ABD hükümeti, Amerikan şirketlerini Sincan'da yatırım ve tedarik zinciri bağlantısı kurmamaları konusunda uyardı

Çinli yetkililerin Müslüman azınlığın yaşadığı Sincan'da mesleki rehabilitasyon merkezi olarak adlandırdıkları yerin önündeki iki güvenlik personeli (Reuters)
Çinli yetkililerin Müslüman azınlığın yaşadığı Sincan'da mesleki rehabilitasyon merkezi olarak adlandırdıkları yerin önündeki iki güvenlik personeli (Reuters)
TT

ABD hükümeti, Amerikan şirketlerini Sincan'da yatırım ve tedarik zinciri bağlantısı kurmamaları konusunda uyardı

Çinli yetkililerin Müslüman azınlığın yaşadığı Sincan'da mesleki rehabilitasyon merkezi olarak adlandırdıkları yerin önündeki iki güvenlik personeli (Reuters)
Çinli yetkililerin Müslüman azınlığın yaşadığı Sincan'da mesleki rehabilitasyon merkezi olarak adlandırdıkları yerin önündeki iki güvenlik personeli (Reuters)

ABD hükümeti zorla işçi çalıştırma ve insan hakları ihlallerine vurgu yaparak ABD'li şirketlere Çin'in Sincan bölgesi ile yatırım veya tedarik zinciri bağlantısı kurmamaları uyarılarını artırdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada "Bu suistimallerin şiddeti ve boyutu göz önüne alındığında, Sincan'a bağlı yatırımlar, girişimler ve tedarik zinciri ağından çıkmayan bireyler ve işyerlerinin ABD hukukunu çiğneme riski oldukça yüksek" diye belirtti.
ABD Çalışma Bakanlığı ve Ticaret Temsilcisi makamı, Trump yönetimi döneminde dışişleri, ticaret, ulusal güvenlik ve hazine bakanlıkları tarafından 1 Temmuz 2020'de yayımlanan uyarıyı güncelleyerek, ABD hükümeti içinde bu konu ile ilgili eşgüdümün artacağının sinyalini verdi.
Financial Times gazetesinde yer alan Çin'in Sincan bölgesinde ve Hong Kong'da baskılarını artırmasına cevaben ABD'nin daha fazla yaptırım getireceği haberine ise ABD Hazine Bakanlığı henüz bir açıklama yapmadı.
Konuya ilişkin bir kaynak Reuters'a, yönetimin yeni yaptırımlar hazırladığının duyulduğu bilgisini verdi ancak bunun ne zaman olacağına dair detay vermedi. Başka bir kaynak Reuters'a koşulların kötüleşmesine bağlı olarak Hong Kong'u kapsayacak benzer bir uyarının da Cuma gününden itibaren duyurulabileceği bilgisini verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde ve başka yerlerde insan hakları ihlallerine devam ettiğini, ihlallerin Müslüman Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar ile diğer etnik ve dini azınlık gruplarının üyelerini hedef aldığını dile getirdi. Price ihlaller arasında devlet destekli zorla çalıştırma,  müdahaleci gözetleme, zorunlu nüfus kontrol önlemleri, çocukların ailelerinden ayrılması, toplu gözaltılar ve diğer suçların olduğunu vurguladı.
Sözcü açıklamasında, “Bu ihlallerin ciddiyeti ve kapsamı göz önüne alındığında, tedarik zincirlerinden, girişimlerden ve Sincan ile bağlantılı yatırımlardan çıkmayan şirketler ve bireyler ABD yasalarını ihlal etme konusunda yüksek risk taşıyabilir” dedi.
Güncellenen yeni uyarı şirketlerin faaliyetleri "dolaylı" olarak bile Çin hükümetinin Sincan bölgesindeki "büyük ve artan gözetleme ağı" ile ilişkiliyse şirketlerin ABD hukukunu ihlal etme riski taşıdıklarını belirtiyor.
 



Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
TT

Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)

Kremlin, bugün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta bir aylık ateşkesin ön koşulu olarak ABD ve Avrupa Birliği'nin Kiev'e silah sevkiyatını durdurmasını istediğini açıkladı.

Bu açıklama, dört Avrupa ülkesinin liderlerinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev'e gelmesinin ardından gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın, ABC News'ten aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov verdiği röportajda, eğer bu gerçekleşmezse "ateşkesin Ukrayna için bir avantaj olacağını", Ukrayna'nın ateşkesi "tam seferberlik" sürecini sürdürmek, cepheye yeni birlikler göndermek, yeni personel eğitmek ve mevcut savaşçılara dinlenme fırsatı vermek için kullanacağını söyledi.

Ülkesinin Ukrayna'ya yönelik saldırısında ilerleme kaydettiğini vurgulayan Rus sözcü, "Ukrayna'ya bu avantajı neden verelim?" diye sordu.

Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki nüfuzunu kullanmaya devam etmesini ve Moskova'nın Kiev'e müzakerelerde baskı yapmasına yardımcı olmasını umduğunu belirtti ve Ukrayna'nın "müzakerelerden kaçmaya çalıştığını" vurguladı.

Trump, dün Rusya ve Ukrayna'ya “bu aptalca savaşı sona erdirin” çağrısında bulunarak, 30 günlük ateşkes önerdi. Ukrayna bu öneriyi kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Ancak Peskov, röportajda Vladimir Putin'in 13 Mart'ta dile getirdiği ve 18 Mart'ta Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de değindiği, Rus endişelerini yineledi. Peskov, “Başkan Putin ateşkesi destekledi, ancak birkaç soru sordu. Şu anda cephede belirli mekanizmalarımız var ve Rus güçleri ilerliyor, tam bir güvenle ilerliyor. Ateşkes hakkında konuşursak, ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından her gün gönderilen silah sevkiyatlarını ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.