Kral Selman ve Veliaht Prens’in Lübnan Maruni Patriği ile 2017’deki tarihi görüşmesinin detayları

Kral Selman, Kasım 2017’de Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile görüşmesinde (AFP)
Kral Selman, Kasım 2017’de Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile görüşmesinde (AFP)
TT

Kral Selman ve Veliaht Prens’in Lübnan Maruni Patriği ile 2017’deki tarihi görüşmesinin detayları

Kral Selman, Kasım 2017’de Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile görüşmesinde (AFP)
Kral Selman, Kasım 2017’de Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile görüşmesinde (AFP)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai’nin 14 Kasım 2017’de Riyad’da bir araya gelmesi, Hristiyan-İslam ilişkilerinde yeni bir çağın başlangıcını temsil eden bir olaydı.
Yazar Abbot Antoine Daou’nun ‘Diyalog ve Ilımlılık Yolculuğu-Suudi Arabistan Krallığı’nda Maruni Patrikhanesi İlişkisi’ isimli kitabı bu tarihi ziyareti detaylı bir şekilde anlatıyor.
Kral Selman, Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ile kardeşçe bir atmosferde gerçekleşen görüşmede, “Sizin ve tüm Lübnanlıların da Krallığı olan Suudi Arabistan Krallığı’nı ziyaret etme davetine icabet ettiğiniz için size ve beraberindeki heyetinize teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Kral Selman, görüşmede ayrıca şu ifadeleri kullandı;
“Lübnan’a ve tüm Lübnanlılara saygımız, takdirimiz ve sevgimiz var. Onları bizim insanımız olarak görüyoruz. Lübnanlıların da Krallığa ve halkına olan sevgisini de biliyor ve hissediyoruz. Sizi, Krallığa davet ettik. Çünkü siz dini rolünüze ek olarak, çok değerli bir Lübnanlı, Arap ve uluslararası şahsiyetsiniz. İslam-Hristiyan ilişkilerinin güçlenmesinde öncü rol oynuyorsunuz. Ayrıca medeniyetler ve kültürler arasındaki diyaloğu geliştirmek için çalışıyorsunuz. Krallıkta bizler medeniyetler, kültürler diyaloğu ve İslam-Hristiyan ilişkileri konusuna büyük önem veriyoruz, çünkü bu konu İslam dinimizin, medeniyetimizin, kültürümüzün ve siyasetimizin esaslarından biridir.”
Arap ülkeleri ve genel olarak tüm dünyayı etkileyen medeniyetler çatışması ve savaş zamanında ilk tercihlerinin barış olduğunu dile getiren Kral Selman, “Çünkü İslam barış dinidir. Biz ancak adil bir barışla olabiliriz. Bu nedenle Lübnan ve Araplar adına diyalog mesajını tüm dünyaya taşıyan sizlerle bir araya geldiğim için çok mutluyum. Sizi temin ederim ki, Krallık tüm dünyada hoşgörü, adalet ve barıştan başka bir şey istemiyor.”
Kral Selman konuşmasını şöyle tamamladı:
“Gelin, dünyamızda adil ve kapsamlı bir barış için birlikte çalışalım. Krallığınıza hoş geldiniz.”
Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ise, “Maruni Patriği’ni İslam’ın beşiği ve Müslümanların kıblesi olan Suudi Arabistan Krallığı’na davet etmeniz, İslam’ın başlangıcından bugüne kadar tarihte benzeri görülmemiş büyük bir tarihi olaydır. Ayrıca bu toplantı, tüm dünyadaki Müslüman ve Hristiyanlara birbirlerini tanımaya ve Yüce Allah’ın bizi sevdiği gibi birbirini sevmeye bir davettir” diye konuştu.
Maruni Patrikhanesi ve Suudi Arabistan Krallığı’nın, merhum Kral Abdulaziz Al Suud’un döneminden bugüne kadar yakın bir saygı, sevgi ve işbirliği ilişkisine sahip olduğuna vurgu yapan Beşara Butrus er-Rai, “Beni sizinle görüşmeye, İslam-Hristiyan ve Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerinin yanı sıra medeniyetler ve kültürler diyaloğunu güçlendirmek için birlikte çalışmaya davet ederek bu iyi ilişkilerde zirveye ulaştınız” ifadelerini kullandı.
Beşara Butrus er-Rai, Kral Selman’a hitaben konuşmasını şöyle tamamladı;
“Bir araya gelme, açıklık, diyalog, işbirliği, etkileşim, özgürlük, haysiyet, eşitlik, adalet ve güvenlik içinde birlikte yaşamak için İslam-Hristiyan ilişkilerini tüm dünyada iyi niyetle, sıkı ve samimi çalışmayla geliştirmeye, ilerletmeye ve sağlamlaştırmaya davet ediyoruz. Müslümanlar ve Hristiyanlar bu ilişki düzeyine ulaştıklarında, çatışmaları, savaşları, nefreti, terörü ve tekfiri durdurmak için medeniyetler ve kültürler diyaloğu hareketine öncülük edebilir ve kendi ülkeleri ile tüm dünyada adalet, barış ve sevgi medeniyeti kurmak için birlikte çalışabilirler.”
Yazar Abbot Antoine Daou, kitabında bu tarihi ziyaret hakkında şu ifadeleri kullandı;
“Küreselleşmenin her düzeyde büyük dönüşümler ve değişimler meydana getirmesi ve tüm dünyayı ihtiyaçlara ve gelişmelere açık olmaya ve medeniyetler diyaloğu hareketine girmeye yöneltmesi nedeniyle, Suudi Arabistan adalet ve barışı tüm dünyaya yaymak için olumlu rolünü oynamaya, medeniyetler, kültürler ve dinler diyaloğunu pekiştirme, geliştirme, ilerletme sürecine katılmaya karar verdi. Çünkü Suudi Arabistan Krallığı, en iyi ilişkilere sahip olduğu Lübnan’ı Hristiyan-İslam birlikte yaşama anavatanının modeli olarak görüyor. Kalbinde Lübnanlılara karşı özel bir sevgi besleyen Kral Selman, Hristiyan-İslam birlikteliğinin dünyadaki en önemli sembollerinden biri olan Antakya ve tüm Doğu Patriği Beşara Butrus er-Rai’ye bu amaçla resmi davetiye gönderdi.”
Maruni Patriği’nin Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşmesine de değinen yazar, “Patrik er-Rai, Prens Muhammed bin Selman’ın ofisine gülümseyerek, yüzünde belirgin bir sevinç ve kalbinde sevgiyle girdi. Prens ise, sanki onu uzun zamandır tanıyormuş gibi nezaket, saygı ve sıcaklıkla karşıladı” dedi.
Yazar’a göre Veliaht Prens Maruni Patriği ve beraberindeki heyete hitaben konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
“Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai ve arkadaşlarınız, hepiniz hoş geldiniz. Ülkenizdesiniz ve bizlerin tüm Lübnanlılara karşı özel bir sevgimiz var. Lübnan’ı ikinci vatanımız olarak görüyoruz ve onun yanında olmak bizim görevimiz. Sayın Patrik, hayatımda ilk kez sizin mevkinizde bir Hristiyan din adamıyla tanıştım. Siz Krallığı onurlandırdıktan sonra, sizin sevginin Patriği olduğunuza, Müslümanlar ve Hristiyanların sevgisinin birlikte olduğuna emin olduk. Bizleri sevgi ailesinden, sizin ailenizden, dünyadaki tüm Arap Müslüman ve Hristiyanların ailesinden sayabilirsiniz.”



Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
TT

Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün Katar devletinin egemenliğine yönelik her türlü ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik her türlü tehdidi kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, Katar'ın güvenlik ve istikrarının tüm KİK ülkelerinin güvenlik ve istikrarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve herhangi bir üye ülkeye yönelik tehdidin tüm KİK ülkelerine yönelik doğrudan bir tehdit olduğunu vurguladı.

İran'ın Katar'daki el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarını görüşmek üzere dün Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen olağanüstü toplantının ardından KİK Bakanlar Konseyi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes ilanını memnuniyetle karşılayarak, tüm askeri eylemlerin derhal durdurulması gerektiğini vurguladı ve Katar'ın bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için arabuluculuk yapma ve ateşkes sağlama çabalarını övdü. Konsey tüm tarafları, anlaşmazlıkları çözmenin etkili bir yolu olarak diplomatik yaklaşımı benimsemek için ortak çaba sarf etmeye, azami itidal göstermeye, bölgeyi ve halkını savaşın tehlikelerinden korumaya ve bölgede olumlu bir geleceğe doğru yeni bir yol çizmek için bir fırsat teşkil eden sürdürülebilir çözümlere yol açacak müzakerelere dönüş için baskı yapmaya çağırdı.

KİK Bakanlar Konseyi, bu yöndeki tüm çabaları desteklemeye hazır olduğunu vurguladı, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile İsrail arasında ateşkes sağlanması konusundaki başarısını takdir etti ve ABD Başkanı’nı Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması için çaba göstermeye davet etti.

Katar ile dayanışma

KİK’in Katar’ın başkenti Doha'da düzenlenen 49. olağanüstü toplantısında yayımlanan bildiride, İran'ın Katar'daki bir askeri üsse yönelik füze saldırılarından duyulan derin üzüntü ve güçlü kınama ifade edildi. Açıklamada bu durum, ‘İran'ın Katar'ın egemenliğini, hava sahasını ve iyi komşuluk ilkelerini açık, kabul edilemez ve tehlikeli bir şekilde ihlal etmesi ve bahaneler ve gerekçeler ne olursa olsun uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın açık bir ihlali’ olarak nitelendirildi.

Bakanlar Konseyi, Katar ile tam dayanışma içinde olduğunu ve güvenlik ve istikrarını korumak için aldığı tedbirlere tam destek verdiğini ifade ederek, Katar Silahlı Kuvvetleri’nin İran tarafından başlatılan saldırıya karşı koyma kabiliyetlerini övdü.

BM Şartı ve uluslararası hukuk sözleşmeleri, iyi komşuluk ilkeleri, devletlerin egemenliğine saygı, içişlerine karışmama, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme, güç kullanmama ve güç tehdidinde bulunmama gibi temellere ve ilkelere bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.

Diyalog ve diplomasinin önceliği

KİK Bakanlar Konseyi, Mart 2024'te açıklanan KİK Bölgesel Güvenlik Vizyonu'nun ülkeler arasındaki ilişkilerde diyalog ve diplomasi yolunun önceliğine ilişkin içeriğini ve bu yolun mevcut krizlerin üstesinden gelmenin ve bölgenin güvenliği ile halklarının huzurunu korumanın tek yolu olduğunu kaydetti. Herhangi bir gerilimin bölgesel güvenliğe zarar vereceğini ve bölgeyi uluslararası barış ve güvenlik üzerinde yıkıcı etkileri olacak tehlikeli yollara sürükleyeceğini kaydetti.

Bakanlar Konseyi, Umman Sultanlığı'nın nükleer dosyaya ilişkin ABD-İran müzakerelerindeki rolünü övdü ve Katar, ABD ve diğer ülkelerin sükûnete katkıda bulunan rolünü takdir ederek etkili arabuluculuk çabalarının sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Hava ve deniz güvenliğine vurgu

KİK Bakanlar Konseyi, bölgedeki hava ve deniz güvenliği ile su yollarının korunmasının ve ticari gemilerin hedef alınması ve deniz nakliyat hatlarının, uluslararası ticaretin ve KİK ülkelerindeki petrol tesislerinin tehdit edilmesi de dâhil olmak üzere bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden faaliyetlere karşı koymanın önemini vurguladı. Bakanlar Konseyi ayrıca, KİK ülkelerinin küresel enerji piyasalarının istikrarı konusundaki kararlılığını ve istekliliğini yineledi.

Bakanlar Konseyi'nin olağanüstü toplantısına Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya başkanlık ederken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdullatif ez-Zeyani, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani ve KİK Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi katıldı.