IKBY’ye yönelik saldırılar endişeye yol açtı

Saldırıların arkasında İran yanlısı gruplar olduğu belirtiliyor.

Erbil Uluslararası Havaalanı. (AFP)
Erbil Uluslararası Havaalanı. (AFP)
TT

IKBY’ye yönelik saldırılar endişeye yol açtı

Erbil Uluslararası Havaalanı. (AFP)
Erbil Uluslararası Havaalanı. (AFP)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi kontrolündeki Erbil Uluslararası Havalimanı’na ve bölgedeki diplomatik misyonlara yönelik düzenlenen saldırılara ilişkin gerilim artıyor. Irak’ın egemenliğinin ihlali olduğu vurgulanan saldırıların arkasında başta İran yanlısı olmak üzere bölgedeki silahlı gruplar sorumlu tutuluyor.
Iraklı eski milletvekili Macid Şengali, Erbil'e ve bölgedeki yabancı güçlerin üslerine yönelik tekrarlanan saldırıların bazı silahlı ve İran yanlısı grupların bölgenin güvenliğini ve istikrarını bozmaktaki ısrarını gösterdiğini söyledi. Şengali’ye göre bu saldırılarla aynı zamanda, ABD güçlerine Irak'ta kalmalarının istenmediği ve bu grupların kendilerini ülkenin her yerinde hedef alabilecekleri mesajı veriliyor.
Şengali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamayı şöyle sürdürdü:
“ABD ile anlaşmaları olan Irak hükümeti, bu silahlı terörist grupları sınırlarında durdurmalı ya da Peşmerge güçlerinin söz konusu unusrların IKBY’ye ve halkına yönelik saldırılarında hedef aldıkları, güvenlik yönünden zayıf bölgelere konuşlandırılmasına izin vererek devam eden bu saldırıların durmasını sağlamalıdır.”
Şengali, Seyyid eş-Şüheda Tugayları Genel Sekreteri Ebu Ala el-Velayi’nin Erbil Uluslararası Havaalanı’na yönelik operasyondan bir gün önce ABD’ye ait noktaları hedef almaya hazır olduklarına dair açıklamalarını ilişkin de değerlendirmelerde bulundu:
“İran'a sadık silahlı gruplar, Irak devletine paralel bir güç haline geldiler. Irak devlet fonlarını kullanarak kendi gündemlerine göre hareket ediyorlar.”
Ebu Ala el-Velayi’nin başkomutan sıfatıyla Başbakan'ın emrinde olması gereken Haşdi Şabi çatısı altındaki Seyyid eş-Şüheda Tugayları grubuna liderlik ettiğine dikkat çeken Şengali “Nasıl oluyor da kamuoyuna bu tür açıklamalar yapılabilir? Bunun işaret ettiği, Irak hükümetinin zayıflığından ve temel görevlerini yerine getirememesinden başka bir şey değildir.”
Gazeteci yazar Ömer Abdulkadir, saldırıları ABD’nin Irak'taki varlığına düşman olan İran yanlısı grupların artan sistematik ve tehlikeli eylemleri olarak nitelendirdi. Abdulkadir, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmede bulundu:
“Bu saldırılar, yalnızca Irak'ın egemenliğinin savunulmasıyla çelişmekle kalmıyor, aynı zamanda yabancı tarafların gündemlerine hizmet ettiği için kendi içlerinde Irak’ın egemenliğinin ihlali anlamına da geliyor.”
Irak hükümetinin devletin prestijini ve yasalarını ihlal eden bu saldırıları durdurmak için ciddi adımlar atması gerektiğini vurgulayan Abdulkadir sözlerinin sonunda şunları söyledi:
“Bu saldırıların Iraklı makamlar net bir tutum sergilemeden devam etmesi ülkedeki çeşitli kesimler arasında sosyal boşluklar yaratacaktır. Ayrıca Irak'ın ve egemenliğinin göz ardı edilmesine ve kaosa neden olacaktır.”



Dibeybe’den Trablus'taki milislere ‘savaş’ tehdidi

Libya'nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (UBH)
Libya'nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (UBH)
TT

Dibeybe’den Trablus'taki milislere ‘savaş’ tehdidi

Libya'nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (UBH)
Libya'nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (UBH)

Libya'nın başkenti Trablus'ta güvenlik krizinin tırmanmasıyla birlikte, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, ‘devletin otoritesini tesis etme’ ve silahlı milisleri dağıtma planına bağlı kalacağını açıkladı.

Silahlı gruplara karşı savaşı önlemek için aranan kişilerin başsavcıya teslim edilmesi, havaalanları, limanlar ve hapishanelerin devletin yetkisine tabi tutulması gibi bazı şartlar öne süren Dibeybe, yasadışı silahlı gruplara seslenerek, “Sabrımız tükendi, devletin yetkisini yayma zamanı geldi” dedi.

Öte yandan Libya'nın doğusunda, Bingazi'deki Usame Hammad’ın başbakanı olduğu İstikrar Hükümeti diplomatik misyonlar ve uluslararası kuruluşların hareketlerine kısıtlamalar getirdi. İstikrar Hükümeti tarafından yapılan açıklamada bunun ‘uluslararası taahhütler ile güvenlik ve ulusal egemenliğin sağlanması gerekliliği arasında dengeyi sağlayan düzenlemeler’ olduğu belirtildi.

Uluslararası resmi ve sivil toplum kuruluşlarını ‘diplomatik amaçlara tam olarak bağlı kalmaya’ çağıran İstikrar Hükümeti, Libya içinde önceden haber vermeden resmi ziyaretler veya toplantılar yapılmaması gerektiğini vurguladı.