Bağdat, Şam ve Beyrut… Arap Başkentleri karanlıklar içinde kaldıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3073751/ba%C4%9Fdat-%C5%9Fam-ve-beyrut%E2%80%A6-arap-ba%C5%9Fkentleri-karanl%C4%B1klar-i%C3%A7inde-kald%C4%B1
Bağdat, Şam ve Beyrut… Arap Başkentleri karanlıklar içinde kaldı
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
Bağdat, Şam ve Beyrut… Arap Başkentleri karanlıklar içinde kaldı
Bağdat, Beyrut ve Şam’daki ekonomik ve siyasi koşullar birbirinden farklı olsa da bu üç Arap başkenti ortak bir vasıfta buluşuyor. O da, vatandaşlarının acılarının artması ve yaşam kalitelerinin düşmesi. Tarihe mal olmuş bu üç şehirde yaşanan elektrik kesintileri, milyonlarca insanın önceliklerini, günlük rutinlerini ve ilgi alanlarını değiştirdi.
İran’a sadık silahlı grupların, Amerikan askeri varlığına sahip olduğuna inandıkları yerlere “açık savaşa” başlamasından birkaç gün önce, popüler ve politik haberler ve endişeler listelerinin başında yazın gelmesi ve sıcaklığın 50 dereceye kadar ulaşmasıyla birlikte yaşanan “Elektrik savaşı” yer alıyordu.
2003 ve sonrasındaki değişiklikten bu yana, bu sektöre yapılan, 36 milyar doları yatırım olmak üzere toplamda 80 milyar dolarlık harcamaya rağmen hala devam eden ekipman eksikliğini ve sorunun çözülememesini protesto etmek için bazı şehirlerde gösteriler başlatıldı.
Akdeniz’e bakan bir deniz fenerine sahip olan Beyrut’ta, bazı sakinler adeta Taş Devri’nden kalma araçları kullanıyorlar. Resmi elektriğin kesilmesi ve son on yılda kabul edilebilir bir alternatif olan paralel şebekenin kanunlaştırılmasından doğan kriz, şehrin bazı sokaklarının tamamen karanlıkta kalmasına sebep oldu. Ana enerji santrallerinin Lübnanlılara yeterli “elektrik” sağlayamaması, iletim istasyonlarının tamir edilememesi ve elektrik santralleri geliştirmek için siyasi bir anlaşmaya varılamamasıyla sonucu bir çözüme ulaşılamadığı için daha da şiddetlendi. Son olarak bu kriz, elektrik üretim tesislerini işletmek için gerekli olan yakıtın ithal edilmesi konusunda gerekli banka kredilerinin temin edilmesinden dolayı yaşanan gecikme sonrası daha da tırmandı.
Şam ise, yangınları bu şehrin eteklerine ve ülkenin ekonomik arterlerine kadar ulaşan on yıllık savaşın yükünün altında karanlıkta kalmaya devam ediyor. Suriye’nin başkentinde ve kırsalında yaşanan elektrik kesintilerinin yanı sıra sıcaklıklardaki önemli artış ile birlikte insanlar çareyi, sokaklara ve halka açık parklara sığınmakta buldu.
Şarku’l Avsat bugün, elektrik krizinin ardından yaşanan durumu gözler önüne seren, Bağdat, Şam ve Beyrut’tan araştırmalar yayınlıyor.
Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavilehttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5134363-sudanda-sava%C5%9F-ma%C4%9Fdurlar%C4%B1-i%C3%A7in-yeni-bir-kamp-tavile
Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile
Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.
Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.
Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”
Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler
Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.
Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.
Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.
Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.
Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)
Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.
El-Faşir acı çekiyor
Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.
Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.
Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.
Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.