Marvel, Tom Holland ve Zendaya'nın ilişkisinden rahatsızlık duymuş

Tom Holland ve Zendaya'nın set aşkının gerçeğe dönüşmesi hayranları heyecanlandırmıştı. (IMDb)
Tom Holland ve Zendaya'nın set aşkının gerçeğe dönüşmesi hayranları heyecanlandırmıştı. (IMDb)
TT

Marvel, Tom Holland ve Zendaya'nın ilişkisinden rahatsızlık duymuş

Tom Holland ve Zendaya'nın set aşkının gerçeğe dönüşmesi hayranları heyecanlandırmıştı. (IMDb)
Tom Holland ve Zendaya'nın set aşkının gerçeğe dönüşmesi hayranları heyecanlandırmıştı. (IMDb)

Örümcek Adam filmlerinin genç yıldızları Tom Holland ve Zendaya'nın ilişki yaşadığının ortaya çıkması görünüşe göre Marvel'ı rahatsız etmiş. 
Marvel Sinematik Evreni'nin sevilen oyuncuları kısa süre önce bir arabanın içinde birbirlerini öperken görüntülenmişti. 
Örümcek-Adam: Eve Dönüş (Spider-Man: Homecoming) ve Örümcek-Adam: Evden Uzakta'da (Spider-Man: Far From Home) birlikte rol alan oyuncular filmlerde de genç aşıkları canlandırmıştı. 
We Got This Covered'ın içeriden bir kaynağa dayandırdığı haberde Marvel'ın, ikilinin birlikteliğinden endişe duyduğu ve çifti yakından takip ettiği iddia edildi.
Kaynağın iddiasına göre Marvel, ilişkilerin genellikle inişli çıkışlı olması nedeniyle ikilinin setteki uyumunun bozulmasından kaygılanıyor. Her ne kadar birliktelikleri iyi giderken sorun yaratmasa da Tom Holland ve Zendaya'nın ayrılması durumunda işler sarpa sarabilir.

Söz konusu durum hem 25 yaşındaki Holland hem de 24 yaşındaki Zendaya açısından ciddi bir baskı gibi görünebilir. Ancak Marvel'ın set dışında yaşanabilecek herhangi bir aksiliğin Örümcek-Adam'ı etkilemesini istememesi de anlaşılabilir. 
İkilinin birlikte beyazperdeye yer alacağı Spider-Man: No Way Home, 17 Aralık 2021'de vizyona girecek.
Kısa süre önce son filmde Dr. Octopus'un Örümcek-Adam'a karşı kurduğu "Belalı Altılı"nın (Sinister Six) görülebileceği öne sürülmüştü. Electro ve Doctor Octopus'a eklenebilecek 4 kötü karakterin hayranların karşısına çıkabileceği belirtilmişti. 
Independent Türkçe, We Got This Covered, Page Six



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe