Hollanda’nın ünlü suç muhabiri sokak ortasında başından vuruldu

Fotoğraf: parool.nl
Fotoğraf: parool.nl
TT

Hollanda’nın ünlü suç muhabiri sokak ortasında başından vuruldu

Fotoğraf: parool.nl
Fotoğraf: parool.nl

Hollanda’nın ünlü suç muhabiri ve araştırmacı gazetecisi Peter R. de Vries, başkent Amsterdam’ın en büyük meydanlarından birinin yakınında bulunan Lange Leidsedwarsstraat sokağında başından vuruldu. 
En yakın hastaneye kaldırılan Hollandalı gazetecinin durumu ciddiyetini koruyor. 
Amsterdam polisi, Vries’in olaydan önce RTL’deki bir televizyon programından çıktığını ve arabasına doğru yürüdüğünü söylüyor. Görgü tanıklarının aktardığına göre en az 4 ila 5 silah sesi duyuldu. 
Olaydan kısa bir süre sonra bir kişi gözaltına alındı ancak zanlının Vries’i vuran kişi olup olmadığı net değil. 
Uyuşturucu ticaretinden insan kaçakçılığına, cinayetlerden Hollanda’nın yer altı dünyasına kadar pek çok olayı aydınlatan Peter R. de Vries’in 2005’te Karayip ülkesi Aruba’da kaybolan 18 yaşındaki ABD vatandaşı Natalee Holloway’in kaybolmasıyla ilgili yaptığı çalışma 2008’de Emmy Ödülü almıştı. 
Peter R. de Vries’in en büyük işlerinden bir Heineken biralarının varisi, şirkete 1971-1989 yılları arasında CEO’luk yapan Freddy Heineken’in 1983’te kaçırılmasıydı. 
Heineken’i kaçıranlardan Frans Meijer’i Paraguay’da bulan ve daha sonra tüm bu olayı kitaplaştıran isim Peter R. de Vries’ti. 
Heineken’in kaçırılmasında rol oynayan ve işlediği beş cinayet mevcut durumda ömür boyu hapse mahkum olmuş diğer bir isim Willem Holleeder, 2013’te Peter R. de Vries’i tehdit etmekten de ceza almıştı. 
Bu, Vries’in aldığı ilk tehdit değil. 
En az 10 cinayette adı geçen, organize suç örgütü liderliğinden ve uyuşturucu ticaretinden hüküm giyen Fas asıllı Hollandalı Ridouan Taghi’nin de De Vries’i ölümle tehdit ettiği medyada yer almış, Taghi bu iddiaları reddetmişti. 
Taghi davasında tanık olan, ancak devlet koruması altındaki Nabil B. adlı şahsın avukatı, Eylül 2019’da Amsterdam’da vurularak öldürülmüştü.
Independent Türkçe, Reuters



Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti
TT

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

Trump Netanyahu ile görüştü ve Hamas'ın ateşkes isteğini teyit etti

ABD Başkanı Donald Trump dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanması için Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile dolaylı görüşmeler yaptı.

Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini açıklayan Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda milyarder Cumhuriyetçi Başkan’a ödül komitesine gönderdiği adaylık mektubunun bir kopyasını sundu. Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile yediği akşam yemeğinde, ABD Başkanı’nın ‘şu anda bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine barışı tesis ettiğini’ söyledi. Trump ise sık sık Norveç’teki Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını görmezden gelmesinden şikayet etti.

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını istediğine inandığını belirten Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmaların, taraflar arasında sürmekte olan ateşkes görüşmelerini engelleyip engellemeyeceği sorusuna verdiği yanıtta “Hamas görüşmek ve ateşkes istiyor” dedi.

Öte yandan Filistinlilerle barış istediğini söyleyen Netanyahu, ancak gelecekte kurulacak herhangi bir bağımsız Filistin devletinin İsrail'i yok etmek için bir platform olacağını belirterek, güvenlik konusunda egemenliğin İsrail'in elinde kalması gerektiğini savundu.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Filistinlilerin kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum, ancak bizi tehdit edecek hiçbir yetkiye sahip olmamalılar. Bu, genel güvenlik gibi egemenlik yetkilerinin her zaman bizim elimizde kalacağı anlamına geliyor.”

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Ekim'den sonra insanlar Filistinlilerin bir devleti olduğunu, Gazze'de Hamas devleti olduğunu söylediler ve bakın ne yaptılar. Onlar bunu inşa etmediler. Onlar bunu sığınaklarda, terör tünellerinde inşa ettiler ve sonra halkımızı katlettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafalarını kestiler, şehirlerimizi, kasabalarımızı ve çiftliklerimizi işgal ettiler. İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin işlediği Holokost’tan bu yana görmediğimiz korkunç katliamlar işlediler.”

İsrail Başbakanı, şöyle devam etti:

“Filistinli komşularımızla, bizi yok etmek istemeyenlerle barışa ulaşmak için çalışacağız ve güvenliğimizin ve egemenliğimizin her zaman bizim elimizde kalacağı bir barışa ulaşmak için çalışacağız. Şimdi insanlar, ‘Bu tam bir devlet değil, bir devlet bile değil’ diyecekler. Umurumuzda değil. Bunu bir daha asla tekrarlamayacağımıza söz verdik. Bir daha asla ve asla olmayacak.”

Diğer taraftan İran'a uygulanan sert yaptırımları uygun zamanda kaldırmak istediğini söyleyen Trump, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının Şam'ın ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. İran'ın da benzer bir adım atmasını umduğunu ifade eden Trump, “Uygun zamanda bu yaptırımları kaldırmak ve onlara yeniden inşa fırsatı vermek istiyorum. Çünkü İran'ın barışçıl bir şekilde yeniden inşa olmasını istiyorum, eskisi gibi ‘Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm’ gibi sloganlar atmaktan çekinmemesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta Kiev'e bazı silah sevkiyatlarını durdurduğunu açıklamasının ardından, ABD'nin Ukrayna'ya ‘daha fazla savunma silahı’ göndereceğini duyuran Trump, “Öncelikle savunma silahları olmak üzere daha fazla silah göndermemiz gerekecek” diyerek, barışa yanaşmaması nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den duyduğu ‘memnuniyetsizliğini’ bir kez daha yineledi.