Samir Caca: Riyad Lübnan’a sırtını hiç dönmedi

Lübnan Kuvvetleri Partisi Genel Başkanı Samir Caca ve Suudi Arabistan Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari dün yapılan toplantı sırasında (Lübnan resmi haber ajansı NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi Genel Başkanı Samir Caca ve Suudi Arabistan Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari dün yapılan toplantı sırasında (Lübnan resmi haber ajansı NNA)
TT

Samir Caca: Riyad Lübnan’a sırtını hiç dönmedi

Lübnan Kuvvetleri Partisi Genel Başkanı Samir Caca ve Suudi Arabistan Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari dün yapılan toplantı sırasında (Lübnan resmi haber ajansı NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi Genel Başkanı Samir Caca ve Suudi Arabistan Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari dün yapılan toplantı sırasında (Lübnan resmi haber ajansı NNA)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Genel Başkanı Samir Caca, Suudi Arabistan Krallığı'nın Lübnan'ın maruz kaldığı menfur ihlallere, kötü niyetli suçlamalara ve yanlış yönlendirilmiş girişimlere rağmen, Riyad’ın Lübnan'a ve Lübnanlılara yardım etmek için hiçbir çabadan kaçınmadığını” ifade etti.
Caca, Maarab’daki LKP Genel Merkezi’nde Suudi Arabistan Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari, LKP’den bazı milletvekilleri ve Suudi Arabistan'daki Lübnan İş ve Yatırım Konseyi Başkanı Fadi Kasouf'un yanı sıra sanayi, ticaret ve tarım iş adamlarının katıldığı Suudi Arabistan - Lübnan: Umutları Yeniden İhraç isimli toplantısında konuştu.
Caca konuşmasında, Suudi Arabistan’ın kardeşlik ruhuyla Lübnan halkının yanında yer alarak en iyi Suudi ilişkilerine, liderliğine ve halkına bağlı kalmaya çalıştığını belirtti.
Büyükelçi Buhari’nin de katılım sağladığı toplantının Lübnan’ın bazıları tarafından ülkeyi Arap dünyası ekseninden ve doğal çevresinden çıkarmaya çalıştığı kasvetli atmosfer zamanında geldiğini dile getiren Caca, Suudi Arabistan’ın geri adım atarak, gözle görülür bir mesafe aldığını söyledi. LKP Genel Başkanı, Suudi Arabistan’ın Lübnanlılara sırtını dönmek için değil, ivmeyi harekete geçirmek, vizyonu genişletmek ve daha önce yaptığı gibi Lübnan'ı tekrar desteklemeye hazırlanmak için geri adım attığını kaydetti.
Caca, Lübnan Katolik Doğu Kilisesi Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai’nin yakın zamanda Suudi Arabistan hakkında yaptığı olumlu açıklamaları hatırlattı.
Patrik Rai Buhari ile 8 Temmuz’da Patrikhane’de görüşmüş,  Patrik görüşme sonrası yaptığı konuşmada “Suudi Arabistan’ın ‘Lübnan'ın egemenliğine saldırmadığını, bağımsızlığını ihlal etmediğini, sınırlarını aşmadığını, iç çatışmalara karışmadığını, demokrasisini bozmadığını ve devletini görmezden gelmediğini” belirtmişti. Patrik Rai, Suudi Arabistan’ın Arap ve uluslararası platformlarda Lübnan’ı her zaman desteklediğini, Lübnan’a finansal yardım sağladığını, ekonomik ve kentsel kalkınma projelerine yatırım yaptığını vurgulamıştı.
Riyad’ın Lübnan’da uzlaşmalara ve çözümlere hep arabulucu olduğunu belirten Rai, “Suudi Arabistan, Lübnan’ın Arap dünyasının kalbindeki varlığının anlamını ve değerini biliyor. Onu, hiçbir zaman bir yük veya çatışma altına sokmaya çalışmadı. Aksine onu tarafsızlaştırmaya, egemenliğini ve bağımsızlığını sağlamaya istekliydi” demişti.
Maruni siyasetçi Caca da Patriğin açıklamalarına destek vererek Lübnan’a yönelik İran müdahalelerini eleştirdi. Caca İran’a göndermede bulunarak, Lübnan ile Suudi Arabistan arasında hiçbir zaman kriz, ihtilaf veya fiili bir sorun olmadığını düşündüğünü söyleyen Caca, Riyad’ın hiçbir zaman Beyrut’un egemenliğine saldırmadığını, bağımsızlığını ihlal etmediğini, sınırlarını ihlal etmediğini ve savaşa sokmadığını ifade etti.
Caca,  “kötü niyetlilerin Lübnan’ı Arap dünyası ekseninden ayırmanın yanı sıra, samimiyet, kardeşlik, yakın ve derin iş birliğinin şanlı tarihini silmede başarılı olmasına izin vermeyeceğini” vurguladı. “Lübnan halkının, hükümetin başarısız olmasının ardından yetenekli ve verimli bir yönetime ulaşmak için temsilcilerini mümkün olan en kısa sürede yeniden seçme hakkına bağlılığına” dikkati çeken Caca, “Lübnan halkının mevcut durum ve yolsuzluktan kurtarılması gerektiğini” kaydetti.
Diğer yandan Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Buhari “toplantının, yasak kararının yayınlanmasından üç ay sonra Lübnan'ın kaçakçılığı önlemek için aldığı önlemleri büyükelçiliğin incelemesi ve bu konuda yapılması gerekenleri gözden geçirmesi çerçevesinde yapıldığını belirterek, yasağın tersine çevrilmesine ilişkin çözümün yetkili Lübnan makamlarının uyuşturucu kaçakçılığını önlemek için güvenilir önlemler almasına bağlayan karar metninde yer aldığını” söyledi.
Suudi Büyükelçi, içeriği açısından önemli olan bu kapsamlı toplantının Suudi Arabistan'a uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesi ve organize suçun kontrol altına alınması konusunda alınan pratik önlemleri tartışmayı ve bu çerçevede ortak bir yol haritası geliştirmek için pratik önerileri tartışmayı amaçladığını kaydetti. Lübnan ve Suudi Arabistan'ın, uluslararası hukukun tüm kurallarını ihlal eden uluslararası, sınır ötesi ve organize bir suçla mücadelede ortak bir sorumluluğu paylaştığına inandığını aktaran Buhari, bu konuda çözüm bulmak adına ciddi tartışmalar yapılacağını dile getirdi.
Maruni siyasetinin en büyük partisi Özgür Yurtsever Hareket’in (ÖYH) kurucusu Mişel Avn 2016’da İran’ın ülkedeki uzantısı Hizbullah’ın desteği sonucu Cumhurbaşkanı olmuş, Avn’ın  damadı Cibran Basil ÖYH’nin Genel Başkanı olduktan sonra da ÖYH-Hizbullah ittifakı devam etmekte. Maruni Patrikhanesi ve ÖYH’nin rakibi LKP gibi Maruni partiler ise İran destekli siyasi ittifaka karşı Batı ve Arap dünyası yanlısı açıklamalar yapıyorlar. 



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.