Filistin Başbakanı İştiyye: 183 milyon dolarlık kesinti, mali açıdan bizi zor durumda bırakıyor

Batı Şeria'da bulunan Beytüllahim'de Arap Rehabilitasyon Derneği merkezinde protez uzuv üretiliyor (Wafa)
Batı Şeria'da bulunan Beytüllahim'de Arap Rehabilitasyon Derneği merkezinde protez uzuv üretiliyor (Wafa)
TT

Filistin Başbakanı İştiyye: 183 milyon dolarlık kesinti, mali açıdan bizi zor durumda bırakıyor

Batı Şeria'da bulunan Beytüllahim'de Arap Rehabilitasyon Derneği merkezinde protez uzuv üretiliyor (Wafa)
Batı Şeria'da bulunan Beytüllahim'de Arap Rehabilitasyon Derneği merkezinde protez uzuv üretiliyor (Wafa)

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail'in, Filistin yönetimi adına topladığı vergi gelirlerinden 597 milyon şekel (183 milyon dolar)  kesme kararının, otoriteyi mali açıdan kritik bir duruma getireceğini ifade etti.
İştiyye, dün kabine toplantısında yaptığı açıklamada, Filistinlilerin şehit, tutuklu ve yaralıların ailelerine bağlılıkları nedeniyle İsrail hükümeti, Filistin yönetimi adına topladığı vergileri 1 Ağustos itibariyle ayda 50 milyon şekel kesilecek şekilde 597 milyon şekel kesintiye verdiği onayın imzalanan anlaşmalarla tutarsız, uluslararası hukuka aykırı ve yasa dışı bir eylem olduğunu vurguladı. Dünya ülkelerini ‘bu haksız kesintileri durdurma yönünde müdahale etmeye’ çağıran İştiyye, “İsrail'in 2019'dan bu yana mahkum ve şehitlere olan bağlılığımız nedeniyle kestiği toplam miktar yaklaşık 851 milyon şekele ulaştı. Şimdi de ayda 51 milyon şekel düşürülecek. Bu, bilhassa bağış fonları bu yıl harcanmadığı için bizi mali açıdan zor bir duruma sokuyor. Halkımıza bağlı olduğumuz, ulusal projemizi ve Filistin devletimizi korumak için Gazze Şeridi, Kudüs ve C Bölgesi'ni finanse etmeye devam ediyoruz. Yükümlülüklerimizi yerine getirmek için bankalardan borç almak zorundayız. Ancak bu, anormal ve sürdürülemez bir durum” ifadelerini kullandı.
İsrail Kabinesi, Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Filistin Otoritesi’nin şehit ve mahkum ailelerine ödediği maaşlara eşdeğer bir miktar fonun kesilmesi talebini onayladı. Gantz tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulan, Terör Finansörlüğü ile Mücadele Ulusal Dairesi tarafından hazırlanan rapora göre, Filistin Otoritesi ‘2020'de terörizme dolaylı destek’ olarak 597 milyon şekel (183 milyon dolar) transfer etti.
Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada ise bu rapor ışığında İsrail'in Filistin Otoritesi’ne aktardığı aylık ödemelerden bu fonların kesileceği belirtildi. Bu İsrail’in bu yönde aldığı ilk kesinti kararı sayılmıyor. Bu politikasına 2018 yılında alınan bir kararla başlayan İsrail ‘katlin bedelini ödeme’ ilkesiyle Filistin Otoritesi’ni cezalandırdığını söylerken Otorite ise bu kararı reddediyor.
Bu konuda İsrail ile Filistin Otoritesi arasında yıllardır ciddi anlaşmazlıklar mevcut. Bu fonlar, İsrail Maliye Bakanlığının her ay Filistin topraklarına ithal edilen emtialar üzerinden toplayıp Filistin Maliye Bakanlığına aktardığı, ticari dengeye göre ayda yaklaşık 180 milyon dolar tutarındaki vergilerden oluşuyor.
Etik ve ulusal bir mesele olduğu için bu maaşları ödemeye devam edeceğini doğrulayan Filistin Otoritesi, son aylarda bu ücretleri ödeme mekanizmasını değiştirerek bir kısmını resmi ücret olarak değil de postaneler aracılığıyla ödedi. Aynı zamanda mahkumları bazıları iş başında, bazıları ise emekli görünecek şekilde memur kadrolarına aldı.
Bu adım, söz konusu ücretleri otoriteyi terörizmi desteklemekle suçlama yönünde bir kart olarak kullanan İsrail’in ayağını kaydırmayı amaçlıyor. Filistin liderliğinin terör eylemleri dolayısıyla hapishanedeki bireylere tazminat sağlama politikasını durdurmasını talep eden ABD yönetimi de bu adıma ikna olmuş durumda.



Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.


UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
TT

UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), İsrail ile Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesin ardından Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair hiçbir kanıt bulamadığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre UNIFIL sözcüsü Candice Ardell dün yaptığı açıklamada, "Geçen yıl ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana, Güney Lübnan'da ülkeye yeni silahların girdiğine, devlet dışı aktörler tarafından yeni askeri altyapı inşa edildiğine veya devlet dışı aktörler tarafından askeri hareketlilik olduğuna dair herhangi bir kanıt görmedik" ifadelerini kullandı.

Durumu izlemek için barış güçlerinin her gün sahada olduğunu söyleyen Ardell, UNIFIL personelinin, açık çatışmaların başlamasından önce ve sonra, Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinde Hizbullah da dahil olmak üzere devlet dışı aktörlerin faaliyetlerini gözlemlediğini ve raporladığını ifade etti.

Durumun güneyde hâlâ kırılgan olduğunu, ancak barış gücü mensuplarının, bölgenin geçen yıl yaşadığı çatışmanın ardından yeniden tesis edilen istikrarı pekiştirmek için çabalarını sürdürdüğünü belirtti.