Elon Musk'ın serveti azalmaya devam ediyor, Jeff Bezos kazananlar listesinin başında

Listenin başlarında olan Bill Gates servetine 4 milyar dolar eklerken, Elon Musk dünyanın en zenginleri arasında ikinci sırada (Reuters)
Listenin başlarında olan Bill Gates servetine 4 milyar dolar eklerken, Elon Musk dünyanın en zenginleri arasında ikinci sırada (Reuters)
TT

Elon Musk'ın serveti azalmaya devam ediyor, Jeff Bezos kazananlar listesinin başında

Listenin başlarında olan Bill Gates servetine 4 milyar dolar eklerken, Elon Musk dünyanın en zenginleri arasında ikinci sırada (Reuters)
Listenin başlarında olan Bill Gates servetine 4 milyar dolar eklerken, Elon Musk dünyanın en zenginleri arasında ikinci sırada (Reuters)

Dünyanın en zengin 10 iş insanından altısı, geçtiğimiz hafta itibari ile servetlerini yüzde 1,95 oranında artırarak yaklaşık 14,8 milyar dolar daha zenginleştiler. Servetlerinin toplam değeri geçen Salı günü 755.4 milyar dolar iken şu anda yaklaşık 770.2 milyar dolara yükseldi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, veriler, dünyanın en zengin 10 iş insanının net değerinin geçen hafta ortasında 1350.4 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 1361,2 milyar dolara yükselmesi ile yüzde 0.8'lik bir artış olduğunu gösteriyor.
Bir dizi Tweet'in ardından dijital para birimlerini şiddetle düşmesine sebep olan ve son dönemde yaygın tartışmalara yol açan elektrikli otomobil Tesla şirketinin kurucusu Elon Musk bu yılın başında servetinden yaklaşık 2,5 milyar dolar kaybetti. Kaybedenler listesindeki Elon Musk’ı, bir hafta içinde yaklaşık 2 milyar dolar kaybeden Bernard Arnault takip etti.

Bill Gates servetine 4 milyar Dolar ekledi
Serveti yüzde 2 artışla 4 milyar dolar artarak geçen hafta ortasında 199 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 203 milyar dolara yükselen milyarder Jeff Bezos listenin başında geliyor.
Milyarder Bernard Arnault üçüncü sırada yer alırken, serveti 174 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 172 milyar dolara düşerek yaklaşık iki milyar dolar kaybetti. Ancak Fransız milyarderin serveti bu yılın başından yüzde 50,8'lik önemli bir yükselme kaydederek 58 milyar dolar arttı ve yılın başında 114 milyar dolar seviyesinden 172 milyar dolara yükseldi.
Listede dördüncü sırada olan milyarder Bill Gates ise serveti bir hafta içinde 146 seviyesinden yaklaşık 148 milyar dolara çıkardı. Beşinci sırada ise serveti 132 milyar dolar seviyesinde sabitlenen Facebook’un kurucusu milyarder Mark Zuckerberg geldi. Ancak serveti yılın başında 99.9 milyar dolar seviyesinden şu anda yaklaşık 132 milyar dolara yükselerek yüzde 32.13  ile  32.1 milyar artmış oldu.

Warren Buffett'in servetinin net değeri 101 milyar dolarda sabit kaldı
Dünyanın en zenginleri arasında altıncı sırada yer alan milyarder Larry Page’in serveti ise yüzde 1,78 ile 2 milyar dolar artarak 112 milyar dolardan 114 milyar dolara çıktı.
Milyarder Sergey Brin yedinci sırada yer aldı ve serveti yüzde 0.91 artış kaydederek 109 milyardan 110 milyar dolara çıktı. Bu yılın başındaki serveti ise 78.9 milyar dolardan fazla değildi.
ABD’li milyarder Warren Buffett'in serveti 101 milyar dolar seviyesinde sabitlenirken, bu yılın başında  87,2 milyar dolar seviyesinden olan serveti yüzde 15,8 sıçrama ile yaklaşık 101 milyar dolara yükseldi.
ABD’li milyarder Steve Ballme da, dünyanın en zengin insanları listesinde dokuzuncu sırada yer aldı. Onun servetiyse 3,09 ile yaklaşık 3 milyar dolar arttı. Böylelikle serveti, bu yılın başındaki yaklaşık 80,4 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 99,8 milyar dolara yükseldi.
ABD’li milyarder Larry Ellison'ın serveti, geçen hafta ortasında 92,6 milyar dolar seviyesinden yaklaşık 95,4 milyar dolara yükselerek yüzde 3,02'lik bir artış kaydetti. Onun serveti ise bu yılın başında yaklaşık 78.6 milyar doları geçmiyordu.



İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
TT

İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)

Ortadoğu'da İsrail ile İran arasındaki çatışma şiddetlenirken, dünya bu gerilimin olası ekonomik yansımaları konusunda endişe duyuyor. Bu hayati bölgede yaşananlar sadece çatışan ülkeleri değil, aynı zamanda birkaç kilit kanal aracılığıyla tüm küresel ekonomiyi etkiliyor; finansal ve ticari istikrarı tehdit ediyor.

cshy
Tahran'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bir binanın enkazında çalışan arama-kurtarma ekipleri (AFP)

İsrail-İran çatışmasının küresel ekonomi üzerindeki temel etkileri neler?

* Enerji fiyatları... Enflasyonu ateşleyecek bir kıvılcım

Ortadoğu küresel enerjinin can damarıdır ve petrol ve gaz tedarikinin büyük bir kısmı Hürmüz Boğazı gibi hayati önem taşıyan su yollarından geçmektedir. İster petrol tesislerine doğrudan saldırılar isterse seyrüsefere yönelik tehditler yoluyla olsun, bu kaynakların kesintiye uğraması kaçınılmaz olarak petrol ve gaz fiyatlarında bir artışa yol açacaktır. İran, dünya petrolünün yaklaşık yüzde 3'ünü ve gazının yüzde 7'sini üreterek küresel enerji piyasasında önemli bir oyuncu konumunda.

tyu7
Tacoma'daki American Oil and Refining Company (EPA)

Enerji fiyatlarındaki bu artış bölgeyle sınırlı kalmayacak, doğrudan küresel enflasyona dönüşerek tüm mal ve hizmetleri etkileyecek. Küresel olarak artan üretim ve nakliye maliyetleri, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için daha uzun süre yüksek faiz oranlarını sürdürmesini zorlaştıracak ve bu küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açacak.

* Tedarik zinciri kesintisi: Ticaret darboğazı

Küresel tedarik zincirleri büyük ölçüde Ortadoğu'daki hayati deniz yollarına dayanır ve herhangi bir aksama dalga etkisi yaratır:

Hürmüz Boğazı ve Kızıldeniz'e yönelik tehdit: Hürmüz Boğazı, dünya ham petrolünün yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği hayati bir tıkanma noktasıdır. Bu boğazı kapatmaya yönelik herhangi bir tehdit, hatta boğazdaki gemilere yönelik tehditler, nakliye şirketlerini gemilerini Afrika'daki Ümit Burnu çevresine yönlendirmeye zorlayacaktır. Bu yönlendirme basit bir değişiklik olmayıp, nakliye sürelerinde ve maliyetlerinde büyük bir artış anlamına gelmekte, malların varışını geciktirmekte ve son tüketiciye ulaşma fiyatlarını yükseltmektedir. Daha yüksek navlun sigortası primleri şirketler üzerindeki mali yükü artırmakta ve bu da genel maliyetlere yansımaktadır.

Bu transferler limanlar ve küresel dağıtım ağları üzerinde büyük lojistik zorluklar yaratır. Bu da belirli malların kıtlığına ve temel bileşenlerin endüstrilere tesliminde gecikmelere yol açarak küresel üretim zincirlerini sekteye uğratabilir.

u7ı8
Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir petrol tankeri (Reuters)

Analiz firması Kpler tarafından yayınlanan verilere göre, geçen hafta İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının ardından navlun oranları yükseldi. Arap Körfezi'nden Çin'e giden tanker navlunlarının cuma günü yüzde 24 artarak varil başına 1,67 dolara yükseldiği belirtildi. VLCC (Çok Büyük Ham Petrol Taşıyıcısı) navlunlarındaki artış yıl başından bu yana görülen en büyük günlük hareketi yansıtıyor ve bölgede algılanan risk düzeyini vurguluyor.

Kpler'deki analistler, deniz savaşı risk primi şu ana kadar değişmemiş olsa da, aşırı istikrarsızlık devam ettikçe navlun oranlarının daha da yükselmesini bekliyor.

* Çalkantılı gökyüzü

Mevcut çatışma ortamı, hava sahasının kapanmasının ardından yolcularını ve mürettebatını korumak için acil önlemler almak zorunda kalan küresel havayolu şirketlerini uçuşlarını yeniden yönlendirmeye ya da iptal etmeye zorladı. Bu da yolcular için büyük aksaklıklara ve zorlukla toparlanan seyahat ve turizm sektörü üzerinde doğrudan bir etkiye neden oldu. Bu durum, daha fazla yakıt tüketimi gerektiren daha uzun rotalar nedeniyle operasyonel maliyetlerde artışa yol açarak bilet fiyatlarına yansıyabilir ve özellikle ekonomik zorluklarla mücadele eden şirketler üzerinde ek mali baskı yaratabilir.

tyu7
Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı'nda boş bir giden yolcu salonu (EPA)

* Finansal piyasalar ve yatırımcı güveni: Volatilitenin dehşeti

Jeopolitik gerilimler finans piyasaları için bir kâbustur. Çatışmalar arttıkça yatırımcılar altın ve ABD doları gibi güvenli varlıklara yönelir, bu da borsalarda ve para birimlerinde keskin dalgalanmalara neden olur. ‘Güvenli limana sığınma’ aynı zamanda bölgeden sermaye kaçışına yol açarak bölgesel sermaye piyasalarını zayıflatabilir ve doğrudan yabancı yatırımları azaltabilir. Ülkelerin kredi itibarları da kötüleşerek borçlanma maliyetlerini artırabilir ve bütçelerine yük getirebilir.

* Yavaşlayan ekonomik büyüme: Resesyon hayaleti

Yüksek enflasyon, yüksek navlun maliyetleri ve düşük yatırımcı güveninin bir araya gelmesi, küresel ekonomik büyümede yavaşlama için bir reçetedir. Çatışmanın uzun sürmesi ve yayılması, özellikle de tedarik zincirlerinin tamamen kesintiye uğraması ve enerji fiyatlarının görülmemiş seviyelere ulaşması halinde, dünyayı bir durgunluğa, hatta bir depresyona itebilir. Bölgesel istikrara ve yakıt fiyatlarına büyük ölçüde bağlı olan turizm ve havacılık gibi sektörler bu durumdan ilk etkilenenler arasında yer alacaktır.

frgty
Almanya'nın DAX endeksi Frankfurt Borsası'nda düştü. (Reuters)

* Güvenlik harcamaları: Bütçeler üzerinde bir yük

Riskler arttıkça, bölgedeki ve dünyadaki hükümetler kendilerini savunma ve güvenlik harcamalarını arttırmak zorunda bulabilirler. Kaynakların üretken yatırımlardan güvenlik harcamalarına kayması, hükümet bütçeleri üzerinde ek bir baskı oluşturarak temel hizmetleri ve kalkınma planlarını etkileyebilir.

* Merkez bankaları altınla korunuyor

Jeopolitik gerilimler ve belirsizlik, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarını, kriz zamanlarında rezervlerin değerini koruyan güvenli bir liman olarak altın rezervlerini önemli ölçüde artırmaya itiyor. Bu eğilim son üç yılda önemli ölçüde arttı ve Dünya Altın Konseyi önümüzdeki beş yıl içinde daha fazla merkez bankasının altın varlıklarını dolar aleyhine arttırmasını bekliyor.

Sonuç olarak, İsrail-İran anlaşmazlığı küresel ekonomik istikrar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu sadece bölgesel bir anlaşmazlık değil, küresel ekonominin gölüne atılabilecek ve iç içe dalgalara neden olabilecek bir taştır. Bakalım uluslararası toplum bu gerilimi kontrol altına alabilecek ve dünyayı bunun yıkıcı ekonomik sonuçlarından koruyabilecek mi?