Beyda'da elde edilen zaferler Yemenlilerin darbenin sona ereceği yönündeki umutlarını yeşertiyor

Badi’den Şarku’l Avsat’a: Tüm güçler birleştirilerek milisler hezimete uğratılacak

Yemen ordusu unsurları.  (AFP)
Yemen ordusu unsurları. (AFP)
TT

Beyda'da elde edilen zaferler Yemenlilerin darbenin sona ereceği yönündeki umutlarını yeşertiyor

Yemen ordusu unsurları.  (AFP)
Yemen ordusu unsurları. (AFP)

Yemen meşru güçlerinin Beyda ilinde elde ettiği zaferler, halkın İran destekli Husi milislerin gerçekleştirdiği darbenin sona ermesine yönelik umutlarını yeşertti. Söz konusu zaferler ayrıca milis saflarındaki çöküşü de hızlandırdı.
Yemen ordu güçleri, Devler (Amalika) Tugayı ve Sana'nın güneydoğusundaki Beyda ili Halk Direnişi, meşruiyeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun da hava desteğiyle son iki gün içerisinde geniş çaplı bir askeri operasyona imza attı. Sekiz ile sınırı olan stratejik Beyda ilinin Husilerden kurtarıldığı operasyona ‘Karanlığı Delip Geçen Parlak Yıldız’ adı verildi.
Beyda'nın ez-Zahir ilçesi ve ona bakan mevkilerde büyük zaferler elde edilirken kurtarılan alanlar ise güvence altına alındı. Yemen askeri kaynaklarının aktardığına göre operasyona katılan Devler Tugayları, yaklaşık yedi yıldır Husiler tarafından kontrol edilen köylerin ve bölgelerin geri alınmasında Beyda’daki halk direnişinin desteklenmesinde büyük rol oynadı. Yemen hükümeti de Beyda’daki son zaferlerin, Husi milislerinin kırılganlığını ve Yemen halkının mutlak karşı duruşunu gösterdiğini vurguladı. Hükümet Sözcüsü Racih Badi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Husi milislerinin kontrol altına aldığı bölgelerde halkın kızgınlığı, bu kontrolün kırılgan olduğunu kanıtlıyor. Yapılan açıklamalar ordu, aşiret ve direniş güçlerinin birleşmesi halinde ırkçı milislerin hezimete uğratılacağı belirtiliyor. Halkın tepkisi, Husilerin kontrolü altındaki insanlara yönelik adaletsizliği, keyfiliği ve zulmü gösterir nitelikte Beyda'da elde edilen zaferler şüphesiz diğer illeri de olumlu yönde etkileyecek. Söz konusu zaferlerde önemli bir rol alan ordu güçlerini, Devler Tugayları’nı ve halk direnişini takdirle karşılıyoruz. Beyda'da yaşananlar bu ırkçı hareketin ne derece kırılgan olduğunu gösterdi.”
Yemenli kaynaklar; Şebve, Abyan, ed-Dali, Ibb, Sana, Zimar, Lahc ve Marib olmak üzere sekiz il ile idari sınırları bulunan Beyda’yı kontrol eden tarafın savaşı kararlı bir şekilde yönetme yeteneğine sahip olacağını vurguladılar. Yemenli analist Abdullah İsmail, Beyda'daki zaferlerin halkın tepkisi ve eylemi karşısında Husilerin yanılsamalarını geçersiz kıldığını belirtti. Beyda halkından aktivist Amir el-Humeykani de hedefin Zahir ilçesinin kurtarılması olmadığını, buranın Beyda’yı özgürlüğüne kavuşturma savaşının anahtarı olduğunu söyledi. Humeykani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Savaş henüz başlamış değil. Asıl hedef Sana” ifadelerini kullandı.
Silahlı Kuvvetler Medya Merkezi'ne konuşan bir askeri kaynak da ordu güçlerinin Beyda ilinin doğu ve batı taraflarından stratejik ve geniş alanları kurtarmayı başardığını bildirdi.
Doğu eksenindeki güçler, Soma ilçesinde birçok önemli bölgeyi kurtararak güvenlik altına almayı başardı. Zahir’in bulunduğu batı eksenindeki ordu ve direniş güçleri de Kurbe’yi ve Zi Naim yakınlarındaki el-Gayleme’yi kuşatmadan kurtardı.
İl sakinleri, bölgelerinin Husi milislerin kıskacından, geçmiş yıllarda kendilerine uygulanan adaletsizlikten ve zulümden kurtarılmasından duydukları mutluluğu dile getirdiler.
Gözlemcilerin aktardığına göre Yemen ordusu ve direniş güçlerinin Beyda’daki niteliksel askeri ilerleyişi, diğer cephelere dramatik bir şekilde çöken Husi unsurlarına baskı yapmaya kapı aralıyor.
Pazar günü Zahir bölgesinde ilerleyen güçler, Za Makşeb, Cahur, es-Sevadene, Al Ubeyd el-Muzaffer, Kirbeh, Miskin, Garara ve ez-Zahir bölgesinin el-Cemacim bölgesindeki anayola yakın birçok bölgesi de dahil olmak üzere hayati bölgeleri geri almayı başardılar. Uzmanlara göre ‘Karanlığı Delip Geçen Parlak Yıldız’ adlı operasyonda ilerleme sağlandığı takdirde, özellikle Şebve, Abyan, ed-Dali, Ibb, Sana, Zimar, Lahc ve Marib olmak üzere 8 valilik ile idari sınırları bulunan eyaletin kurtuluşunu tamamlamak için diğer cephelerde  harekete geçecek ve el-Beyda vilayetindeki Husi varlığına son verilecek.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, kurtarılan bölgelerde yaşayanların, 2015 yılında valiliği işgal etmesinden bu yana Husi milislerin kıskacından kurtuluşlarının bir ifadesi olarak direniş güçlerini ve orduyu slogan ve alkışlarla karşıladığı görüldü.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Ordu ve halk direniş güçleri, el-Beyda'nın ez-Zahir ilçesinde büyük zaferler elde ediyorlar.  Cebel Şebeke, Kirbeh, Za Makşeb, Cahur, es-Sevadene, Al Ubeyd bölgesindeki noktalar, ez-Zahir bölgesinin el-Cemacim bölgesinin büyük bir kısmının da dahil olduğu bir dizi stratejik bölge geri alındı.  Zahir bölgesi, merkezi, Cemacim ve Gayleme’nin geri alınmasıyla terörist Husilerden tamamen kurtuluyor. Güçler, milislerin savunmasındaki büyük çöküşüne, üyelerinin hezimete uğramasına ve geri kalanların da kaçışına sahit oluyor. Beyda ili başkenti yönündeki el-Hulve ve Ravda bölgeleri yeniden kontrol altına alındı.”



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.