Atipik vücuda sahip insanlar moda dünyasını değiştiriyor

Fransa'da uzun süredir marjinalize edilen Body Positive akımı artık markalardan ilgi görüyor

İdeal vücudun 34  beden ile 36 beden arası olduğunu kim söyledi? (AP)
İdeal vücudun 34  beden ile 36 beden arası olduğunu kim söyledi? (AP)
TT

Atipik vücuda sahip insanlar moda dünyasını değiştiriyor

İdeal vücudun 34  beden ile 36 beden arası olduğunu kim söyledi? (AP)
İdeal vücudun 34  beden ile 36 beden arası olduğunu kim söyledi? (AP)

Fransa'da uzun süredir marjinalize edilen Body Positive akımı, artık markaların  ilgisini çekiyor. Bu hareket, insan vücudunun hangi şekil, ölçü ve kiloda olursa olsun takdir edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Çeşitli iç çamaşırı çekimleri ve defilelerinde poz veren uzun gümüş saçlı 61 yaşındaki model Caroline Ida Urs, “İdeal vücudun 34 ile 36 arası olduğunu kim söyledi? Stilistler (Modacılar)? Peki neye bağlı olarak? Benim bedenim 44. Aslında her vücut benzersizdir ve onu güzel yapan da bu” diyor.
Plus adlı ajansda sekiz yıldır modellik yapan David Ventakapen ise "Her birimizin diğerinden farklı bir vücudu var" diye açıklıyor. Kendini ‘şişman’ olarak tanımlayan model "Kelimelerle ilgili bir sorunum yok. Herkes kendine yakışanı kullanıyor: şişman, tombul, cüsseli" diyor.
David: “Bedenleriyle rahat hissetmeyen genç ya da yaşlı diğer şişman erkekleri düşünüyorum. Onlara benzeyen veya farklı bir vücuda sahip birini görmek onlara güven verebilir”diye açıklıyor.
Bacağını 17 yıl önce kaybeden 57 yaşındaki Valerie Hirschfeld ise, “fikirleri değiştirmek, kendimizi göstermek önemli” diyerek kameraların önünde poz veriyor ve “Kendimizi göstermemiz, bedensel engelleri ile hayatlarında acı çeken ve saklananları teşvik etmek için önemlidir” ifadelerini kullanıyor.
Yarışlara da katılan sarışın kadın, “Eskiden şort giyerdim ve hala giyiyorum” açıklamasında blumuyor.
İlk siyah kısa boylu model olmak isteyen 1 metre 55 santimetre boyundaki Jeremy Antoine (26) şu değerlendirmelerde bulunuyor: "Moda dünyasındaki bir erkeksen uzun, maço ve sıska olmalısın. Bunlar standartlar. Halbuki bunların hiçbiri bende yok. Ama kıyafetleri giyen biziz.”
The All Size Katowice'in kurucusu ve model Georgia Stein, son üç yıldır atipik bedenlere sahip modellerle defileler düzenlediğini söylüyor.
Stein, Body Positive'ın "önyargılarla savaşmaya" ve "eşitsizlikleri kabul etmeye" katkıda bulunan "kendine ve başkalarına yönelik bir hareket" olduğunu söylüyor.
Yürürken veya fotoğrafçıların merceklerinin önünde poz verdiğinde, bunu başı dik bir şekilde yaptığını ifade eden Caroline Ida Urs sözlerini şöyle sürdürdü:  “Var olduğumuzu göstermek için 50 yaş ve üzeri tüm kadınları ve gençleri yanıma alıyorum. Kadınlar diyor ki: Yaşlanmaktan korkmuyoruz, teşekkürler.”



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe