Prens George, İngiltere'nin Euro 2020 finalini kaybetmesine çok üzüldü

Ekran Görüntüsü (BBC)
Ekran Görüntüsü (BBC)
TT

Prens George, İngiltere'nin Euro 2020 finalini kaybetmesine çok üzüldü

Ekran Görüntüsü (BBC)
Ekran Görüntüsü (BBC)

Prens George, pazar günü Euro 2020 finalinde İngiltere'nin İtalya'ya yenilmesini izledikten sonra belirgin şekilde üzgün göründü.
Kraliyet ailesinin 7 yaşındaki genç üyesi, maçın başında İngiltere'nin ilk golünü kutlarken sevinçli görünüyordu fakat maç nihayetinde İtalya lehine sonuçlandı.
The Independent'ta yer alan habere göre, İngiltere'nin 1966'dan bu yana uluslararası bir turnuvada ilk kez finale kalmasıyla öne çıkan tarihi maçta hem İngiltere hem de İtalya uzatmalarda 1-1'lik skoru değiştiremedi ve sonuç penaltı atışlarıyla belirlendi.
İngiltere'nin kaderi, takımın galibiyet golünü atan İtalyan orta saha oyuncusu Federico Bernardeschi tarafından belirlendi.
İtalya'nın galibiyetinden kısa süre sonra Wembley stadyumunun tribünlerinde fotoğraflanan George, hüzünlü ve düşüncelere dalmış görünüyordu. Ellerini moral verici şekilde omuzlarına koyan babası Prens William tarafından teselli edildi.
george sad.jpg
(BBC)
Solunda duran Cambridge Düşesi de İtalya futbol takımının galibiyet kutlamasını izlerken morali bozuk görünüyordu.
Bu, İngiltere futbol takımının sıkı bir taraftarı olan George'un katıldığı ikinci Euro 2020 maçıydı.
Her iki maçta da babasınınkiyle uyumlu kırmızı ve mavi bir kravatla lacivert bir takım elbise giymişti.
Cambridge Düşesi, İngiliz futbol takımını Londra merkezli tasarımcı Blaiz'den beyaz bir tişört ve kırmızı boncuklu küpelerle eşleştirdiği, üzerine tam oturan kırık beyaz bir blazer ceketle onurlandırmayı seçti.
Kate daha önce George'un milli takıma desteğini, 2019'da oğlunun İngiltere resmi forması giydiği bir doğum günü portresini Instagram'da paylaşarak belgelemişti.
İtalya'nın zaferinin ardından, Futbol Federasyonu Başkanı da olan William, İngiltere'nin yenilgisinin “yürek parçalayıcı” olduğunu söyledi.
Çiftin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda William, İtalyan futbol takımını tebrik etti.
İngiltere takımına başlarını dik tutmalarını söylediği bir teselli mesajı da yazdı:
"İngiltere, hepiniz buraya kadar geldiniz ama ne yazık ki bu sefer gün bizim günümüz değildi. Hepiniz başınızı dik tutabilir ve kendinizle gurur duyabilirsiniz. Önümüzde daha fazlasının olduğunu biliyorum."



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature