Tunus sağlık sistemi çökme aşamasında

Tunus Eylül ayına kadar 7 milyon doz aşı bekliyor.

Bace’de Çarşamba günkü aşı kampanyasından bir görüntü. (DPA)
Bace’de Çarşamba günkü aşı kampanyasından bir görüntü. (DPA)
TT

Tunus sağlık sistemi çökme aşamasında

Bace’de Çarşamba günkü aşı kampanyasından bir görüntü. (DPA)
Bace’de Çarşamba günkü aşı kampanyasından bir görüntü. (DPA)

Tunus Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Nissaf ben Alaya yaptığı açıklamada, yoğun bakım ünitelerinin dolması, doktorların yorgunluğu ve kovid-19 pandemisinin hızla yayılması sonucu ülkedeki sağlık sisteminin çöktüğünü belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’dan aktardığı habere göre, Tunus Çarşamba günü itibariyle salgının başlangıcından bu yana rekor seviyede günlük yaklaşık 10 bin Kovid-19 vakası ve 134 yeni ölüm kaydetti.
Nissaf B Alaya Tunus Mosaique Radyosu’na şunları söyledi:
“Bir felaketin içerisindeyiz. Sağlık sistemi çökmüş durumda. Büyük zorluklarla yatak bulabiliyoruz. Oksijen sağlamada zorlanıyoruz. Doktorlar eşi görülmemiş bir yorgunluk durumundan mustarip.” Dr. Alaya, “gemi batıyor” diyerek herkese tüm çabaları birleştirme noktasında çağrı yaptı.
Geçtiğimiz yıl salgının ilk dalgasını kontrol altına almayı başaran Tunuslu yetkililer, şuanda vakalardaki artışla mücadele etmede oldukça zorlanıyor. Geçtiğimiz haftadan bu yana bazı şehirlerde genel bir karantina uygulaması uygulanmış, ancak ekonomik kriz nedeniyle ulusal düzeyde genel bir karantina uygulaması yapılamamıştı.
Tunus’taki Pasteur Enstitüsü Müdürü ve Koronavirüsle Mücadele Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. el-Haşimi el-Vezir yaptığı açıklamada, “Tunus Temmuz ve Eylül arasındaki dönemde 3 milyon doz Pfizer aşısı alacak” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Tunus Sağlık Bakanlığı Johnson & Johnson aşısından 3,5 milyon doz aşı alma niyetinde olduklarını açıkladı. Bakanlık ayrıca COVAX girişimi kapsamında bu ay sonunda yaklaşık 500 bin doz Sinovac aşısı alacaklarını doğruladı.
Salgının yayılması ve mutasyonlu varyantların çoğalmasıyla mücadele kampanyasının bir parçası niteliğinde, Tunus’un bu dönemde toplam 7 milyon aşı dozu alması bekleniyor.
Sağlık uzmanları Pfizer aşısının yüksek etkinliği konusunda hem fikir olsa da, Tunus’un Johnson & Johnson aşısını alma noktasındaki niyeti, aşının etkinliği ve mutasyonlara karşı koymadaki gücü konusunda Tunuslular arasında birçok tartışmaya neden oldu.
Yerel aşı kampanyasını hızlandırma bağlamında Tunus, özel sektördeki eczanelerin aşılama kampanyasına dahil edilmesinin yanı sıra, temel sağlık merkezlerinin katılımı ile mümkün olan en fazla sayıda Tunusluya ulaşmak için mobil aşı ekiplerinin harekete geçtiğini duyurdu.
Tunus’ta 13 Mart’ta başlayan aşılama kampanyasından bu yana ülkede aşılanan kişi sayısı 2 milyona yaklaştı. Yaklaşık 3 milyon Tunuslunun E-VAX sistemi üzerinden aşı olma noktasında kayıt yaptırdığı bildirildi. Sağlık Bakanlığı bu yıl sonuna kadar yaklaşık 5 milyon Tunusluyu aşılama noktasında çalışıyor.
Tunus Sağlık Bakanlığı çeşitli kurumlarındaki rekor sayıda ölüm ve doğrulanmış vaka sayılarını açıklamaya devam ediyor. Bakanlık içinde bulunduğumuz ayın 7’sinde kovid-19 kaynaklı yeni 134 ölümün kaydedildiğini açıkladı. Böylece Tunus’ta salgının patlak vermesinden bu yana toplam ölüm sayısının 15 bin 735’e çıktığı bildirildi. Ayrıca  ülkede, günlük 9 bin 823 ile rekor sayıda bir vakanın kaydedildiği bildirildi.
Virüsle enfekte olanların yüzdesinin yüzde 36,12 olduğu açıklandı.
Resmi istatistiklere göre, Tunus’un başkenti 23 ölüm ile en fazla ölüm kaydeden şehirler sıralamasında yeniden üst sıralara yükseldi. Onu 15 ölüm ile Bizerte, 13 ölümle Bace ve 10 ölümle Nabil izliyor.
Günlük pozitif testlerin oranları, sırasıyla, Tatavin’de yüzde 52.9, Silyana’da yüzde 50.1, Kafsa’da yüzde 50 ve Kassarin’de yüzde 49.9 olarak kaydedildi. Söz konusu oranların yüzde 36,12 olarak belirlenen ulusal ortalamanın son derecede üzerinde olduğu belirtildi.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”