Riyad ve Maskat’ı bir araya getiren tarihi ziyaret iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirecek

Umman Sultanı Heysem bin Tarık’a Neom Sarayı’nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi. (SPA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık’a Neom Sarayı’nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi. (SPA)
TT

Riyad ve Maskat’ı bir araya getiren tarihi ziyaret iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirecek

Umman Sultanı Heysem bin Tarık’a Neom Sarayı’nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi. (SPA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık’a Neom Sarayı’nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi. (SPA)

Suudi Arabistan ve Umman arasındaki ilişkiler son yıllarda hızla gelişme gösteriyor. İki ülke arasında uzun bir geçmişe sahip olan ilişkiler karşılıklı saygı ilkesine dayanıyor. Bu kapsamda Suudi Arabistan’da bulunan Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın söz konusu ziyareti, Ocak 2020’de merhum lider Sultan Kabus bin Said’in yerine geçmesinin ardından yurt dışına gerçekleştirdiği ilk ziyaret. Bu kapsamda Sultan Heysem dün (Pazar) akşam Suudi Arabistan’ın kuzeybatısındaki Neom şehrine ulaşarak Suudi liderlerle bir araya geldi. 
Ziyaret, Kral Selman bin Abdulaziz’in, korona pandemisinin başlamasından bu yana ilk kez Suudi Arabistan’ı ziyaret eden bir lideri karşılaması ve onunla yüz yüze görüşmesi bakımından bir ilk olma özelliğine sahip.
Ziyaret Kral Selman’ın Sultan Heysem’e Kral Abdulaziz Madalyası takdim etmesi ile taçlandırıldı. Sultan Heysem ise karşılığında Kral Selman’a Umman’ın en yüksek nişanı olan Al Said madalyasını takdim etti. Suudi-Umman ilişkileri uzun ve zengin tarihi geçmişleriyle dikkat çekiyor. İki ülke arasındaki ilişkiler ilk Suudi devletinin, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) kuruluşuna katılmasından bu yana devam ediyor.
İki komşu ülke stratejik konumlarının yanı sıra, uzun yıllar ekonomik ve ticari alanda çıkar alışverişinde bulundu. Umman’ın şu anda Suudi Arabistan ile yakınlaşması, Krallığın bölgedeki en önemli güç olarak kabul edilmesi sebebiyle, yükselen petrol fiyatları ve korona salgınının çeşitli ülke ekonomileri üzerinde bıraktığı ekonomik ve finansal sorunlara ek çözümler sunuyor.
Umman arabuluculuğu bugün Yemen krizinde de öne çıkıyor. Umman’ın Yemen’deki ateşkes girişimlerindeki rolü, Suudi Arabistan girişimleriyle örtüşerek netlik kazanmıştı. Bu kapsamda Umman diyalog için birçok fırsat oluşturarak, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in çağrısı üzerine uluslararası tarafları Maskat’ta ağırladı.
Riyad ve Maskat arasında geçtiğimiz Haziran ayının başında, yatırım fırsatlarının çeşitlendirilmesi çerçevesinde dünyanın en büyük kum çölü olan Rubülhali çölü aracılığıyla Suudi Arabistan ve Umman arasındaki kara yollarını açmak ve tarihi bir bağlantı oluşturmak için görüşmeler yapıldı.
İki ülkeyi birbirine bağlayan yolun yaklaşık 566 kilometre uzunluğunda olduğu ve projenin hayata geçirilmesi ile yolculuk süresini 800 kilometre kısaltacağı belirtildi. Bulunduğu coğrafya sebebiyle çalışmalarının uzun sürdüğü ve yakın zamanda yolun açılmasının beklendiği belirtildi. Söz konusu projenin iki ülke arasındaki ticaret alışverişini güçlendirmesi bekleniyor. İki ülkeyi bir araya getiren ortak çıkarlara rağmen, taraflar karşılıklı saygı ilkesini önemsiyor.
Suudi Arabistan ve Umman, Körfez’de her zaman ortak çıkarları ön planda tutmuştu. Bunların en sonuncusu olan Katar ile Körfez krizinde Umman tarafsız bir tutum sergilemişti.
ABD liderliğindeki 34 ulustan oluşan koalisyon güçleri tarafından Kuveyt’i Irak’ın işgalinden kurtarmak için başlatılan Çöl Fırtınası Harekatı’nda da, Suudi Arabistan ve Umman öncü ülkelerdi.
Bu kapsamda Kral Selman ve Sultan Heysem bin Tarık’ın görüşmesi, ekonomik ve finansal hususların bölgesel siyasi hesaplamalarla birleştirildiği ve iki ülke ilişkilerinde geniş bir yelpazeye dayanan hızlı gelişmeleri yansıtıyor.

 


Suudi Arabistan: Bölgesel güvenlik bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını gerektiriyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, bakanlar düzeyindeki Arap Birliği toplantısına katıldı. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, bakanlar düzeyindeki Arap Birliği toplantısına katıldı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Bölgesel güvenlik bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını gerektiriyor

Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, bakanlar düzeyindeki Arap Birliği toplantısına katıldı. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, bakanlar düzeyindeki Arap Birliği toplantısına katıldı. (SPA)

Suudi Arabistan dün yaptığı açıklamada, bölgenin güvenliği için Filistin meselesine uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ı temsilen yardımcısı Velid el-Hureyci'nin katıldığı Arap Birliği'nin 163. bakanlar düzeyindeki toplantısında yapılan açıklamada, barışın Ortadoğu için stratejik bir tercih olduğu belirtildi.

Suudi Arabistan'ın Filistin halkına desteğini bir kez daha yineleyen el-Hureyci, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin sürdürülmesi ve uygulanması, İsrail işgalinin uluslararası hukuka saygı göstermesi ve Filistin halkına karşı işlediği suçları durdurması gerektiğine işaret etti.

(foto altı) Kahire'de düzenlenen bakanlar düzeyindeki 163. Arap Birliği toplantısından (SPA)

Suudi Arabistan'ın Filistin halkının topraklarından sürülmesine yönelik çağrıları ve kendi kaderini tayin etme yönündeki meşru isteklerini yerine getirmeyen çözümleri dayatma girişimlerini tümüyle reddettiğini yineleyen el-Hureyci, Suudi Arabistan'ın ‘uluslararası koalisyon’ aracılığıyla iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için ortak ve dost ülkelerle birlikte çalışmaya devam ettiğini vurguladı.

El-Hureyci, Riyad'ın ortak Arap eyleminin önemine ve ortak zorluklarla yüzleşmek, vizyonları birleştirmek ve bölgede güvenlik, istikrar ve refahı sağlamak için Arap ülkeleri arasında her düzeyde koordinasyonu sürdürme isteğine yaptığı vurguya dikkat çekti.