İsrail’de yeni hükümette kriz başladı

Knesset’te Ortak Liste’den Birleşme Yasası’na karşı kampanya yürütülüyor. (AFP)
Knesset’te Ortak Liste’den Birleşme Yasası’na karşı kampanya yürütülüyor. (AFP)
TT

İsrail’de yeni hükümette kriz başladı

Knesset’te Ortak Liste’den Birleşme Yasası’na karşı kampanya yürütülüyor. (AFP)
Knesset’te Ortak Liste’den Birleşme Yasası’na karşı kampanya yürütülüyor. (AFP)

İsrail muhalefet lideri Binyamin Netanyahu ve arkadaşları, Birleşme Yasası’nın yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte yeni hükümetin başarısızlığına vurgu yaptılar. Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid açıklamalarında, hükümetin yaşanan son gelişme ile sarsılmayacağını ve bu deneyimin önümüzdeki savaşlar için ders niteliği taşıyacağını garanti ettiler.
Hükümet Yeni Sağ Partisi milletvekillerinden Amichai Chikli’nin hayır oyu vermesiyle şok yaşadı. Chikli, hükümet kurulduğunda da aleyhte oy kullanmıştı. Çünkü İsrail hükümetinin Arap oylarına bağımlı olmasını kabulş etmiyor. Ancak koalisyon liderliği bunu fark etmedi ve bu ihmali Birleşme Yasası’nın düşmesine neden oldu. Sonuç yeni hükümette darbe etkisi yaratırken Netanyahu olayı hükümetin çöküşüne giden ciddi bir başlangıç olduğunu ve sonun beklediklerinden daha yakın olduğunu söyledi. Avigdor Liberman liderliğindeki Evimiz İsrail Partisi’nden bir diğer milletvekilinin de partiler içindeki bölünmelerle ilgili başka bir yasada oy kullanmayacağını açıklamasıyla Netanyahu’nun umutları arttı.
Bu durum, hükümet ve kırılgan koalisyonu için ciddi bir krize neden oluyor ve aslında hükümetin ömrünü de kısaltıyor. Ancak İsrail siyasetini yakından takip edenler, Birleşme Yasası’nın yürürlükten kalkmasıyla sonuca ulaşmayan fırsat da bulabilir. Yasanın yürürlükten kalkması, partiler arasında kartların karışması gibi pek çok olasılığa işaret ederken aynı zamanda muhalefet ve Netanyahu’nun yok olmasına da yol açabilir.
Birleşme yasasının arka planında İsrail istihbarat teşkilatının yanı sıra tüm unsurlarıyla sağın ve hatta merkez partilerin olduğu ırkçı bir işgal yasası olduğu biliniyor. İsrail'de ilk olarak 2003'te kabul edilen ve her yıl uzatılan tartışmalı Birleşme Yasası, İsrail vatandaşı Filistinlileri hedef alıyor. Söz konusu yasa, İsrail vatandaşı Filistinliler ile işgal altındaki Batı Şeria veya abluka altındaki Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler arasında yapılan evliliklerin ardından aile birleşimini zorlaştırıyor.
Genelde yasa her yıl uzatılırken ezici bir çoğunluk da lehte oy kullanıyor. Yalnızca Arap partiler bu duruma karşı çıkıyordu.
Ancak bu kez yeni olan iki durum var. İlki, Netanyahu liderliğindeki sağ muhalefetin dar partizan amaçlarla normu kırmaya ve yasaya karşı oy kullanmaya karar vermesi. Bu durum yalnızca İsrail istihbaratını rahatsız etmekle kalmadı. Örneğin Lübnan'da öldürülen yüksek rütbeli bir İsrail subayının dul eşi ve dini sağ kampın lideri Maya Ohana Moreno, bu oylama nedeniyle Netanyahu'ya karşı kampanya başlattı. Moreno açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ahlak ve değerlerin eksik olduğu bir siyasi eylem için temeller atıyor. Anlaşmazlığa düşebilir, öfkelenebiliriz. Haksızlığa uğradığımızı hissedebilirz. Devletin güvenliğine ve Yahudiliğine zararlı kararlar alınmasına izin verilemez. Netanyahu ve muhalefetten bunu durdurmalarını ve akla hizmet etmelerini istiyorum.”
Görünüşe göre Moreno bu konuda yalnız değil. Netanyahu’nun kişisel savaşı uğruna sağcıların dibe götürüldüğü konusunda uyarıda bulunanlar da var.
İkincisi ise hâlihazırda mecliste bulunan ve 48 Araplarını temsil eden 15 milletvekilinden 5’i Yahudi, 10’u ise Arap partilerinin üyesi. Issawi Frej ve Ghaida Rinawie Zoabi, Meretz Partisi’nden, Ibtisam Mara'ana-Menuhin İşçi Partisi’nden, Hamad Ammar Liberman’ın Partisi’nden olup yasaya oy verdi. Bahsi geçen bu dört milletvekili hükümet koalisyonundan. Hükümet koalisyonunda ilk kez yer alan, Mansur Abbas liderliğindeki İslami Hareket’ten de 4 milletvekili bulunuyor.
Frej hükümete yasanın altı aylığına yürürlükte kalmasını öneren bir Arap milletvekili. Kendisi bin 800 kişiye daimi ikamet verilmesi şartı koştu. İslami Haraket’teki milletvekili yasaya oy verirken, diğer iki isim ise Netanyahu ile koordineli olarak oylamaya katılmadı. Buna karşılık Ortak Liste’den allı milletvekili karşı oy kullanarak Knesset’in önünde yasayı protesto etmek için gösteri düzenledi. Yasanın yürürlükten kalkmasıyla Netanyahu ve arkadaşları gibi bu durumu alkışladı. Yasanın yürürlükten kaldırılmasıyla ilgili öfkesini dile getiren Frej şunları söyledi:
“Bu ailelerin acısını dindirmek için çok önemli bir fırsatı kaçırdık. Kanun çıksaydı, yaptığımız değişikliklere göre istihbarat politikasına ve sağına karşı büyük bir kazanım elde etmiş olacaktık.”
Frej açıklamasında ayrıca eskisinde daha fazla oturma izni vermek zorunda kalacaklarını kaydetti.
Bir taraftan Araplar ırkçı siyasete karşı mücadele politikasını sürdürürken diğer taraftan ise bunu değiştirmeye çalıştılar.



ABD, El Nusra'yı (HTŞ) terör örgütü statüsünden çıkardı

Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
TT

ABD, El Nusra'yı (HTŞ) terör örgütü statüsünden çıkardı

Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)
Şeyh Muhammed bin Zayid el Nahyan, dün Abu Dabi'deki el Şati Sarayı'nda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü (BAE Başkanlığı- AFP)

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Washington'un Suriye'ye yönelik yaptırımları hafifletme çabalarında önemli bir adım atarak, Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) olarak da bilinen El Nusra Cephesi'ni “yabancı terör örgütü” olarak tanımlayan kararı iptal etti. Karar resmi olarak bugün yayınlanacak.

Bu hamle, Trump'ın bir hafta önce ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırım programını sona erdiren bir kararname imzalamasının ardından geldi; böylece Suriye'nin küresel finans sisteminden izolasyonu sona erecek ve ABD'nin yıkıcı bir savaşın ardından ülkenin yeniden inşa edilmesine yardım etme taahhüdü yerine getirilmiş olacak.

Bu arada Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların çoğunun kaldırılmasının ardından, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerini kapsayan bir tura başladı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan dün Abu Dabi'de eş-Şara'yı kabul etti. İiki taraf arasında ekonomik ve kalkınma iş birliği ile Suriye'nin savaş sonrası dönemdeki çabalarını destekleme yollarını teşvik etmek üzere resmi bir toplantı yapıldı.