Pereira ile "Yarım kalan hikaye" mutlu sonla bitecek mi?

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Pereira ile "Yarım kalan hikaye" mutlu sonla bitecek mi?

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

1 Temmuz'da top başı yapan sarı-lacivertli ekipte yeni teknik direktörün kim olacağı sorusu cevabını buldu.
Fenerbahçe'de 45 gündür beklenen teknik direktör sorunu Vitor Pereira ile çözüldü.
Fenerbahçe Kulübü'nden "Vitor Pereira Fenerbahçe'de: 'Yarım kalan hikaye mutlu bir sona kavuşacak' başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Kulübümüz, 2015-2016 sezonunda futbol A takımımızı çalıştıran Vitor Pereira ile yeniden anlaştı."
Açıklamada, Pereira'nın görüşlerine de yer verilirken, deneyimli teknik direktörün Fenerbahçe'deki ilk dönemini ikinci tamamladığını hatırlatarak, "Yarım kalan işimi tamamlamaya geldim" ifadelerini dikkat çekti.

Pereira'nın Fenerbahçe'deki ikinci dönemi resmen başlıyor
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'ın başkanlığı döneminde 2015-16 sezonunda takımın başına getirilen Pereira, sarı-lacivertli kulübün en pahalı kadrolarından birine antrenörlük yaptı.
Aralarında Luis Nani, Robin Van Persie, Diego, Simon Kjaer, Raul Meireles gibi yıldız oyuncuların yer aldığı Fenerbahçe ile istatistiklerde oldukça başarılı olan Pereira, aynı başarıyı puan cetvelinde sergileyemedi.
2015-16 sezonunu şampiyon Beşiktaş'ın beş puan gerisinde ikinci sırada tamamlayan Pereira, Türkiye Kupası zaferi de elde edemeyerek sezonu kupasız tamamladı.
Vitor Pereira'nın görev yaptığı Fenerbahçe, söz konusu sezonda 22 galibiyet, 8 beraberlik ile 4 yenilgi elde ederek 74 puan toplamış ve ikinci olmuştu.
Portekizli çalıştırıcı Fenerbahçe'nin ardından 1860 Münih ve Shanghai SIPG'yi çalıştırdı.
Kariyerinde 5'i lig şampiyonluğu olmak üzere toplam 8 kupa kazanan Pereira'nın Fenerbahçe'deki ikinci döneminde nasıl bir performans sergileyeceği merakla bekleniyor.
Spor yazarı ve futbol yorumcusu Faik Çetiner, Fenerbahçe'de ikinci kez teknik direktörlük görevine getirilen Vitor Pereira'yı Independent Türkçe için değerlendirdi.

Çetiner: Şaka gibi, iyi bir teknik direktör olabilir ama...
İstanbul temsilcisinde bugüne kadar birçok ismin dile getirildiğini ancak Vitor Pereira'nın takımın başına geldiğini söyleyen Çetiner, teknik direktör tercihine şu sözlerle tepki gösterdi:
"Gönderdiğin, üstelik mahkemeye verip seni tazminata mahkum etmiş birini getirmek tek kelimeyle şaka gibi... İyi bir teknik direktör olabilir ama etik olarak kulübün bir stratejisi, gelenekleri yok mu? Dünyada başka teknik direktör mü yok kovduğun bir adamı geri getiriyorsun?"

"Çok müthiş bir kadrosu da vardı elinde, o kadroyla başarısız oldu" 
Fenerbahçe Kulübü'nü yönetenlerin en büyük şansının maçların seyircisiz oynanması olduğunu dile getiren Çetiner, "Sosyal medyadan da takip ettiğim kadarıyla taraftar infial halinde. Pereira'nın ilk geldiği dönemde haberini veren kişi bendim. Çok müthiş bir kadrosu da vardı elinde. İki takım çıkıyordu neredeyse. O kadroyla başarısız oldu. İlk döneminde başarılıydı diyenler var ama şampiyon olamıyorsan başarısızsın! Şimdi ise o zamanki daha iyi kadro da yok" şeklinde konuştu.
Pereira'nın mevcut kadroda yer alan Caner Erkin'le önceki döneminde sıkıntılar yaşadığını hatırlatan Çetiner, kadrodaki belirsizliklerden şöyle bahsetti:
"Bir Galatasaray maçı öncesi Caner Erkin'le büyük sorunlar yaşadı. Caner'i kadro dışı bıraktı. Şimdi Caner takımda ve huyu suyu da değişmedi Caner aynı Caner. Her iki bekte de belirsizlik var. Başkan 'Göndereceğim' diyordu, Pereira geldi diye Caner ve Gökhan'ı mı gönderecekler? Gustavo ile Sosa ne olacak? Kalecin Harun gitti, ikinci bir kalecin yok. Berke var ama henüz Fenerbahçe kalitesinde mi belli değil."  

"Her sene aynı, Ali Koç'un böyle şeyleri nasıl yaptığına inanamıyorum" 
Fenerbahçe'de teknik direktör konusunun geç çözüldüğünü ve bu durumun belirsizlik sorununu artırdığına dikkat çeken Çetiner, "Her sene aynı şey... Kamp başladı ama transferleri kim yapacak? Ali Koç'un nasıl böyle şeyler yaptığına inanamıyorum. Çok deneyimsiz biri gelse ve böyle yapılsa tamam anlarsın ama dördüncü yılı artık. Ben bunu şuna bağlıyorum: Ali Koç'a etrafında yardım edecek, yükünü omuzlarından alacak kimse yok ya da başkan dinlemiyor..." değerlendirmesinde bulundu.
Fenerbahçe'de Ali Koç'un geçen dönemki yönetiminin zayıf kaldığını öne süren Çetiner, "Kulübü bilme açısından tarihin en zayıf yönetimiydi. Şimdi ise Aziz Yıldırım döneminden Ahmet Ketenci ve Ömer Temelli var. Onlar dışında yine çok zayıf bir yönetim var" şeklinde görüş bildirdi.

"Kulüp isterse ansiklopedi yayınlasın taraftar Pereira ile ikna olur mu?" 
Vitor Pereira'nın açıklanmasında yayınlanan dört sayfalık metne de değinen Çetiner, şu eleştiriyi getirdi:
"Kulüp isterse ansiklopedi yayınlasın taraftar Pereira ile ikna olur mu? Ne yayınlarsa yayınlasınlar herkesin aklı fikri var. Zaten bu çok kötü bir teknik adam değil. Fenerbahçe için iyi olabilir ancak şeklen yanlış. Kulüp bunu daha önce kovmuş ve sözleşmesi tek taraflı feshedilmiş. 'Beni tehdit ediyorlar' diyerek noter tutmuş, idmanlara çıkmış. Sonrasında FIFA'da tazminat davası açmış ve 2 milyon euro tazminat kazanmış. Ödendi mi ödenmedi mi bilinmiyor belki o parayı da mı içine dahil ettiler bilmiyoruz. Aziz Yıldırım'ın basın toplantısında 'Ben idari personel dahil kimi kovduysam, Sayın Koç hepsini geri aldı' demişti şimdi bir Alex ile Terraneo kaldı. Belki Terraneo'yu da sportif direktör olarak alırlar."

"Temmuzun ilk haftası bitiyor daha gidecek-kalacaklar belli değil, tepeden tırnağa sıkıntı" 
Fenerbahçe'de çözülmeyi bekleyen birçok sorun olduğunu dile getiren Çetiner, "En önemli konu nasıl bir kadro olacak? Sağ bek, sol bek kim? Caulker ile 7 stoper oldu, kim oynayacak? Yeni kurala göre 8 yabancı oynatacaksın ama Fenerbahçe'de 15 yabancı oldu. Kimler gidecek? Fenerbahçe'nin kadro yapısının öncelikle şekle sokulması lazım. Teknik direktör bu şablon içinde ne yapabilir? Takviye yapılacak mı? Temmuzun ilk haftası bitiyor daha gidecekler kalacaklar belli değil! Tepeden tırnağa sıkıntı" yorumunda bulundu.

"Fenerbahçe'nin durumu şimdilik 'ya tutarsa' gibi"
Fenerbahçe'nin gelecek sezonla ilgili şansını da değerlendiren Çetiner, başarıyı getirecek en önemli etkenin şampiyonluk yarışındaki rakipleri Beşikaş, Galatasaray ve Trabzonspor'un durumlarının belirliyici olacağını söyledi:
"Trabzonspor şimdi çok iyi bir takım kurdu. Eğer alınan oyuncularla performans alınırsa en büyük favori olur. Galatasaray'da yönetim ve teknik heyet uyum içinde çalışacak. Aytaç Kara ve Alpaslan Öztürk gibi çok iyi iki yerli oyuncu aldılar. Beşiktaş'ın Ghezzal ve Rosier ne olacak belli değil ama Salih Uçan büyük bir artı oldu. Kaleci Ersin gidecek mi kalacak mı belli değil. Sergen Yalçın arkasında duruyor ama Şampiyonlar Ligi var. Buralardaki belirsizlikler Fenerbahçe'nin avantajı olacak. Tabii ki yarışın içinde olacak ama nereye kadar? Fenerbahçe'nin durumu şimdilik 'ya tutarsa' gibi."   
Fenerbahçe'nin yeni sezonda rakipleriyle rekabeti üst düzeye çıkarabilmesi için yapması gereken takviyeler bulunduğunu belirten Çetiner, şunları kaydetti:
"Aylardır söylenen santrafor transferi yapılmadı. Ayrıca ikinci bir iyi kalecisi yok! Altay sakatlandığında ne olacak? Sağ ve sol bek sıkıntı. Solda Caner maç başladığında direk ileri gidiyor savunma tarafı hiç yok. Sağda Gökhan artık var mı yok mu belli değil. Yaşı da var. Yarı sakat yarı oynuyor. Nazım Sangare yeterli olur mu? Bunlar dışında kadronun iyi olduğunu düşünüyorum."
Independent Türkçe



PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
TT

PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)

Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Luis Enrique, Ligue 1’de Metz’i 3-2 mağlup ettikleri karşılaşmada takımının büyük sıkıntı yaşadığını ve ilk 11’de zorunlu değişiklikler yapmak durumunda kaldığını söyledi.

Enrique, maçın ardından Ligue 1 Plus platformuna yaptığı açıklamada, “Son derece zor bir maçtı ve bunu karşılaşma öncesinde de biliyorduk. Metz özellikle ikinci yarıda etkili bir performans sergiledi ve işimizi oldukça zorlaştırdı” dedi.

Maçın kırılma anlarında orta saha kontrolünü kaybettiklerini belirten İspanyol çalıştırıcı, zorunlu rotasyonların ardından oyunun dengesinin PSG aleyhine bozulduğunu kaydetti.

Altyapıdan genç oyunculara forma şansı vermesiyle ilgili de konuşan Enrique, “Yetenekli genç oyunculara güvenmek kulübümüzün temel özelliklerinden biri” diye konuştu.

Genç oyuncuların sahadaki performansından memnun kaldığını dile getiren Enrique, ikinci yarıda maçın temposunu ve kontrolünü ele almakta zorlandıklarını vurguladı.


Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
TT

Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Racing Team Turkey'nin Asian Le Mans Series'te yarışacağını açıklaması, motor sporları hayranlarının gözünü Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'na (WEC) çevirdi. Biz de bu hafta WEC'i inceleyeceğiz.

FIA WEC, 2012'de FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) ve Automobile Club de l'Ouest (ACO) tarafından kuruldu. Şampiyona, 6 saatten 24 saate kadar sürebilen uzun mesafeli yarışları içeriyor. Serinin temel özelliği, aracın performansıyla birlikte dayanıklılığı, yakıt stratejisini, lastik yönetimini ve pilot değişim temposunu aynı anda test eden bir format sunması.

WEC, yıllar içinde üretici katılımı açısından da motor sporlarının en yoğun rekabetçi alanlarından biri haline geldi. 2026 sezonunda 14 üretici mücadele edecek:
Alpine, Aston Martin, BMW, Cadillac, Corvette, Ferrari, Ford, Genesis (yeni katılım), Lexus, McLaren, Mercedes-AMG, Peugeot, Porsche ve Toyota.

Bu geniş üretici listesi, serinin teknoloji geliştirme açısından önemini de yansıtıyor. Yarışlarda kullanılan aerodinamik paketler, hibrit sistemler, dayanıklılık parçaları ve güvenlik çözümleri daha sonra üreticilerin yol araçlarına adapte ediliyor. Bu nedenle WEC, hem pist hem de ticari otomotiv sektörü için bir inovasyon laboratuvarı niteliğinde.

WEC'te yarışan arabalar temelde iki sınıfa ayrılıyor: Hypercar ve LMGT3. Bu ayrım ilk bakışta karmaşık görünebilir ama aslında basit bir mantığa dayanıyor. Hypercar sınıfı, şampiyonanın zirvesi kabul ediliyor.

Bu sınıftaki araçlar tamamen yarış için tasarlanmış, ileri mühendislik ürünleri. Onları yollarda görebileceğimiz bir otomobille karşılaştırmak mümkün değil. Üreticiler, Ferrari'den Porsche'ye, Toyota'dan Peugeot'ya kadar, kendi özel tasarımlarını geliştirip dayanıklılık yarışlarının sınırlarını zorlayan araçlar ortaya koyuyor.

Bu sınıfın amacı hız, teknoloji ve mühendislik üstünlüğü. Le Mans 24 Saat gibi dev bir yarışı genel klasmanda kazanan ekip de her zaman Hypercar kategorisinden çıkıyor. Yani bu sınıf, hem marka prestiji hem de teknik rekabet açısından şampiyonanın kalbi.

LMGT3 ise çok daha tanıdık bir görüntü sunuyor. Bu araçlar, herkesin günlük hayatta gördüğü veya bildiği spor otomobillerin yarışa uyarlanmış versiyonları.

Porsche 911, Ferrari 296, BMW M4 veya Aston Martin Vantage gibi modeller, LMGT3 sınıfında ciddi bir dönüşüm geçirmiş halleriyle piste çıkıyor. Bu dönüşüm; daha hafif gövde, artırılmış aerodinamik parçalar, yarış frenleri ve güvenlik ekipmanları gibi birçok değişikliği içeriyor.

Ancak araçların temel silueti ve karakteri hâlâ yol versiyonunu hatırlatıyor. Bu nedenle LMGT3 yarışları genellikle çok yakın mücadelelere sahne oluyor çünkü araçların performansları birbirine epey yakın.

Bu iki sınıfın en ilginç yanıysa aynı anda, aynı pistte yarışmaları. Hypercar'lar daha hızlı olduğundan yarış boyunca LMGT3 araçlarına tur bindiriyorlar.

Bu durum, izleyenler için sürekli hareket, trafik yönetimi ve strateji gerektiren çok katmanlı bir yarış deneyimi oluşturuyor. Sürücüler sadece kendi içinde rekabet etmiyor, aynı zamanda farklı sınıflardan gelen tempolara uyum sağlamak zorunda kalıyor. İşte dayanıklılık yarışlarının hem karmaşık hem de büyüleyici olmasının nedeni bu.

WEC'teki sınıf ayrımı aslında şampiyonanın ruhunu oluşturan çeşitliliğin ta kendisi. Hypercar sınıfı üreticilerin teknoloji gösterisi, LMGT3 ise tanıdık spor otomobillerin yarış ruhunu temsil ediyor. Bu iki dünyanın tek bir yarışta buluşması, WEC'i diğer tüm motor sporlarından farklı ve benzersiz kılıyor.

WEC’de her yarış hafta sonu, belirli bir akışa sahip programla ilerliyor. Hafta sonu antrenman seanslarıyla başlıyor. Bu seanslarda takımlar araç ayarlarını denerken, yakıt tüketimini, lastik davranışlarını ve pist koşullarını analiz ediyor.

Ardından sıralama turları başlıyor. 2025’te yenilenen ve 2026’da da devam edecek bu formatta, her sınıf için önce 12 dakikalık bir sıralama bölümü yapılıyor. Bu bölümde en hızlı turları atan ilk 10 araç, Hyperpole adı verilen final seansına kalıyor. Hyperpole kısa, stresli ve tamamen hız odaklı bir mücadele; burada atılan en hızlı tur, yarışa kimin pole pozisyonundan başlayacağını belirliyor.

Tüm bu yapı hem rekabeti sıkı tutmak hem de seyirciye heyecan dolu bir hafta sonu sunmak için tasarlanmış durumda.

csdfgth
Takvim, WEC'in küresel görünürlüğünü artırmak amacıyla farklı pazarlara hitap edecek şekilde planlanmış durumda (WEC)

Türk motor sporları tarihinde uluslararası başarılarıyla bilinen Salih Yoluç, 2026'da WEC'e resmi dönüş yapacağını açıkladı. Daha önce Le Mans dahil birçok dayanıklılık yarışında zafer kazandı ve GT kategorilerinde önemli dereceler elde etti. 2026 sezonu için hedefi, LMGT3 sınıfında istikrarlı bir performans ortaya koymak.

Geçen yılın DTM şampiyonu Ayhancan Güven ise 2026'da Manthey Racing'le WEC'te yarışacak. Porsche destekli kariyerinin ardından dayanıklılık arenalarına geçişi, onun için yeni bir profesyonel sayfa anlamına geliyor. Sprint yarışlarındaki agresif ve kontrollü sürüş stilini uzun mesafe formatına nasıl adapte edeceği merakla bekleniyor.

Her iki pilotun da aynı sezon WEC'te yer alması, Türk motor sporları camiası adına tarihi bir gelişme. 

Racing Team Turkey'nin mücadele edeceği Asian Le Mans Series (ALMS), dayanıklılık yarışlarının Asya ayağını temsil eden FIA onaylı bir şampiyona.

Genellikle 4 saatlik yarışlardan oluşan bu seri LMP2, LMP3 ve GT sınıflarını içeriyor.

Takımların WEC öncesi araçlarını test etmeleri için önemli bir hazırlık kategorisi Asian Le Mans Series'te gösterilen başarılar, ekiplerin Le Mans 24 Saat için davet alma şansını doğrudan etkiliyor. Racing Team Turkey'nin katılımı, hem sportif hem de uluslararası görünürlük açısından ciddi önem taşıyor.

WEC, modern motor sporlarının en teknik, en stratejik ve en çok dayanıklılık gerektiren platformlarından biri. 2026 sezonuna girerken hem üretici sayısının artması hem de sınıflardaki rekabet dengesi, şampiyonayı daha çekişmeli bir hale getiriyor. Yoluç ve Güven'in aynı sezonda yer alması ve Racing Team Turkey'nin ALMS programı ise Türkiye adına tarihi bir dönem başlatıyor.

2026 sezonu, Türk motor sporları tutkunları için kaçırılmaması gereken bir dönem olacak.

Kaynaklar: WEC, ALMS


Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Mike Tyson, Floyd Mayweather'la planladığı gösteri maçının martta Afrika'da gerçekleşeceğini öne sürdü.

Tyson ve Mayweather'ın 2026 baharında dövüşeceği eylülde duyurulmuş ancak herhangi bir yer veya tarih açıklanmamıştı.

Bu detaylar henüz resmi olmasa da Tyson, geçen hafta "Mike Tyson'la Bir Deneyim" adlı etkinlikte konuşurken konuya değindi.

59 yaşındaki eski dünya ağırsıklet şampiyonu, "Floyd Mayweather, buna inanabiliyor musun?" dedi.

Martta Afrika'da olacak. İnanılmaz olacak, tüm rekorları kıracak. Sporun gelmiş geçmiş en büyük etkinliklerinden biri olacak.

Tyson en son Kasım 2024'te, 8 rauntluk profesyonel bir maçta eski YouTuber Jake Paul'la karşılaşmış ve puanla kaybetmişti. Bu, Tyson'ın 2020'de kendisi gibi boks ikonu Roy Jones Jr.'a karşı çıktığı gösteri maçından bu yana ilk karşılaşması ve 2005'ten beri ilk profesyonel müsabakasıydı.

Öte yandan Mayweather, eski UFC şampiyonu Conor McGregor'ı boks kariyerindeki ilk maçında nakavt ettikten sonra 2017'de 50-0'lık mükemmel bir karneyle emekliye ayrılmıştı. Ancak 48 yaşındaki sporcu daha sonra çok sayıda gösteri maçında mücadele etti.

Mayweather-Tyson karşılaşması gösteri maçı olarak duyurulsa da tarih, yer veya kurallar açıklanmadı ve hatta Mayweather'la Manny Pacquiao arasında bir rövanş karşılaşmasının, iki Amerikalının dövüşeceği bu müsabakayı engelleyebileceği bile düşünülüyordu.

Pacquiao ekimde, Mayweather'la rövanş maçından bahsederken "Şu anda görüşmeler sürüyor" demişti. 2015'te Mayweather, tarihin en yüksek hasılatlı boks maçında Filipinli boksörü puanla yenmişti.

46 yaşındaki Pacquiao, "Birbirimizi anlayıp anlayamayacağımıza bağlı" diye devam etmişti.

Ekiplerimiz doğrudan koordinasyon içinde. Rövanş yakında gerçekleşirse boks dünyasının heyecanlanacağından eminim. Kendi kararı, bu yüzden Mike Tyson'la dövüşmesini engelleyemem. [Birbirimizle] neredeyse aynı fikirdeyiz ancak hâlâ müzakere ettiğimiz birkaç detay var. Muhtemelen Las Vegas'ta gerçekleşecek. [Eski dünya şampiyonu Vasyl] Lomachenko'yla bir gösteri maçı için de bir görüşmemiz var. Ancak şu anda müzakere ettiğimiz Mayweather maçı gerçek bir dövüş.

Bu yaz profesyonel boksa geri dönen Pacquiao, WBC yarı ortasıklet kemeri için Mario Barrios'a meydan okumuştu. Pacquiao, 30 yaşındaki boksörle berabere kalmıştı.

Independent Türkçe