Üst düzey BM yetkilisi, Belarus'u "totaliter devlet" diye niteledi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Üst düzey BM yetkilisi, Belarus'u "totaliter devlet" diye niteledi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Birleşmiş Milletler'in (BM) Belarus özel raportörü, ülkenin "totaliter" bir devlet gibi hareket ettiğini ve rejime yönelik her türlü muhalefeti zor kullanarak engellemeye çalıştığını söyledi.
BM İnsan Hakları Konseyi'ne yıllık raporunu sunduğu sırada konuşan Anaïs Marin, uçaktaki muhalif bir gazeteciyi gözaltına almak için Belarus hava sahasından geçen bir yolcu uçağının inişe zorlanmasının baskıcı diktatörlüklerin en kötü aşırılıklarını hatırlattığını söyledi.
Pazartesi günü yaptığı konuşmada Marin, mayıstaki şok edici olayın "yetkililerin toplumu istenmeyen addettiği unsurlardan temizleyerek her türlü muhalefeti sona erdirme arzusunu gösterdiğini" söyledi.
"Bu, totaliter devletlerin uyguladıklarını hatırlatan bir tasfiye biçimidir."
Sovyetler Birliği'nin dağılmasını takiben bağımsızlık kazanmasından bu yana Belarus'u fiilen yöneten güçlü lider (strongman kelimesi diktatör anlamına da geliyor -ed.n.) Aleksandr Lukaşenko, geçen yıl başlayan kitlesel protestolardan beri muhaliflere şiddetli bir baskı uyguluyor.
Protesto hareketi, ağustosta yapılan ve Lukaşenko'nun oyların yüzde 80'ini kazandığını, dolayısıyla 6. kez göreve geldiğini iddia ettiği fakat birçok uluslararası gözlemcinin hileli diye nitelendirdiği tartışmalı seçimlerle ateşlenmişti.
Güvenlik güçlerinin şiddetli baskısına rağmen büyük kalabalıklar düzenli olarak sokaklara dökülmüş, ancak yetkililer aralarında düzinelerce siyasi muhalif figürün de bulunduğu binlerce kişiyi tutuklamıştı.
Marin, İnsan Hakları Konseyi'ne Belarus'un geçen yılki protestolardan bu yana 35 binden fazla kişiyi keyfi olarak gözaltına aldığını söyledi ve seçimlerdeki birçok muhalefet adayının aralarında bulunduğu 530 siyasi tutuklunun derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Marin, eski Sovyet devletinde durumun hızla kötüye gittiğine dair de uyardı. Çoğunlukla barışçıl gösterilerin dağıtılması sırasında güvenlik güçlerinin işkencesine maruz kalan veya tanıklık edenlerden gelen çok sayıda ihbar, Marin'in ofisine ulaşmıştı.
Sokağa çıkacak kadar cesur olanlar “orantısız gaddarlıkla” karşı karşıya kaldı ve “işkence, dayak, fiziksel ve psikolojik cezalar ve insan onurunu zedeleyen diğer davranışlara” maruz kalanların sayısı binleri buldu.
ABD'nin İnsan Hakları Konseyi delegesi de ülkesinin, Belarus ve Lukaşenko rejimine karşı yeni yaptırımlar düşünebileceği imasında bulundu.
Washington, mayısta yolcu uçağının indirilmesinin ardından Belarus hükümetinin kilit isimlerine ekonomik yaptırımlar uygulamıştı. Ancak Marin'in raporuna cevaben konuşan ABD temsilcisi daha fazla yaptırımın yolda olabileceğini söyledi.
ABD delegesi, olayı "mide bulandırıcı" diye niteleyerek "Uluslararası normlara yönelik böyle bir hakaret cevapsız kalamaz" dedi. Yaptırımlara atıfta bulunarak, "Gerekirse başka adımları da değerlendireceğiz" diye ekledi.
Independent Türkçe



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.