla planlandı. Yakın zamanda da dördüncü turun düzenlenmesini bekliyoruz” diye konuştu. İsminin verilmesini veya kimliğinin açıklanmasını istemeyen kaynak açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Çekilme süreci başlamadan önce Irak'taki Amerikalı askerlerin sayısı 5 bin 200’dü. Bunların 2 bin 700'ü geçtiğimiz aylarda geri çekildi ve 2 bin 500'ü şu anda Irak askeri kamplarında bulunuyor ve bunlar muharebe birlikleri değil, askeri danışmanlar. Bir sonraki stratejik diyalog turu, Stratejik Çerçeve Anlaşması uyarınca ve uluslararası koalisyon çerçevesinde, bölgede kalan askeri danışmanların niteliğini ve görevlerini belirleyecek. Bölgede artık herhangi bir ABD savaş askerinin varlığı söz konusu olmayacak.”
Fetih Koalisyonu Lideri Hadi el-Amiri, Irak'ta elektrik de dahil olmak üzere mevcut hizmetlerin bozulması ve Irak'taki ABD güçlerinin varlığı arasında bağlantı kurarak, “Bu, Irak hükümetinin siyasi güçlerin tüm liderlerine Amerikalılarla birlikte yürüttüğü stratejik diyalog sürecine ilişkin bildirimiyle çelişen başka bir durum” dedi. Amiri, 1920 Irak İsyanı’nın yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir festivalde yaptığı konuşmada, "Bölgenin istikrarı, Irak'ın istikrarı ile olacaktır. Amerikan işgali topraklarımızda devam ettiği sürece güvenlik açısından bir istikrar ve gelişmeye tanık olamayacağız” dedi. Irak topraklarında varlığının yasal veya anayasal bir temeli olmayan Amerikan işgalinin ortadan kaldırılması için baskı yapılması çağrısında bulunan Amiri, mevcut ulusal ve tarihsel sorumluluğun, işgalci yabancı güçleri Irak'tan çıkarmak olduğunu ve Irak hükümetinin bu güçleri geri çekme sözünü yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Irak Polisi İstihbarat Servisi, Bağdat'ın batısındaki Bağdat Havalimanı yakınlarında ABD’nin varlığından şüphelendiği bir askeri kışlanın bombalanmasını engellediğini açıklamıştı. Irak Savunma Bakanlığı’na bağlı Güvenlik Medya Hücresi tarafından yapılan açıklamada, “İçişleri Bakanlığı’na bağlı Federal İstihbarat ve Soruşturma Dairesi ve Federal Polis, Bağdat'ın batısındaki bir askeri kışlayı hedef alma girişimini engellemeyi başardı. Operasyonda Bağdat'ın batısındaki Cihad semtinde 10 Grad füzesine el konuldu” ifadeleri yer aldı. Ayrıca şüphelilerden birinin tutuklandığı ve bu füzelere yetkili makamlarca müdahale edildiği belirtildi.
Başbakan'a İtalya ziyaretinde eşlik eden Irak Savunma Bakanı Cuma İnad, Irak hükümetinin uluslararası koalisyon ve NATO üyeliği kapsamında Irak'a verdiği desteğin devamı konusunda İtalya ile görüşmelerini sürdürdüğünü açıkladı. Irak resmi haber ajansına göre İnad, Irak kuvvetlerine eğitim ve danışmanlık vermenin yanı sıra, Irak ordusunun yeteneklerini en üst düzeye çıkarmak için İtalyan askeri endüstrilerinden yararlanma olasılığıyla ilgili İtalya’nın taahhütte bulunduğunu belirtti.



WHO bozuk öksürük şurubu hakkında Irak’ı uyardı

TT

WHO bozuk öksürük şurubu hakkında Irak’ı uyardı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Irak'ta Hindistan merkezli bir şirket tarafından üretilen bozuk bir öksürük ilacı partisi bulunduğunu duyurdu. WHO halk sağlığını tehdit eden durum hakkında Irak yönetimini uyardı.

Şarku’l Avsat’ın WHO’dan aktardığı açıklamada, Cold Out adıyla satılan şurubun Irak'ta bulunduğu ve laboratuvar analizi için gönderildiği aktarıldı.

Örgüt, tıbbi ürünlerle ilgili yaptığı uyarıda, ilaç serinin Dabi Life Pharma yararına Fortis Laboratories India tarafından üretildiğini ve izin verilen sınırın üzerinde dietilen glikol ve etilen glikol kirleticileri içerdiğini bildirdi.

Açıklamada, partinin yüzde 0,25 dietilen glikol ve yüzde 2,1 etilen glikol içerdiği ve her iki bileşik için de izin verilen güvenlik sınırı yüzde 0,10'u geçmemesi gerektiği vurgulandı.

WHO, üretici ve pazarlama şirketinin ürünün güvenliği ve kalitesiyle ilgili garanti vermediğini açıkladı.

İsmi geçen şirketler konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.

Bu yurt dışında satılan hatalı öksürük ilaçları ile ilgili aylardır yapılan son uyarıdır.  Hali hazırda beş Hindistan malı ilaca soruşturma altında.

Hindistan'da üretilen öksürük şurubu, geçen yıl Gambiya ve Özbekistan'da en az 89 çocuk ölümüyle bağlantılıydı. Hindistanlı yetkililer, öksürük şurubu Kamerun'daki çocukların ölümüyle bağlantılı olan "Reman Labs" şirketiyle de usulsüzlükler buldu.

Hindistan'ın ilaç düzenleyicisi, Özbekistan'a şurup ihraç eden Marion Biotech'in lisansını iptal etti ve bazı çalışanlarını tutukladı.

Gambiya'daki ölümlere karıştığı belirtilen Medien Şirketi, bu ölümlere kendi ilaçlarının neden olduğunu reddediyor. Hindistan hükümeti ise laboratuvarlarında yapılan testlerde örneklerde herhangi bir toksin bulamadığını söylüyor.