Yemen Başbakanı: İnsani krizin temel çözümü ekonomi

Yemen Başbakanı ve hükümet üyelerinin dün (Çarşamba) Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile yaptıkları görüşmeden bir görüntü. (SABA)
Yemen Başbakanı ve hükümet üyelerinin dün (Çarşamba) Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile yaptıkları görüşmeden bir görüntü. (SABA)
TT

Yemen Başbakanı: İnsani krizin temel çözümü ekonomi

Yemen Başbakanı ve hükümet üyelerinin dün (Çarşamba) Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile yaptıkları görüşmeden bir görüntü. (SABA)
Yemen Başbakanı ve hükümet üyelerinin dün (Çarşamba) Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile yaptıkları görüşmeden bir görüntü. (SABA)

Yemen hükümeti dün (Çarşamba) Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile üst düzey bir toplantı gerçekleştirdi. Görüşmede, kredi fonu oluşturulmasına yönelik mekanizma ve planlar ile ulaşım, elektrik ve diğer hayati sektörlerdeki temel projeleri finanse ederek Yemen’deki istikrarın desteklenmesi noktasındaki konular ele alındı. Ayrıca hükümete reform politikalarında gerekli desteği sağlamanın yanı sıra başta Yemen Merkez Bankası, Aden Rafinerisi ve diğerleri olmak üzere kurumların çalışmalarını harekete geçirme noktasında finansman sağlanacağı bildirildi.
Yemen’in resmi haber ajansı SABA, görüşmede, Yemen hükümetine insani krizin hafifletilmesi noktasındaki sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olmak amacıyla, Hükümet, Dünya Bankası ve IFC arasındaki mevcut iş birliği alanları ile mevcut öncelikler ışığındaki projelerin uygulanmasına ilişkin gelecek planlarının ele alındığını aktardı.
Ayrıca, IFC’nin gıda ve temel ihtiyaçların ithalatı için döviz sağlanması, Yemen limanlarına gelen nakliyelerin sigorta değerlerinin düşürülmesi, telekomünikasyon, balıkçılık ve diğerleri de dahil olmak üzere birçok hayati sektördeki özel sektörün kalkınması için, uygun ortamın sağlanmasına katkıda bulunacak bir ticari hizmet sağlama noktasında neler yapabileceğinin de görüşüldüğü belirtildi. 
Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Yemen’deki insani krizi ele alma noktasında temel bir giriş noktası olarak ekonomiyi ele almanın önemini vurguladı.
Abdulmelik bağışçılar ve BM tarafından Yemen’e daha önce yapılan tüm gelirlerin geçici ve sınırlı olduğuna, ayrıca son derece önemli olmasına rağmen ekonomik dosyaya öncelik verilmediğine dikkat çekti.
Abdulmelik açıklamasında, “Gelirlerin sürdürebilirliğinin devlet kurumları aracılığıyla olduğunu anlamalıyız. Öncelikli çalışma alanlarının planlanması ve belirlenmesinde Dünya Bankası ve uluslararası kuruluşlarla ortaklığa açığız. Devlet kuruluşlarının ve hayati sektörlerin inşasında ve reformunda, Dünya Bankası’nın teknik ve yasal uzmanlığından faydalanmak ve ona güvenmek istiyoruz. Ayrıca istisnasız tüm Yemenlilerin bu gelirlerden faydalanmasını istiyoruz” dedi.
Yemen Başbakanı, elektrik sektörünün ülke ekonomisi için oluşturduğu yük dahil olmak üzere, ekonomik bozulmayı engelleme ve milli paranın değer kaybetmesini durdurma noktasında almayı planladığı kararlar ve bu kapsamda gereken uluslararası destek çerçevesinde, Dünya Bankası ve IFC’ye bilgi verdi.
Ayrıca, Hükümetin Cumhurbaşkanı’nın direktifiyle bazı devlet kurumlarında reform yapma ve bunları etkinleştirme noktasında temel değişikliklere gitme niyetine atıfta bulundu.
SABA haber ajansı Dünya Bankası ve IFC’nin, hükümeti destekleme ve geçmiş dönemlerde olduğu gibi Yemen kurumlarıyla sürdürülebilir ve başarılı bir deneyim elde etmek için çalışma noktasında, teknik destek sağlamaya ve uluslararası fonları etkinleştirmeye hazır olduklarını ifade ettiklerini aktardı.
SABA haber ajansı ayrıca, söz konusu iki kurumun, çok bağışçılı kredi fonu ve Yemen’de istikrar ve barışın sağlanmasının önemi çerçevesinde bağışçılarla yapılan ciddi görüşmelere dikkat çektiğini belirtti.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.