Yüksek Arap İzleme Komitesi: Yeni İsrail hükümeti önceki hükümetlerin politikalarını sürdürüyor

İsrail güvenlik güçleri geçen ay Filistinlilerin Mescid-i Aksa'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin yürüyüşüne karşı düzenlediği protestoyu bastırdı (AP)
İsrail güvenlik güçleri geçen ay Filistinlilerin Mescid-i Aksa'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin yürüyüşüne karşı düzenlediği protestoyu bastırdı (AP)
TT

Yüksek Arap İzleme Komitesi: Yeni İsrail hükümeti önceki hükümetlerin politikalarını sürdürüyor

İsrail güvenlik güçleri geçen ay Filistinlilerin Mescid-i Aksa'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin yürüyüşüne karşı düzenlediği protestoyu bastırdı (AP)
İsrail güvenlik güçleri geçen ay Filistinlilerin Mescid-i Aksa'daki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin yürüyüşüne karşı düzenlediği protestoyu bastırdı (AP)

İsrail'deki Yüksek Arap İzleme Komitesi çatışma ve anlaşmazlıklarla noktalanan bir dizi toplantının ardından yeni İsrail hükümetine karşı sert bir duruş sergiledi. Komite açıklamasında yeni hükümetin kendilerinden önceki hükümetlerin Filistinlilere yönelik tüm politikalarını sürdürdüklerini söyledi. Filistinlilerin siyasi ve toplumsal liderlerini içeren komite, İsrail’deki İslami Hareketin Güney Şubesi’nin siyasi kanadını temsil eden Birleşik Arap Listesi'nin bu hükümete katılmasına sert tepki gösterdi.
Yüksek Arap İzleme Komitesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Anavatanına sımsıkı sarılan Filistinliler, ülkede ve tüm dünyada adalet ve hakikat kavramlarına inanan tüm kişi ve taraflarla işbirliğine hazır. Komite İslami hareketin iktidar koalisyonuna katılması fikrini reddediyor. Bu ulusal yapımıza uzanan tehlikeli bir emsal ve halkımızın bir bölümünün kırılgan vaatler karşılığında baskı ve adaletsizliği kabul edebileceğini düşündürebilecek bir durum. Hakların elde edilmesinin yolu, eksiksiz ve koşulsuz olarak elde etme yaklaşımına bağlı olmaktan geçmektedir.”
Komite, bazı bileşenlerinin İslami harekete karşı harekete geçip takip komitesinden çıkarılması fikrine sıcak bakmadı.
İzleme Komitesi, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ve alternatif Başbakan ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid başkanlığındaki yeni İsrail hükümetinin kendinden önceki hükümetlerin politikalarını takip ettiğini ileri sürdü. Komite gerekçe olarak “Negev, Sahel, Karmel, El-Müselles ve Celile'de Filistinlilerin medeni ve ulusal haklarının olmaması, işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik saldırı ve yerleşim politikalarının tırmanması, Gazze Şeridi'ndeki kuşatmanın devam etmesi ve Kudüs'ün sistematik olarak hedef alınması” dosyalarını öne sürüyor. Yüksek Arap İzleme Komitesi, Katar Arap Yerel Yönetimler Başkanları Komitesi ile birlikte Negev, Sahel, Karmel, El-Müselles ve Celile'deki Filistinli Arap kitlelerin Filistin halkının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirttiğini ifade etti. Medeni ve ulusal hakların ayrılmasının kabul edemez olduğunu dile getiren komite, “73 yılı aşkın süredir bize karşı uygulanan tüm ırkçı sömürgeci politikaların özü, İsrail'in tüm hükümetlerine hakim olan Siyonist ideolojidir.” açıklamasında bulundu.
Komite, ayni şekilde, “ırkçı ulusal yasanın ele alınmaması, insanlık dışı aile birleşiminin engellenmesi yasasında ısrar edilmesi, İsrail-Filistin çatışmasında adil bir çözümün temellerinin masaya yatırılmaması, hatta Filistin halkının temsilcileri ile müzakere konusunun bile görüşülmemesi ve eşitlik ilkesinin olmaması gibi konularda İsrail hükümetine yönelik eleştirilerini dile getirdi. Yüksek Arap İzleme Komitesi açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İşgal altındaki Kudüs, Batı Şeria ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi ile ilgili olarak, hükümetin önceliklerini, çalışma programını ve ideolojik vizyonunu tanımlayan geniş hatlar, Kudüs'ün işgalinin devam etmesini ve oradaki yerleşimin şimdiye kadar olduğundan daha fazla genişletilmesini vurgulamaktadır.  Koalisyon, işgali derinleştirmeye ve işgal altındaki Batı Şeria alanının yüzde 60'ını oluşturan sözde (C Alanı) üzerindeki hakimiyeti sıkılaştırmaya odaklanıyor. İsrail hükümetinin amacı Filistin devletinin kurulmasını engellemek,
Filistinlileri köylerine hapsetmek ve onlara toprak, barınma ve hareket özgürlüğü ile ilgili her konuda sürekli zulmetmek.



NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
TT

NYT: İsrailli askeri yetkililer Gazze'nin kıtlığın eşiğinde olduğunu gizlice itiraf etti

Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinli kız çocuğu (AP)

Yeni bir rapor, bazı İsrailli askeri yetkililerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geniş çaplı bir kıtlığın eşiğinde olduğunu ve yardım sevkiyatı haftalar içinde yeniden başlamazsa bunun sona ermeyeceğini gizlice itiraf ettiklerini ortaya çıkardı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşları kıtlığın yaklaşmakta olduğu uyarısında bulunurken, İsrail aylardır Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın sivil halkın yaşamı için önemli bir tehdit oluşturmadığı konusunda ısrar ediyordu.

erfgthy
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım kuruluşunun aşevinden sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat’ın New York Times’ten (NYT) aktardığına göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen üç İsrailli askeri yetkili, Gazze'deki insani durumu izleyen İsrailli askeri yetkililerin son günlerde komutanlarını, ablukanın hızla kaldırılmaması halinde Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde günlük asgari beslenme ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stokunun tükenebileceği konusunda uyardığını belirtti.

İnsani yardımın dağıtılması zaman aldığından, yetkililer yardımın açlığı önleyecek kadar hızlı ulaştırılmasını sağlamak için acil adımlar atılması gerektiğini söyledi.

dfvgbh
Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almaya çalışan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'ndeki açlık krizinin İsrail güvenlik kurumlarının bir kısmı tarafından kabul edilmesi, İsrail'in Gazze'deki savaşın kapsamını önemli ölçüde genişletme sözü verdiği bir döneme denk geldi. İsrail, Hamas kalan tüm esirleri serbest bırakana kadar Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermeyeceğini belirtti.

İsrail Hamas'ı yardımları çalmakla suçluyor, Hamas ise bunu reddediyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınların çoğu kapandı, onlarca hayır kurumunun aşevi yemek çıkarmayı durdurdu ve yardım dağıtan ve sevkiyatları koordine eden Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) gıda stoklarının tükendiğini açıkladı.

Küresel bir açlık izleme sistemi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması tarafından yapılan son değerlendirme, Gazze Şeridi'nde yarım milyon insanın açlık riski altında olduğunu ortaya koydu.