Zarif'in iddiaları ABD Kongresi'nde kafa karışıklığına yol açtı

Washington, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin yedinci turunu gerçekleştirmeye hazır olduğunu duyurdu

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in, 12 Mayıs'ta Şam'a yapacağı ziyaret öncesi çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in, 12 Mayıs'ta Şam'a yapacağı ziyaret öncesi çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
TT

Zarif'in iddiaları ABD Kongresi'nde kafa karışıklığına yol açtı

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in, 12 Mayıs'ta Şam'a yapacağı ziyaret öncesi çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in, 12 Mayıs'ta Şam'a yapacağı ziyaret öncesi çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif tarafından Viyana’da nükleer anlaşmayı canlandırmak için yapılan müzakerelerin İbrahim Reisi hükümeti tarafından tamamlanmasının önemine ilişkin İran Şura Meclisi’ne sunulan raporda, ABD yönetiminin İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu (DMO) yabancı terör örgütleri listesinden çıkarmaya açık olduğunun belirtilmesi, ABD’li Kongre üyeleri arasında kafa karışıklığına yol açtı. Bu durum birçoğunun nükleer anlaşmaya geri dönülmesi ve Tahran'a yönelik yaptırımların kaldırmasını reddeden tutumlarını daha da güçlendirdi.
Cumhuriyetçiler, çok sayıda Demokratın da desteğiyle ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Tahran'a ve özellikle de İran'ın nükleer faaliyetlerini terörizmi desteklemekle bağlantılı olanlardan ayırmaya yönelik yaklaşımından büyük memnuniyetsizlik duyduklarını hiçbir zaman gizlemediler. Birçok kez çeşitli vesilelerle, nükleer anlaşmaya geri dönmek amacıyla İran rejimine uygulanan yaptırımların kaldırılmasının, Tahran'ın teröre ve bölgedeki milis güçlere verdiği desteğin artmasına yol açacağı konusunda uyardılar.
Zarif'in önceki gün İran Şura Meclisi’ne sunduğu ve Viyana’daki müzakerelerin detaylarının yer aldığı rapor, ABD Kongresi’ndeki yangını körükledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Kongre’deki kaynaklar, Kongre üyelerinin raporu değerlendirdiklerini ve raporda geçenlerin gerçekliğinin doğrulanması için incelediklerini söylediler. Kaynaklar, bazı Kongre üyelerinin, DMO'nun yabancı terör örgüleri listesinden çıkarılması olasılığı ve diğer “abartılı” tavizler gibi Zarif'in raporda belirttiklerinin ayrıntılarını sorgulamak üzere ABD yönetimiyle temasa geçeceğini kaydettiler. 
Zarif, ABD yönetiminin Tahran’ın İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in ofisiyle bağlantılı kişi ve kuruluşlara yönelik tüm yaptırımların kaldırılmasına, DMO’nun yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ve buna paralel olarak İran’a uygulanan tüm ekonomik yaptırımların sona erdirilmesine ilişkin taleplerine yanıt vermeye hazır olduğunu vurguladı. Raporda ayrıca İran'ın nükleer anlaşmayı ihlal ettikten sonra elde ettiği gelişmiş santrifüjleri depolamasına izin verileceğine ve ABD yönetiminin Kongre tarafından kabul edilen ve İran'ın faaliyetlerini engelleyebilecek olan yasaları görmezden geleceğine söz verdiği belirtildi.
Kaynaklar, eğer bu iddialar doğruysa, Biden'ı Kongre'de utandırmaktan kaçınmak için Beyaz Saray yönetiminin politikasıyla ilgili kararlı bir duruş sergileme konusunda şuana kadar çekingen davranan bazı Demokratların dahi buna sert bir şekilde itiraz edeceklerini vurguladılar. Raporda ABD Kongresi’nin çıkardığı yasaların görmezden gelinmesine ilişkin ifadelere atıfta bulunarak ABD Başkanı'nın, Kongre tarafından kabul edilen yasaları, Kongre’nin rızası olmadan yürürlükten kaldırmak için tek taraflı kararlar alma yetkisine sahip olmadığının altını çizen aynı kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın kamuoyuna açık oturumlarda Kongre'ye, önceki ABD yönetiminin Tahran'a uyguladığı terörle ilgili yaptırımların devam edeceğine dair söz verdiğini ve bu konudaki herhangi bir değişikliğin Dışişleri Bakanlığı'nın Kongre'ye ayrıntılı bir açıklama yapmasını gerektireceğini söylediler.
ABD yönetimi Zarif’in raporunun ayrıntılarına ilişkin yorum yapmaktan kaçınırken ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, İran Dışişleri Bakanı'nın bir anlaşmaya ulaşmaya yaklaşıldığı şeklindeki değerlendirmesine ilişkin bir soruya, “Değerlendirmesinin dayanakları hakkında konuşamam. Ancak ABD’nin İran Özel Temsilcisi Rob Malley ve ekibinin, bir tarih belirlenir belirlenmez müzakerelerin yedinci turu için Viyana'ya dönmeye hazır olduklarını söyleyebilirim” yanıtını verdi.
Günlük olarak düzenlenen basın toplantısında İran'ın da yedinci tura başlamaya hazır olması gerektiğini belirten Price, “Müzakereleri yeniden başlatmaya hazırız. Halen diplomasinin bizim için istediğimizi elde etmemizi sağlayacak en uygun araç olduğuna inanıyoruz. İran’ın hiçbir zaman nükleer silah elde edemeyeceğini de eklemeliyim” ifadelerini kullandı.
ABD Kongresi üyeleri, halen Biden yönetiminin Tahran ile yapılabilecek herhangi bir anlaşmayı Senato'da oylamaya sunmasını sağlamaya çalışırken, yönetimin bu yaklaşımı açıkça reddetmesiyle umutları yavaş yavaş azaldı. Başkan Biden'a yakınlığıyla bilinen bazı Demokratlar, Biden’ı, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada İran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik kısıtlamaların sona ermesine ilişkin maddelerin iptal edilmesi gibi değişiklikler yapılması gerektiğine ikna etmeye çalışıyorlar. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta Viyana'yı ziyaret eden Kongre üyelerinden oluşan bir heyet, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Rafael Grossi ile bir araya geldiler. Görüşmede Grossi, heyete son gelişmeler hakkında brifing verdi. Heyette, Demokrat Partili Senatör Ben Cardin ve Cumhuriyetçi Parti Mississipi Senatörü Roger Wicker gibi Demokratların ve Cumhuriyetçilerin önde gelen isimleri yer aldı.
Ilımlı bir Demokrat olan Cardin, Obama yönetiminin 2015 yılında nükleer anlaşmaya taraf olmasına karşı çıkmıştı.
Öte yandan İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Meşkini, Komisyon’un, gelecek hafta, milletvekilleri yaz tatilinden döndüklerinde, Dışişleri Bakanı'nın nükleer anlaşmanın son üç ayı ve Viyana’daki müzakerelere ilişkin raporunu değerlendirmek için özel bir toplantı yapacağını açıkladı.
Meşkini, raporun içeriği ve Dışişleri Bakanı'nın Viyana'da devam eden müzakerelerdeki asgari ve azami taleplere ilişkin önerileriyle ilgili olarak ise “Raporu okudum. İçinde yeni bir şey yoktu. Bunlar daha önce Sayın Zarif ve (Yardımcısı) Abbas Arakçi tarafından gündeme getirilmişti” dedi.
Bu arada Hamaney'e yakınlığıyla bilinen Keyhan Gazetesi, Dışişleri Bakanı Zarif’i eleştirerek Zarif’i ‘nükleer anlaşmayı ve hükümeti cilalamak amacıyla başarılı göstermeye ve düşmanları temize çıkarmaya’ çalışmakla suçladı. Gazete, 200 sayfayı aşan raporun  ‘gerçeklikten uzak iddialarla ve tek taraflı kurgusal başarılarla dolu’ olduğunu öne sürdü.
Hasan Ruhani hükümetine yakın İran Gazetesi ise, nükleer anlaşmanın Viyana'da imzalanmasının altıncı yıldönümü yaklaşırken, raporu ‘yeni diplomasi ekibine verilen nükleer tavsiye’ olarak değerlendirdi.
Diğer yandan Zarif, nükleer anlaşmanın ‘gizli ve açık boyutlarını’ Şura Meclisi’ne sunduğunu söyledi. Civan Gazetesi’nin aktardığı açıklamasında Zarif, Rusya ve Çin'in nükleer anlaşmaya varıldıktan sonra İran'ın Batılı şirketlere açılmasından duyduğu rahatsızlığa üstü kapalı bir göndermede bulunarak “Bir yandan Batılı şirketlerin adım atmasını umarken diğer yandan kötü gün dostlarımızı rahatsız etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
1980’li yıllarda DMO’nun Doktriner Bürosu üyesi olan eski milletvekili İlyas Hazreti’nin sahibi olduğu reformist çizgideki Etemad Gazetesi ise “Halk için son rapor” başlığıyla yayınladığı haberde, Zarif'in Hamaney'in ofisiyle bağlantılı kişi ve kurumlara yönelik yaptırımlar ve DMO'nun yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılması konusundaki ifadelerini öne çıkardı.



Tahran, Washington ile müzakerelerinde "denklik" arıyor

Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
TT

Tahran, Washington ile müzakerelerinde "denklik" arıyor

Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)
Tahran'ın bin 200 kilometre güneyindeki İran'ın ana nükleer reaktörü Buşehr (Reuters - Arşiv)

İran, ABD ile nükleer programı konusunda yapılacak müzakerelerin kaderini tahmin etmeyi reddetti, ancak diyaloğun "eşitlik ortamında ve dayatmalardan uzak" yürütülmesinin önemini vurguladı.

Bu tavır, İsrail'in Kızıldeniz'de Husilerle ateşkes anlaşmasına rağmen İran'a karşı gerginliği artırdığı ve uluslararası alanda askeri gerginliğin tırmanacağı yönündeki endişelerin yaşandığı bir dönemde alındı.

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmediyan, gelecekteki müzakerelerin sonucunun "öngörülemez" ve ABD'nin davranışlarına ve müzakere koşullarına bağlı olduğunu vurguladı.

Devrim Muhafızları'na bağlı Tasnim haber ajansı, Ahmediyan'ın, "Baskı ve tehdit altında doğrudan müzakereler mantıksız ve onursuzdur" dediğini aktardı. Ahmediyan ise "Eşit bir ortamda ve dayatmalardan uzak bir diyalog, akılcı ve onurlu bir yaklaşımdır" ifadesini kullandı.

Ahmediyan, "İran'ın kırmızı çizgileri açık ve net"dedi ancak müzakerelerin seyri ve gelecekteki sonuçlarının "diğer tarafın, özellikle de ABD yönetiminin bu konuyu nasıl ele aldığına bağlı olduğunu" vurguladı.

ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Washington ile Husiler arasında Kızıldeniz'de seyrüsefer serbestisini de içeren ateşkesin açıklanmasının ardından, ülkesinin Tahran ile "İran'ın küresel ekonomiye yeniden entegrasyonunu içeren" bir anlaşmaya varacağını öngördü.

dcfgth
İran Dini Lideri Ali Hamaney ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Vance, dün yaptığı basın açıklamasında, "İran sivil amaçlı nükleer enerjiye sahip olabilir, ancak nükleer silah elde edemez" ifadesini kullanarak, iki ülke arasındaki görüşmelerin "şimdiye kadar iyi" gittiğini kaydetti.

New York Times gazetesi, İranlı yetkililerin, ülkelerinin Kızıldeniz saldırılarını durdurmak için Husiler üzerindeki nüfuzunu kullandığını söylediğini aktardı ve bunun, Washington ile Tahran arasında bir anlaşmanın yakın olduğunu gösterdiğini belirtti.

İran ordusu hazır

Son saatlerde İsrail tarafında gerilim arttı. Kızıldeniz ateşkesine yol açan anlaşmadan dışlandığını hisseden İsrail'in doğrudan bir çatışmaya doğru koştuğu görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın İran'ın ISNA haber ajansından aktardığına göre İran Hava Kuvvetleri Komutanı, ajansa yaptığı açıklamada, hava kuvvetlerine ait tüm savaş uçaklarının mühimmat, teçhizat ve yerli üretim uzun menzilli füzelerle donatıldığını belirterek sert bir tavır sergiledi.

Tuğgeneral Hamid Vahidi, İran Hava Kuvvetleri'nin en üst düzeyde hazırlıklı ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı'nın emirlerini yerine getirmeye hazır olduğunu belirtti.

Rusya ve Çin daha sonra ortak açıklama yaparak, İran'ın nükleer programı konusunda gerginliğin tırmandırılmaması ve askeri eyleme başvurulmaması çağrısında bulundu.

İran petrolüne yaptırımlar

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, İran'dan petrol satın aldıkları gerekçesiyle Washington'da özel bir Çin petrol rafinerisi ve Çin'deki liman işletmecilerine yaptırım uyguladı. ABD Hazine Bakanlığı, Hebei Xinhai Kimyasal Rafinerisi ve üç Çinli liman işletmecisi şirkete yaptırım uyguladı. Bu, Trump yönetiminin İran'ın ihracat gelirlerini kesme ve Tahran'a nükleer programını sınırlama anlaşması yapması yönündeki baskısını artırma çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde hedef aldığı son bağımsız Çin rafinerisi oldu.