Suriye ve Türk özel enerji şirketlerinden Suriye’nin kuzeybatısına elektrik tedariki

Kuzey Suriye'deki güneş enerjisi panelleri. (AFP)
Kuzey Suriye'deki güneş enerjisi panelleri. (AFP)
TT

Suriye ve Türk özel enerji şirketlerinden Suriye’nin kuzeybatısına elektrik tedariki

Kuzey Suriye'deki güneş enerjisi panelleri. (AFP)
Kuzey Suriye'deki güneş enerjisi panelleri. (AFP)

İdlib'de hizmet veren Suriyeli Green Energy (Yeşil Enerji) şirketi, özel bir Türk şirket ile elektrik hatları tedariki konusunda yaptığı iş birliği doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib’deki tüm bölgelere elektrik verilmesi hedefleniyor.
Green Energy (Yeşil Enerji) bünyesindeki bir medya çalışanı konuya dair şu açıklamarda bulundu:
“İdlib’e elektrik akımı sağlanması projesinden sorumlu şirket, Türkiye'den Suriye'ye 66 kV voltaj alacak transfer istasyonlarının ve hattıntamamlamasının, bölgedeki yüksek gerilim şebekelerinin ve bakımının sağlanmasınınardından yoğun nüfuslu İdlib, Harem, Salkin, ed-Dana ve Sarmada şehirlerine yüksek kaliteli, verimli ve hızlı elektrik sağlamaya başladı.” 
Vatandaşların evlerine, ticarethanelerine vesanayi tesislerine elektrik almak için abonelik işlemlerine başladığını belirten söz konusu çalışan, bölgede tek ya da üç devreli olmak üzere iki tip sayaç bulunduğu bilgisini verdi. 
Tek devreli sayacın fiyatı 350, abonelik ücreti de 100  Türk lirası. Üç fazlı sayacın fiyatı 900 lirayken abonelik ücreti de 400 lira tutuyor. Şirketin bildirdiğine göre yerli kilovatın fiyatı 90 kuruş, ticari veya endüstriyel kilovatın fiyatı ise bir Türk lirası.
Kaynak, Cisr eş-Şuğur, Ariha, Maaret Mısrin, Binniş ve Armanaz şehirlerinde ve İdlib kırsalındaki Cebel ez-Zaviye’de diğer bölgelerdeki ağların ana ağa bağlanması ve elektrik akımı ile donatılması için bakım çalışmalarının sürdüğünü kaydetti. 
İdlib sakinlerinden kuruyemişçi dükkanı olan Ebu Musa duruma dair şunları aktardı:
“İdlib’e yaklaşık bir buçuk ay önce elektrik geldi. Ardından abonelik başvurusunda bulundum. Gerekli ücretleri ödedikten birkaç gün sonra evime ve işyerime elektrik bağlandı. Böylece bataryalardan, güneş panellerinden ve pahalı jeneratörden kurtuldum. Şimdi dizel jeneratörlerin maliyetlerinden çok daha düşük fiyatlarla 7/24 kesintisiz elektriğim var.”



Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
TT

Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)

Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, savaşta kendisine destek veren güçleri silahlı kuvvetlerin emrine tabi kılma kararını uygulamakla ‘ilgilenmediklerini’ açıkladılar.

Bu hareketler, silahlı kuvvetlerin (ordunun) müttefikidir ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı Kordofan ve Darfur bölgesinde ‘Ortak Kuvvetler’ adı altında savaşmaktadır. Bu güçler, Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi’nden oluşmaktadır.

uı8o9
Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi (Facebook)

Adalet ve Eşitlik Hareketi Sözcüsü Muhammed Zekeriya, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Silahlı mücadele hareketleri şu anda silahlı kuvvetlerin komutası altında isyancı milislere karşı savaşıyor. Ordu Komutanı Orgeneral Burhan'ın bu hareketleri 2007 tarihli Ordu Kanunu'na tabi tutma kararı, Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan hareketlere uygulanmaz. Anlaşma, bu hareketlerin belirli ve üzerinde anlaşmaya varılmış güvenlik düzenlemeleri kapsamında silahlı kuvvetlere entegre edilmesini açıkça belirtiyor” ifadelerini kullandı.

Zekeriya, 15 Nisan 2023'te ordu ile HDK arasında çıkan savaşın, güvenlik düzenlemeleriyle ilgili protokollerin uygulanmasını engellediğini açıkladı.

dfgth
Orduya bağlı Sudan Kalkanı Güçleri'nin komutanı Ebu Akile Kikel (Arşiv)

Zekeriya sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik düzenlemeleri, birleştirme ve terhis işlemlerinin ötesinde, güvenlik kurumlarının reformu, ordunun, polisin ve güvenlik güçlerinin komutanlığında tüm Sudanlıların adil temsilinin sağlanması ve uygulamanın takibi için ortak bir üst komite kurulmasını içeren kapsamlı bir süreçtir. Öncelik savaşta zafer kazanmak. Ardından birleşik ve profesyonel bir ulusal ordu kurma yolunda ilerleyeceğiz.”

Burhan, silahlı kuvvetlerin yanında çalışan tüm destek güçlerinin ordu kanunlarına tabi olmasını ve çeşitli bölgelerdeki silahlı kuvvetler komutanlarının emri altında olmasını öngören bir karar çıkarmıştı.

Burhan'ın kararı, ABD Başkanı'nın Ortadoğu ve Afrika Danışmanı Massad Boulos ile İsviçre'nin Zürih kentinde görüşmesinden birkaç gün sonra, Ordu Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı geniş çaplı değişikliklerin ardından geldi.

Sudan Barış Anlaşması, silahlı hareketlerin orduda birleştirilmesini öngörüyordu, ancak anlaşmanın üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen, bu hareketlerin liderlerinin egemenlik ve bakanlar kurullarında önemli pozisyonlar elde etmelerini sağlayan iktidar paylaşımı protokolü dışında hiçbir madde uygulanmadı ve güvenlik düzenlemeleri maddesi askıda kaldı.

sdfgth
Yaser Arman (sosyal medya)

Savaşın başlamasından bir yıl sonra, Darfur bölgesindeki Silahlı Mücadele Hareketleri Ortak Gücü tarafsızlık pozisyonundan ayrıldığını ve HDK’ye karşı orduyla birlikte savaşacağını açıkladı... Bu güçler, başkent Hartum ile el-Cezire ve Sennar eyaletlerini geri almak için savaşlara katıldı ve HDK’nin kontrolündeki Darfur bölgesini geri almak için Kordofan eyaletinde savaşmaya devam ediyor.

Ordunun saflarında savaşan diğer önemli gruplar arasında İslamcı harekete bağlı Bera bin Malik Tugayları ve General Ebu Akile Kikel komutasındaki Sudan Kalkanı Güçleri bulunuyor.

yu78ı
Sudan ordusu birlikleri el-Gadarif'te (AFP)

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi - Devrimci Akım lideri Yaser Arman, “Diğer güçlerin ve milislerin silahlı kuvvetlere tabi olması kararı, güvenlik sektörü ile siyasi hayat arasında kesin bir ayrım sağlayan yeni düzenlemelerle savaşın sona erdirilmesini ve güvenlik sektörünün devlete tabi olmasını gerektirir” dedi.

Ordu komutanının bazı etkili İslamcı subayları etkileyen ve silahlı kuvvetlerin komuta yapısının yeniden düzenlenmesini öngören kararlarını ‘önemli’ olarak nitelendiren Arman şunları söyledi: “Ordudaki İslamcıların tasfiyesi, istikrar, demokrasi, kalkınma ve komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla ilişkilerin düzeltilmesi için temel bir koşuldur. Silahlı kuvvetler hiçbir siyasi oluşumu bünyesinde barındırmamalıdır.”