Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarından adalet çağrısı

Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri kurbanların fotoğraflarını tutuyor. (AFP)
Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri kurbanların fotoğraflarını tutuyor. (AFP)
TT

Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarından adalet çağrısı

Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri kurbanların fotoğraflarını tutuyor. (AFP)
Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri kurbanların fotoğraflarını tutuyor. (AFP)

Lübnan’ın başkentinde bulunan Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları, facianın üzerinden geçen 11. ayın ardından 4 Temmuz’da limanın önünde toplanarak devam eden soruşturmayla ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirdi.
Yetkililerin, önlemler olmaksızın büyük miktarlarda amonyum nitrat depolanmasına bağladığı korkunç bir patlama, birkaç mahalleyi yok etmenin yanı sıra 200’den fazla ölüme ve 6 bin 500’den fazla kişinin de yaralanmasına neden oldu.
AFP’ye göre, dün kurbanların eşleri, akrabaları ve çocukları da dahil yüzlerce kişi, ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile yaklaşık bir yıldır her ay olduğu gibi limanın girişlerinden birinde toplandı.

Acılı akrabaların taşıdığı pankartlarda, “Liman şehitlerinin kanı bizi birleştiriyor” ve “Soruşturmaların sonuçları nerede?” yazdığı görüldü.
Eşi Ali’yi patlamada kaybeden 47 yaşındaki Raghda ez-Zeyn, “Duygularım anlatılmaz. Evimin temelini ve her şeyimi kaybettim. Vicdansızlar” diyerek, yetkililere atıfta bulundu.
Pankartlardan birinde ise şunlar yazıyordu:
“Bakanların dokunulmazlığı suçları gizlemek için değildir. Adli müfettişin bunları takip etmesine engel olmayın.”

Beyrut Limanı’ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerinin sözcüsü olan, aynı felakette kardeşini de kaybeden İbrahim Hatit, “Çetelerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve her cephede savaşıyoruz” dedi.
Patlamada oğlu George’u kaybeden emekli asker Elias Tanios Malouf ise, “Bu yozlaşmış ve suç teşkil eden bir iktidardır” diye konuştu.
Ancak Malouf, yargının adaleti sağlayabileceğine dair umudunu dile getirdi.

Patlamayla ilgili soruşturmaların açılmasından yaklaşık bir yıl sonra hiçbir sonuç açıklanmadı.
Beyrut Limanı patlamasına ilişkin davayı yürüten yargıç Tarık el-Bitar, Başbakan Hasan Diyab, 4 eski bakan ve güvenlik yetkilisine ‘ihmalle’ yönelttiği suçlamaları yineledi.
Bitar, tanıkların dinlenme aşamasını tamamladıktan sonra Diyab’ı sorgulamayı planlıyor.



İsrail'den Hamas’a Gazze Şeridi'nde iki aylık ateşkes karşılığında  10 esirin serbest bırakılması önerisi

İsrail bombardımanı sonucu Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde yangın çıktı. (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde yangın çıktı. (Reuters)
TT

İsrail'den Hamas’a Gazze Şeridi'nde iki aylık ateşkes karşılığında  10 esirin serbest bırakılması önerisi

İsrail bombardımanı sonucu Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde yangın çıktı. (Reuters)
İsrail bombardımanı sonucu Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde yangın çıktı. (Reuters)

İsrail Yayın Kurumu, Doha'da görüşülmekte olan Gazze ateşkes önerisinin bir buçuk ila iki aylık ateşkes karşılığında 10 canlı esirin serbest bırakılmasını öngördüğünü bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Tel Aviv, anlaşmanın bir parçası olarak yaklaşık 200 ila 250 Filistinli mahkûmu serbest bırakacak. Ancak kesin sayının görüşmelerde halen bir tartışma konusu olduğu ifade edildi.

İsrail Yayın Kurumu’na göre teklif, Hamas'ın ateşkesin onuncu gününde kalan tüm canlı ve ölü esirlerin durumunu detaylandıran bir liste vermesini içeriyor.

Kanal 12 televizyonu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Doha'ya giden İsrail heyetinin şimdilik Katar başkentinde kalmasına izin verdiğini kaynak göstermeden bildirdi. Haberde adı açıklanmayan Mısırlı kaynakların Hamas yetkilisi Halil el-Hayye'nin Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüşeceğini söylediği aktarıldı.

Yedioth Ahronoth, Kanal 12 ve Kanal 13 dün İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın şu sözlerini aktardı: “Hamas, Gazze Şeridi'nde Gideon'un Savaş Arabaları Operasyonu'nun başlatılmasının ardından o ana kadar takındığı isyankâr tutumun aksine, gereksiz hiçbir insani yardım isteğinde bulunmadan ve savaşı sona erdirme yönünde hiçbir konuşma yapmadan müzakere masasına geri döndü.”

Yedioth Ahronoth kaynaklarına göre İsrail, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından ortaya konan orijinal ana hatlarda ısrar ediyor.

Witkoff'un planı, Hamas'ın ölü ve diri mahkûmlarının yarısının tek seferde serbest bırakılmasını, ardından birkaç hafta sürecek bir ateşkes yapılmasını ve bu süre zarfında Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin de serbest bırakılacağı kalıcı bir çözümün müzakere edilmesini öngörüyor.

Hamas, Witkoff'un ilk planını defalarca reddetmiş, kapsamlı bir anlaşmada ısrar etmiş ve ardından iyi niyet göstergesi olarak ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı serbest bırakmıştı. Ancak İsrail'i çatışmaları durdurmaya, yardım girişine izin vermeye ya da Witkoff'un planını değiştirilmiş başka bir plan lehine geri çekmeye zorlamada başarılı olamadı.