Dünyanın en büyük yüz nakli ameliyatını geçiren adamdan umut mesajı

Patrick Hardison (Independent)
Patrick Hardison (Independent)
TT

Dünyanın en büyük yüz nakli ameliyatını geçiren adamdan umut mesajı

Patrick Hardison (Independent)
Patrick Hardison (Independent)

Dünyanın en büyük yüz naklini geçiren itfaiyeci Patrick Hardison, yangın mağdurlarına “Her şeyi başarabilirsiniz” dedi. Hardison, ABD menşeili Fox News ağına verdiği röportajda “Hayatta umut var” dedi.
İngiliz menşeili The Independent gazetesine göre Patrick Hardison, kendisine benzer bir şekilde yüzleri yanan yangın mağdurlarının yüzde 97’sinin intihar ettiğini bildiğini söyledi. Söz konusu kişilerin umutlarının kalmadığını söyleyerek devam etti. Şu anda bir kitap üzerinde çalıştığını söyleyen Hardison, “Dünyaya umut olduğunu göstermek istiyorum. Geçirdiğim ameliyattan önce benim gibi olan herkese hiçbir şeyin bitmediğini her şeyi başarabileceklerini düşündürmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Beş çocuk babası Hardison, geçirdiği ameliyatın hayatının akışını nasıl değiştirdiğini anlattı. Memleketi Mississippi'de yanan bir binanın içinde kalan bir kadını kurtarmaya çalışırken yüzünün yandığını söyledi. Evin çatısının başına çökmesinin yüzünde korkunç yanıklara neden olduğunu belirtti.
Alevlerin baretini ve yüzünü eritip göz kapaklarını, dudaklarını, burnunu ve kulaklarını iş arkadaşlarının onu tanımayacağı kadar yakarken pencereden atladığını ifade etti.
Onu hastanede iki aydan fazla kalmaya zorlayan bu durumun ayrıntılarını hatırladığını da sözlerine ekleyen Hardison, doktorların yüzündeki deriyi uyluklarındaki deriden değiştirmeye çalıştığını söyledi. Kazadan sonra iki ay boyunca aynaya bakmadığını, zor bir dönem olduğunu ve sokaktaki insanlara yarasının durumunu anlatamadığını belirtti.
2015 yılında dünyanın en büyük yüz nakli ameliyatını geçirdiğini ve bunun kendisine çok ihtiyaç duyduğu umudu verdiğini söyledi.
Gazeteye göre, 26 saatlik ameliyatı yapan doktor Eduardo Rodriguez, 71 ameliyat daha yaptı. Rodriguez, hastalarına prosedürün uygulanmadan önce ölüme neden olabileceğini açıkça bildirdiğini ifade etti. Fakat Hardison’ın operasyon gününün ayrıntılarını hatırladığını, onun bu uyarı karşısında tereddüt etmeden “Ameliyat olmam gerekiyor. Hadi yapalım” dediğini belirtti.



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety