İsrail’de iktidar koalisyonundan, Likud Partisi’ne darbe vuracak hamle: Yeni yasaya göre, Lükud Partili dört milletvekili hiçbir yaptırım ile karşı karşıya kalmadan partilerinden ayrılabilecek

Muhalefet lideri Benjamin Netanyahu dün Knesset oturumuna katıldı (AFP)
Muhalefet lideri Benjamin Netanyahu dün Knesset oturumuna katıldı (AFP)
TT

İsrail’de iktidar koalisyonundan, Likud Partisi’ne darbe vuracak hamle: Yeni yasaya göre, Lükud Partili dört milletvekili hiçbir yaptırım ile karşı karşıya kalmadan partilerinden ayrılabilecek

Muhalefet lideri Benjamin Netanyahu dün Knesset oturumuna katıldı (AFP)
Muhalefet lideri Benjamin Netanyahu dün Knesset oturumuna katıldı (AFP)

İsrail’de iktidardaki koalisyon, elini güçlendirmeyi amaçlayan bir dizi yasa çıkardı. Hükümetin bütçeyi meclisten geçirmesi için gereken son tarihi uzatmak üzere yarı anayasal bir değişikliğe gidildi. Bunun yanı sıra ve "Likud’un Bölünmesi" yasası olarak değerlendirilen blok üyelerinin ayrılmasını mümkün kılan başka bir yasa daha çıkarıldı.
The Times of Israel'in haberine göre Knesset üyelerinin, hükümetin bütçeyi geçirmesi için gereken son tarihin uzatılmasına karar vermesi iktidar koalisyonu için büyük bir zafer niteliğinde. Buna göre bütçenin meclisten geçmesi için gereken son tarih ya bütçe yılının başlangıcından itibaren üç ay veya hükümetin kurulduğu tarihten itibaren 145 gün olacak. Bu, normal şartlar altında, bütçenin 1 Ocak'a kadar kabul edilmemesi durumunda Knesset'i feshetmek yerine, milletvekillerinin bütçeyi her yıl 31 Haziran'a kadar meclisten geçirebilecekleri anlamına geliyor. Yeni koalisyonun kurulması durumunda ise 2021 bütçesini onaylamak için 4 Kasım'a kadar süre olacak.
İsrail iki yıllık bir siyasi krize girmeden önce en son 2019'da bütçe onayladı. Buna ek olarak, Knesset üyeleri tartışmalı “Norveç Yasası’nın” genişletilmesini de onayladı. Bu yasaya göre Bakanlar ve Bakan Yardımcıları Knesset'teki koltuklarından istifa edebilir ve partilerindeki adaylar listesindeki bir sonraki adaya yerlerini bırakabilir. Yeni değişiklik kapsamında, altı milletvekilinden oluşan bir grup üç istifa, yedi ila dokuz milletvekilinden oluşan bir grup dört istifa, 10 veya daha fazla milletvekilinden oluşan bir grup beş istifa hakkına sahiptir. Yeni değişikliğe göre, 26'ya kadar koalisyon üyesi bu prosedürü kullanabilecek.
Knesset'te yapılan değişiklikler kapsamında gelen teklifler, 60 milletvekili tarafından onaylanırken 57 milletvekili tarafından da reddedildi. Milletvekillerinin partilerinden ayrılmasını kolaylaştıran düzenlemeyede 60 milletvekili evet derken 54 milletvekili tarafından reddedildi. Bir önceki yasa, ayrılan parti üyelerinin grubun en az üçte birini içermemesi halinde ayrılanlara yaptırım uygulanıyordu. Buna göre partilerinden ayrılan milletvekilleri mevcut partilere katılamıyor ve bir sonraki seçimlere katılmak için yeni bir parti kurmak zorunda kalıyordu.
Bu yasanın oylamasına, Yamina Partisi Milletvekili Amichai Chikli ve İsrail Evimiz Partisi Milletvekili Eli Abidar'ın yanı sıra Ortak Arap Listesi milletvekilleri katılmadı.
Söz konusu yasa, yeni hükümetin koalisyon anlaşmaları çerçevesinde “Likud’u Bölme Yasası” olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu yasaya göre Likud Partisi milletvekilleri artık partilerinden ayrılabilir ve mevcut değişim hükümetine katılabilir. Likud'un şu anki Knesset'te 30 milletvekili bulunuyor. Bir önceki yasaya göre Likud milletveilleri seçim yardımlarını kaybetmek de dahil olmak üzere tüm yaptırımlardan kaçınmak için en az 11 kişi ile partilerinden ayrılabilirlerdi. Yeni yasaya göre, dört milletvekili gibi küçük bir grup hiçbir yaptırım ile karşı karşıya kalmadan partilerinden ayrılabilecek.
Koalisyon bu üç yasayı meclisten geçirmeyi başarırken, İsrail Ordusu'nda Dindar Kadınları Muaf Tutma Komitesi'ne ilişkin geçici hükümlerin genişletilmesi için Savunma Bakanlığı tarafından sunulan bir yasama teklifini yeterli oyu toplayamaması nedeniyle geri çekmek zorunda kaldı. Likud partisi, "Bu şeytani hükümeti devirmek için kararlılıkla hareket etmeye devam edeceğiz" diyerek bu düzenlemenin meclisten geçmemesi karşısında memnuniyetini ifade etti. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz buna cevaben Twitter'da, "Likud ve diğer Siyonist partilerin güvenliğe zarar vermesinden derin üzüntü duyuyorum" diye yazdı.
Filistin aile birleşimi yasasının genişletilmesi oylaması dün gece Knesset tarafından reddedilince ağır bir darbe alan iktidar koalisyonu bu yeni yasayı meclisten geçirerek zafer elde etmiş oldu. Filistinlilerin evlilik yoluyla İsrail vatandaşlığı almasını engelleyen yasanın (aile birleşimi yasası) yenileme önerisi salı günü Knesset’te oylandı. Yasanın meclisten geçmemesi üzerine hem koalisyondaki hem de muhalefetteki sağcı politikacılar arasındaki anlaşmazlık tırmandı. Her iki taraftaki milletvekilleri birbirlerini İsrail güvenliğini tehlikeye atmakla suçluyorlar.
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, Likud Partisi’nin önde gelen milletvekillerinden David Bitan hakkında yedi yolsuzluk davasının yer aldığı bir iddianame hazırladı. Bu gelişme üzerine Likud Partisi bir darbe daha almış oldu. İsrail devlet televizyonu Kan’ın haberine göre Mandelblit, Bitan'ın rüşvet, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, kara para aklama ve diğer vergi suçlarından yargılanacağı bir iddianame hazırlamaya karar verdi. Bitan'ın bu suçları 2011-2017 yılları arasında işlediğinden şüpheleniliyor. Bu süre zarfı, Rişon LeTsiyon Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı ve 2015 yılında milletvekili seçildiği dönemi kapsıyor.
Medyada "Dosya 1803" olarak bilinen davada, Tel Aviv Belediye Başkan Yardımcısı Arnon Giladi, eski futbolcu Haim Revivo ve diğer sekiz sanık da yer alıyor. 2017'de polis, eski Başbakan Benjamin Netanyahu'ya yakın isimlerden olan David Bitan hakkında 715 bin şekel (yaklaşık 220 bin $) değerinde rüşvet almak suçlaması da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalar sebebiyle soruşturma başlattı.
Böylece Likud Partisi Milletvekili David Bitan, 3 yolsuzluk davasından yargılanan eski Başbakan Binyamin Netanyahu ve dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçlamalarıyla hakkında iddianame hazırlanan eski Refah ve Sosyal Hizmetler Bakanı Haim Katz gibi Likudlu isimlerin safına katılmış oldu.



Blinken'dan HTŞ’ye: Taliban'ın izolasyonundan ders alın

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, New York'taki Council on Foreign Relations düşünce kuruluşunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı, 18 Aralık 2024. (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, New York'taki Council on Foreign Relations düşünce kuruluşunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı, 18 Aralık 2024. (AFP)
TT

Blinken'dan HTŞ’ye: Taliban'ın izolasyonundan ders alın

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, New York'taki Council on Foreign Relations düşünce kuruluşunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı, 18 Aralık 2024. (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, New York'taki Council on Foreign Relations düşünce kuruluşunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı, 18 Aralık 2024. (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Beşşar Esed'i devirerek Suriye'de iktidarı ele geçiren Heyetu Tahriru’ş-Şam'a (HTŞ), Taliban'a uygulanan izolasyona benzer bir durum yaşamamak istiyorsa ılımlılık vaatlerini yerine getirmesi çağrısında bulundu.

Esed'i devirmek için silahlı muhalefetin saldırılarına öncülük eden ve 2016 yılında El Kaide ile bağlarını koparan HTŞ, Washington da dahil olmak üzere birçok Batılı başkent tarafından halen ‘terörist’ örgütler listesinde yer alıyor.

Blinken, New York'taki Council on Foreign Relations adlı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, “Taliban hareketi Afganistan'ın kontrolünü ele geçirdiğinde daha ılımlı bir yüz gösterdi ya da en azından göstermeye çalıştı ve sonra gerçek yüzü ortaya çıktı. Sonuç, uluslararası alanda büyük ölçüde izole kalmaları oldu” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Blinken, “Şayet bu izolasyonu istemiyorsanız, ülkeyi ileriye taşımak için yapmanız gereken bazı şeyler var” dedi.

Taliban, ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesinden kısa bir süre sonra 2021 yılında iktidara geri döndü. Taliban hükümeti Batı'ya yönelik bazı açılımların ardından kadınlara yönelik kısıtlayıcı tedbirleri yeniden uygulamaya koydu.

Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Taliban tarafından atanan iki büyükelçinin güven mektubunu kabul etmiş olsa da hiçbir ülke Taliban'ı meşru bir hükümet olarak tanımadı.

Blinken ayrıca, azınlıkları koruyan ve DEAŞ'la mücadeleyi sürdürmek ve kalan kimyasal silah stoklarını ortadan kaldırmak da dâhil olmak üzere güvenlik kaygılarını gideren ‘mezhepçi olmayan’ bir Suriye hükümeti çağrısında bulundu.

HTŞ'nin ‘Esed'in devrilmesinden’ diğer gruplarla siyasi bir çözüme varılması gerektiği konusunda dersler çıkarabileceğini belirten Blinken, “Esed'in herhangi bir siyasi sürece katılmayı kesinlikle reddetmesi, devrilmesine yol açan şeylerden biriydi” dedi.