Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, krizden çıkmak için Iştiyye hükümetinin görevden alınmasını talep ediyor

FKÖ, krizden çıkmak için Iştiyye hükümetinin görevden alınmasını talep ediyor

El-Fetih Hareketi destekçileri Cumartesi günü Ramallah'ta Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ı desteklemek için bir miting düzenlendi (AFP)
El-Fetih Hareketi destekçileri Cumartesi günü Ramallah'ta Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ı desteklemek için bir miting düzenlendi (AFP)
TT

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, krizden çıkmak için Iştiyye hükümetinin görevden alınmasını talep ediyor

El-Fetih Hareketi destekçileri Cumartesi günü Ramallah'ta Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ı desteklemek için bir miting düzenlendi (AFP)
El-Fetih Hareketi destekçileri Cumartesi günü Ramallah'ta Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ı desteklemek için bir miting düzenlendi (AFP)

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içerisindeki gruplardan biri olan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin arenasının yaşadığı kendini yok etme olarak tanımladığı durumdan çıkış vizyonunu açıkladı. Cepheye göre bu durumdan kurtuluş öncelikli olarak mevcut Filistin hükümetinin görevden alınması ve Ortadoğu Dörtlüsü’nün koşullarına bağlı olmayan bir birlik hükümetinin kurulmasına bağlı.
Cephe, ‘karanlık tünelden çıkmanın ortak bir sorumluluk olduğunu’ bildirdi. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, tarafından yayınlanan açıklamada, muhalif aktivist Nizar Benat Filistin güvenlik güçleri tarafından tutuklanmasının ardından öldürülmesiyle birlikte yaşanan krizlerin neden olduğu büyük bir tıkanıklık, muhalefetin tarafından yapılan gösteriler ve buna karşılık iktidar yanlılarının yaptığı mitingler, çatışmalar, tutuklamalar, darp ve tehditlerden bahsediliyor.
Cephe, Benat’ın ölümün araştırılması için tarafsız bir ulusal komite kurulmasını ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılmasını talep etti. Suçun faillerinin hukuk kurallarına göre yargılanması için gerekli tedbirleri alma çağrısında bulundu.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, güvenlik güçlerinin şehir merkezlerinden çekilmesi gerektiğini ve el-Halil Valisi ve valilikteki koruyucu memur yardımcısının soruşturma tamamlanana kadar geçici olarak görevden alınması gerektiğini bildirdi. Cephe ayrıca Nizar Benat suikastından Başbakan Muhammed Iştiyye hükümetinin sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı. Benat’ın gözaltında iken öldüğüne işaret edilirken ayrıca sonrasında göstericilere yönelik baskıcı olayların hükümetin görevden alınmasını gerektirdiğine dikkat çekildi. Açıklamada Ortadoğu Dörtlüsü'nün koşullarına veya diğerlerine bağlı olmayan, halkımızın kararlılığını artıran ve seçimlerin yapılması için ortamı hazırlayan bir ulusal birlik hükümeti kurulması çağrısında bulunuldu.
Cephe’nin açıklamasında herkes için özgürlük, barışçıl gösteri hakkı ve Kahire Anlaşmaları’nda kararlaştırılan Özgürlükler Komitesi’nin etkinleştirilmesi, fikirleri ve siyasi gerekçelerle tutuklananların serbest bırakılması, celp ve kovuşturmaların durdurulması ve barışçıl göstericilere yönelik ve halkımızın birçok savaşçı, sembol ve kurtarıcısını etkileyen saldırılardan dolayı Filistin halkından özür dilenmesi gerektiği vurgulandı.
Cephe ayrıca Filistin halkı için Filistin halkı için geçici bir liderlik çerçevesi ve siyasi bir referans olduğu için, örgütü etkinleştirmek ve geliştirmek için bir Komite toplantısı çağrısında bulundu. Ulusal anlaşmalar, temsilde adalet ve kapsayıcılığı garanti eden ve kapsamlı seçimler yapmak için bir gündem ve yeniden inşa için profesyonel bir ulusal komite oluşturulması konusunda bağışçı ülkelerden veya işgalden herhangi bir siyasi şantaj veya kısıtlamadan uzak anlaşma gereğini tanımlayan yeni bir Ulusal Konsey oluşturulması konusunda anlaşmaya varılıncaya kadar toplantılar tertip etmeyi şart koşuyor.
Filistin Yönetimi, Halk Cephesi'nin girişimi hakkında henüz yorum yapmadı ve buna yanıt vermesi de beklenmiyor. Otorite ile Halk Cephesi arasındaki ilişki, cephenin FKÖ oturumlarını kesintiye uğratması nedeniyle gergin.
Hükümet, soruşturmanın sonuçlarını yargıya havale etmeden önce, Benat’ın öldürülmesiyle ilgili bir soruşturma komisyonu kurmuştu.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.